Oscar 2011
83. Akademi Ödülleri – Son Tahminler: Part II
Tahminlerimizin ikinci gününde yardımcı oyuncular, görsel kategoriler ve animasyon dalı üzerine yoğunlaştık. Tabi büyük dallar yarına kaldı ama bu sene pek çok dalda birkaç seçenek olduğu için her tahmin heyecanlı geçiyor. Lafı uzatmıyorum ve hemen ikinci tahmin yazımıza geçiyorum:
Christian Bale, “The Fighter”
John Hawkes, “Winter’s Bone”
Jeremy Renner, “The Town”
Mark Ruffalo, “The Kids Are All Right”
Geoffrey Rush, “The King’s Speech”
Bu yılın en şenlikli yarışları yardımcı oyuncu kategorilerinde geçmekte. Çünkü geçen seneki gibi Christoph Waltz ya da Mo’Nique haricinde bir şokla karşılaşmayacağımızdan emin olma durumu bu sene tekerrür etmiyor. İsterseniz sezondaki ödüllere bir göz atalım. Altın Küre, SAG ve Critics’ Choice beklediğimiz gibi Christian Bale‘a gitti. Geoffrey Rush ise BAFTA’yı aldı. Christian Bale‘ın ayrıca önemli kritik gruplarından NBR zaferi mevcut. Rush‘ın ise en fazla İngiliz Bağımsız Sineması Ödülleri’nden alınmış bir En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü. Peki süpriz olabilir mi? Christian Bale‘ın sadece benim saydığım 29 ödülüne rağmen Rush‘ın sezon boyunca aldığı 5 galibiyetin bir anlamı olabilir mi? Bu yarışa nereden baktığınıza bağlı. Hatırlarsanız BAFTA’da Milk‘in esamesi okunmamıştı ama Sean Penn Oscar’ı aldı. Amerikalılar Milk‘i gerçekten çok sevmişti, ki The Fighter‘ı da seviyorlar. Akademi’nin de sevdiğini düşünebiliriz. Film, yönetmen, oyuncu, senaryo ve kurgu beşlisine sahip olduğuna göre sevmiş olmalılar. Ama ya The King’s Speech‘i gerçekten ama gerçekten çok sevdilerse? Üstelik Bale çok iyi bir aktör olmasına rağmen Geoffrey Rush‘ın da karşı konulamayacak, ödülü aldığında kimsenin şikayet etmeyeceği bir performansı var. Geoffrey Rush‘ın önündeki engel sadece Bale değil tabi. Ayrıca 14 sene evvel aldığı bir En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı var. Bu iki ismin haricinde sonunda Akademi tarafından fark edilen Mark Ruffalo, The Town‘ın en iyi oyuncusu Jeremy Renner ve Andrew Garfield‘ı egale ederek aldığı adaylığıyla adından konuşturan John Hawkes var. Ama bu dal Rush-Bale arasında. Tartışmaya dahi gerek yok.
Kazanacak: Christian Bale, The Fighter
Kazanabilir: Geoffrey Rush, The King’s Speech
Kazanmalı: Geoffrey Rush, The King’s Speech
Amy Adams, “The Fighter”
Helena Bonham Carter, “The King’s Speech
Melissa Leo, “The Fighter”
Hailee Steinfeld, “True Grit”
Jacki Weaver, “Animal Kingdom”
Bundan sadece 2 sene öncesinde Melissa Leo ve Richard Jenkins Oscar’a aday olarak hem karakter oyuncularının fark edilebileceğini hem de bağımsız filmlerin başarısını cümle aleme kanıtlamışlardı. Ve şimdi Melissa Leo geri döndü. Oldukça gösterişli, “Hadi bana ödül verin!” diye bas bas bağrınan bir performansla. Performansının iyiliğini kötülüğünü tartışmayacağım ama Melissa Leo‘nun saf ayağına yatıp ayan beyan kampanya yapması beni çıldırtıyor. Paramount Pictures’ın The Fighter‘ın yardımcı kadın oyuncuları için reklam yapmayacağını açıklamasından sonra Melissa Leo bir fotoğrafçı tutup üzerinde sadece “Consider” yazan oldukça zevksiz bir kampanya yürütmeye başladı. Bugüne kadar kendi başına bir kampanya yürüten oyuncu olmadığı için bu tabiki de hoş karşılanmadı. Genelde oyuncular