Merhaba sevgili okuyucu! 10 yılı aşkındır devam eden yayım hayatımda karşılaştığım engebelerin neredeyse tamamı closet köşelerinde kendimi saklamamdan kaynaklandığı için geç olsun güç olmasın diyerek benim bildiğimi...
Rüyalara öykünen ürkütücü masallarını hep bir bilinmezlik üzerine kurmuş David Lynch için nirvana mertebesinde Mulholland Drive’ın adının anılması çok garip düşünürseniz. Bir televizyon dizisi olarak pilot...
Tabulaşmış her kavramın, her alışkanlığın canını okumayı seven, Kuzey Avrupa’nın deli çocuğu Lukas Moodysson da seçkideki kariyerini zevkle takip ettiğim yönetmenlerden bir diğeri. Orijinal adı Fucking...
Eveeet geldik 30 günlük maceranın sonuna. Bugün kafamda belirlediğim Pride programı sona eriyor ama birkaç gün daha sizleri muhtemelen BFI listesinden kalan eksiklerimle meşgul edeceğim. Angels...
Ve son iki… Yarın Günün Kısası bölümü bitiyor. Kapanış filmimizden önceki son durak HIV testlerini beklemekteki eşcinsel bir adamı anlatmakta. Buyrun The Mess He Made isimli...
Blue Is the Warmest Color’ın Cannes’daki prömiyeri sonrası Abdellatif Kechiche önderliğinde başlayan sosyal medya ve sezon fetihi daha dün gibi aklımda. Sonrasında kariyerinin diğer anlı şanlı...
Thomas Mann’ın romanından birkaç değişiklik ile 1971 yılında beyazperdeye uyarlanan Death in Venice, kafasını boşaltmak amacıyla Venedik’e giden ve burada kendisinden oldukça küçük yaşta bir erkek...
Pride ayının her dakikasını ciddi geçirecek değiliz ya, işin içerisine biraz mizah katan bir animasyonla havamızı değiştireceğim bugün. İtirazı olan varsa şimdi konuşsun diyeceğim ama kimsenin...
Piyasadaki bağıra çağıra kuir ve azıcık ucundan homoerotizm koklatan bütün filmlere yaptığım gibi Carol’ı da ilk izlediğim günden beri birkaç temel özelliği sebebiyle The Talented Mr....
Mübarek Pride ayının son günlerinde yavaştan elimdeki kısaları tüketmeye başladım. İlginizin ilk günlerdeki kadar ayakta olmadığını bildiğimden elbet bir gün yolunuz düşer, hepsini sırayla izlersiniz diyerek...
Günün Kısası bölümüne duyulan ilgi giderek azalsa da ben caymadım ve Haziran sonuna kadar da paylaşımlarıma devam edeceğim. Bugün kısacık süresine ziyadesiyle gerilim sığdıran Waffles var...
Nasipte bir Pier Paolo Pasolini filmi hakkında 400 kelimelik yazı karalamak da varmış. Canım Pride, sen nelere kadirsin… Öncelikle haddimi aşma ihtimalime karşı ufak bir uyarıda...
Netflix sahalarında seyirciye ulaşan Mudbound’la başarılara imza atmış ve anlatılmaya değer gördüğü daha nice öyküyü kendi sesiyle perdeye taşıyacağından pek emin olduğumuz Dee Rees’nin adını Pariah...
Seçim molası Günün Kısası bölümüne de uğradı tabii. Ama Haziran bitmedi ve hâlâ sizlerle paylaşmak istediğim 7 kısa film daha var elimde. Bugün New York’un hedonist...
Seçim heyecanıyla birkaç günlük ara verdiğim Pride Boy bölümü için tekrardan klavye başına oturdum. Artık günde ikişer, üçer yazı yazarak tamamlamaya çalışacağım BFI ürünü Tüm Zamanların...
Nihayet Günün Kısası bölümüne katılmak isteyen biri mail attı! Eski Yeşilçam filmlerini kurgulayarak videolar yapan Volkan Karanlık’ın filmi seçkinin en orijinal kısalarından biri olabilir. Mutlaka göz...
Günün Kısası bölümünde bir kısa belgesel için Sovyetler’e gidiyoruz bugün. Hâlâ pride ayının bitmediğini ve sizlerden kısa önerileri beklediğimi de ekleyeyim ki şuraya posta kutum yeşillensin....
Sonunda kendime yeni bir kaynak buldum ve bir sürü kısa tükettim dün gece. Esasında akşam postasıyla yayımlıyorum bu bölümü ama tabii hazineye ulaşınca erkenden sizlerle de...
İngiltere’de televizyon denince akla gelen ilk isimlerden Jonathan Harvey’nin romanını yazıp, bir de beyazperde adaptasyonunu senaryolaştırdığı Beautiful Thing, gençliğinin baharındaki iki genç adamı konu alıyor. Biri...
Günün Kısası bölümünde yavaştan kenarda biriktirdiklerimi tüketmeye başladım. Yarın yeni araştırmalara girişmem gerekecek. Ama olsun. Pek keyifli gidiyor Pride Boy dahilinde yaptığım kişisel eğlencelikler. Bugün de...