profesyonel isimlerin arkasına gizlenerek kampanya işini onlara bırakır ve sadece yapmaları gerekenleri yaparlar. Ama Melissa Leo‘nunki… İşte bu tartışmaya açık bir mevzu. Resmi birşey olmasa da Amerika’daki eleştirmenlerin söylediğine göre Akademi üyelerinden birkaçı bu kampanya sebebiyle Melissa Leo‘nun oylarını kaybettiğini söylemiş. Eğer ki diğer üyelerde böyle düşünürse Leo‘nun aldığı Critics’ Choice, Altın Küre ve SAG ödülleri boşa gitmiş olacak. Ben hala alabileceğini düşünsem de herhangi bir ismin kazanabileceği bir kategori haline dönüştü burası. Hailee Steinfeld diyen çok insan var ama ben ihtimal vermiyorum. Bu dalda küçük oyuncuları ödüllendirmek eskide kaldı. Jacki Weaver sonuna kadar desteklediğim bir isim olmasına rağmen onun da kazanması oldukça güç. Bence Melissa Leo tepki alıp oy kaybederse yerine geçebilecek iki isim var. Biri Amy Adams, diğeri Helena Bonham Carter. “Madem Melissa Leo‘yu seçmiyorum o zaman The Fighter‘dan başka biri ödül alsın.” mantığıyla oy verilirse Amy Adams bir adım öne çıkabilir. Sonuçta o da çok başarılı bir aktris ve bu üçüncü adaylığı. Helena Bonham Carter ise kazanırsa daha önceki törenlerde yaptığı harikulade teşekkür konuşmaları ve tabi The King’s Speech‘in çok sevilmesine bağlı olarak kazanacak. Teşekkür konuşmaları önemli değil diye düşünmeyin, sempati oylarını toplamaya çok yardımcı oluyor. Ben son olarak bu ödülün hakikaten son ana kadar süpriz olacağının altını çizmek istiyorum. Büyük ihtimalle gecenin ilk ödülü de olmaz heyecanı korumak için.
Kazanacak: Melissa Leo, The Fighter
Kazanabilir: Helena Bonham Carter, The King’s Speech
Kazanmalı: Jacki Weaver, Animal Kingdom
“Black Swan”; Matthew Libatique
“Inception”; Wally Pfister
“The King’s Speech”; Danny Cohen
“The Social Network”; Jeff Cronenweth
“True Grit”; Roger Deakins
Amerikalı Görüntü Yönetmenleri Birliği (ASC) Inception‘ı ödüllendirince Inception severler bir anda gaza gelip Wally Pfister‘ın Oscar’ı alacağını düşünmeye başladı ama ben buna çok iyimser bir tahmin olarak bakıyorum. Neden? Görüntü yönetmenleri içerisinde her zaman özel bir yere sahip olan Roger Deakins‘in 2 ASC zaferi var ama hiç Oscar almadı! Bu da demek oluyor ki No Country for Old Men‘le de alamadığı Oscar’ı, ki o filmle daha çok hak ediyordu, bu sene alabilir. Gerçi o yılı da düşününce There Will Be Blood‘ın karşısında pek bir şansı olduğu söylenemez. Ben hala There Will Be Blood‘ın En İyi Film Oscar’ını almadığını düşündükçe delirecek gibi oluyorum. Bu senenin yarışına geri dönersek… Şu an en kuvvetli ihtimal Roger Deakins gibi görünüyor. Lakin Wally Pfister da süpriz yapabilir. Bu biraz oy verecek insanların Inception‘a ve tabiki Pfister‘a olan sevgilerine bağlı. Bu senenin en iyi ikilisi kuşkusuz Pfister ve Libatique. Ama Deakins‘in de bir şekilde ödüllendirilmesi lazım. Ben sırf sırası geldi diye bu sene başkalarının hakkının yenmemesinden yana olsam da kazanmasına çok da üzülmem. Tabi eğer ki bu dalda The King’s Speech ya da The Social Network zaferi görürsek işte o zaman kıyameti koparabilirsiniz. Hadi Jeff Cronenweth bir yere kadar da Danny Cohen kazanırsa bugüne kadar verilmiş en saçma Oscar olabilir. Sonuçta True Grit‘in zaferi tadacağı tek dal bu olacak diyorum ve bu dalı da son ana bırakıyorum.
Kazanacak: True Grit
Kazanabilir: Inception
Kazanmalı: Black Swan
“Alice in Wonderland”; Robert Stromberg (prodüksiyon tasarımı), Karen O’Hara (set dekorasyonu)
“Harry Potter and the Deathly Hallows: Part I”; Stuart Craig (prodüksiyon tasarımı), Stephenie McMillan (set dekorasyonu)
“Inception”; Guy Hendrix Dyas (prodüksiyon tasarımı), Larry Dias ve Doug Mowat (set dekorasyonu)
“The King’s Speech”; Eve Stewart (prodüksiyon tasarımı), Judy Farr (set dekorasyonu)
“True Grit”; Jess Gonchor (prodüksiyon tasarımı), Nancy Haigh (set dekorasyonu)
Yine olayın sevgi boyutuna bağlı olarak kazananı belli olacak bir dal. Bu dalda ödülü hak eden film kuşkusuz Alice in Wonderland. Filmi izleyen herhangi bir insanın bu gerçeğe karşı çıkacağını da düşünmüyorum. Adaylığı olan filmlerden Harry Potter ve True Grit kategorinin en zayıf halkaları. Inception ise ADG’den (Art Directors Guild) ödülle döndü ama Oscar sınırlarında pek şansı olduğunu düşünmüyorum. Ne dersek diyelim Akademi üyeleri Inception‘ı sevmedi. En çok hak ettiği En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu adaylıklarını alamamış olması da bunun en büyük göstergesi. Peki geriye kalan adaylardan Alice in Wonderland ve The King’s Speech arasında ne olacak? Açıkçası son ana kadar The King’s Speech‘in alacağını düşünüyordum, ama BAFTA’dan sonra fikrimi değiştirdim. 7 ödül verdikleri The King’s Speech‘i En İyi Sanat Yönetimi dalında ödüllendirmemeleri ve Alice in Wonderland‘i tercih etmeleri bende “İngilizler bile kendi filmlerini bu kategoride seçmiyorsa bir bildikleri var.” düşüncesi yarattı. Bu yıl her dalda olduğu gibi bu dalda da tam bir karmaşa söz konusu kısacası. Her iki film de çıkabilir. Ama ikisi haricinde biri çıkarsa şaşırırız. Oy veren sanat yönetmenlerinin insafına kalmış. Eğer gerçekten hak edeni ödüllendirmek isterlerse zarftan Alice in Wonderland çıkar. Yok eğer The King’s Speech‘i onlar da çok sevdiyse ve silip süpürdüğü dallardan birinin de bu olmasını istiyorlarsa o zaman işler değişir.
Kazanacak: The King’s Speech
Kazanabilir: Alice in Wonderland
Kazanmalı: Alice in Wonderland
“Alice in Wonderland”; Colleen Atwood
“I Am Love”; Antonella Cannarozzi
“The King’s Speech”; Jenny Beavan
“The Tempest”; Sandy Powell
“True Grit”; Mary Zophres
Bu dalın özelleşmiş birliği Costume Designers Guild (CDG) bu sene hem The King’s Speech‘i hem de Alice in Wonderland‘i ödüllendirdi. Tabi bir de Black Swan ödül aldı ama aday olmadığı için birşey diyemiyoruz. Şimdi… I Am Love‘ın süpriz adaylığı, Julie Taymor‘ın akıllara zarar hayal dünyasının son önreği The Tempest‘ın varlığı ve genelde bu tür kategorilerde westernlerin kazanmadığının altını çizmek istediğim True Grit‘iyle kostüm tasarımı dalı oldukça ilginç bir beşliye ev sahipliği yapar. Yalnız burada da yarış tıpkı kostüm tasraımı dalında olduğu gibi Alice in Wonderland-The King’s Speech arasında. Evet, bir yere kadar The King’s Speech‘in sanat yönetimi kategorisinde ödüllendirilmesini anlayabilirim ama kostüm tasarımı ödülünü almasının pek taraftarı değilim. Çünkü Alice in Wonderland‘in yanında oldukça sönük bir çalışma. Üstelik dönem filmlerinin bu dalda ödüllendirilmesinden bıktık usandık. 2003’teki Lord of the Rings zaferinden beri dönem filmi harici bir film kazanmadı bu ödülü. The Duchess, The Young Victoria, The Aviator derken iyice uzadı liste. Geçtiğimiz sene Sandy Powell, The Young Victoria ile ödülü alınca çağdaş filmlerde de çok ciddi kostüm çalışmalarının olduğunu ve Akademi’nin de artık bunu fark etmesi gerektiğini söyledi. I Am Love‘ın varlığı bu açıdan mutluluk verici. Ama madem fantastik-dönem filmi çarpışmasıyla karşı karşıyayız o zaman sonuna kadar Alice in Wonderland‘i destekliyorum, ki ben kendi ödüllerimde bile Colleen Atwood‘u seçtim. Tabi The King’s Speech‘in kostümlerini tasarlayan Jenny Beavan‘ın da senelerce önce ödüllendirildiğini düşünürsek, tabi bir de Akademi’nin The King’s Speech aşkı var, zarftan Beavan‘ın isminin çıkması muhtemel. Tabi ben buna rağmen Alice in Wonderland kazanacak diyorum, orası ayrı.
Kazanacak: Alice in Wonderland
Kazanabilir: The King’s Speech
Kazanmalı: Alice in Wonderland
“Barney’s Version”; Adrien Morot
“The Way Back”; Edouard F. Henriques, Gregory Funk ve Yolanda Toussieng
“The Wolfman”; Rick Baker ve Dave Elsey
Oscar Ödülleri’nde Oscar haricinde kendine ait bir birliği olmayan tek kategori burası. Makyaj için başlı başına ödül veren bir birlik, bir kuruluş yok ne yazık ki. Akademi kendi kendine finalistleri belirliyor. Ardından da gerçekten beğendikleri işleri oyluyorlar. Tıpkı kısaların yer aldığı dallar gibi makyaj da zaten genelde şaşırtan kategorilerdendir. Mesela bu sene burada Alice in Wonderland‘in olmaması bile başlı başına bir şok. 1981’den beri verilen En İyi Makyaj ödülünün kazananlarına bakınca hep gösterişli işlerle karşılaşıyoruz. The Curious Case of Benjamin Button, Pan’s Labyrinth, The Lord of the Rings: Return of the King… O yüzden şimdilik kazanması en ideal aday The Wolfman gibi gözüküyor. Yalnız The Wolfman o kadar fazla kötü eleştiri aldı ki acaba kazanamayabilir mi diye düşünmeden de edemiyorum. Çünkü geçmiş yılların galiplerine baktığınızda içlerinde bu kadar fazla kötü eleştiri almış br yapım bulmak çok zor. The Way Back Oscar sezonuna girmeden evvel çok iddialı bir projeydi. Bu dalın bir diğer adayı olmasına rağmen bence en şansı düşük olan film. Barney’s Version ise çoğunluğa göre şaşkınlık yaratan bir aday. Ama içlerinde izleyici tarafından en çok sevilen de o olduğu için sempati oylarını da arkasına alıp süpriz yapabilir. Her dalda bunu tekrar etmekten çok sıkıldım ama yine söyleyeceğim. Bu yıl süprizlerin yılı ve bu dalda herşey olabilir. Yani geçen sene olduğu gibi tahminlerimde büyük bir başarı beklememenizi öneririm. Zaten hepimiz en muhtemel isimleri söylememize rağmen bir yandan da şaşırmayı bekliyoruz.
Kazanacak: The Wolfman
Kazanabilir: Barney’s Version
Kazanmalı: The Wolfman
“Alice in Wonderland”; Ken Ralston, David Schaub, Carey Villegas ve Sean Phillips
“Harry Potter and the Deathly Hallows: Part I”; Tim Burke, John Richardson, Christian Manz ve Nicolas Althadi
“Hereafter”; Michael Owens, Bryan Grill, Stephen Trojansky ve Joe Farrell
“Inception”; Paul Franklin, Chris Corbould, Andrew Lockley ve Peter Bebb
“Iron Man 2”; Janek Sirrs, Ben Snow, Ged Wright ve Daniel Sudick
Oscarla ilgili minicik de olsa bir bilgisi olan her insanın sonucunu tahmin edebileceği özel efekt dalına geldik şimdi de. Öncelikle 1979’dan beri ilk kez özel efekt dalında 5 aday olduğunu belirtmek istiyorum. Uzun zamandır bu sayı 3’tü ve rekabetin oldukça az olduğu yarışlara şahit olduk. Son 10 yıla baktığınızda The Golden Compass‘in zaferi haricinde birşey bulup da şaşırmak pek mümkün değil. Çünkü hep beklenen filmler kazandı. Lord of the Rings serisi, Avatar, The Curious Case of Benjamin Button gibi… Bu sene de durum oldukça açık. Tabiki de Christopher Nolan‘ın son zeka ürünü Inception kazanacak. Hani bir alternatif üretmek bile saçma. Ama illa ki süpriz yapabilecek film istiyorsanız Hereafter demek zorundayım. Filmin özel efektleri çok az olsa da özellikle tsunami sahnesinden izleyen herkes çok hoşlanıyor. Bu sebepten Inception‘ı dünyanın tersine dönmesi durumunda yerinden edebilecek tek ihtimal Hereafter. Tabi ilk filmiyle de aday olan Iron Man 2, Harry Potter serisinin en güzel filmi ve Tim Burton‘ın yeni çılgınlığı Alice in Wonderland de adaylar arasında var ama bu ödül Inception‘ı ilk gördüğümüz andan beri sahibini biliyordu zaten. Konuşmaya bile gerek yok.
Kazanacak: Inception
Kazanabilir: Hereafter
Kazanmalı: Inception
“How to Train Your Dragon”; Chris Sanders ve Dean DeBlois
“The Illusionist”; Sylvain Chomet
“Toy Story 3”; Lee Unkrich
The Illusionist‘i henüz dün izledim. Yani animasyon kategorisi benim için daha yeni tamamlandı. Lakin Oscar Boy Ödülleri’ni açıklamadan önce izleyemediğim için pek üzülmedim. Çünkü ben Toy Story 3 ve How to Train Your Dragon‘la boy ölçüşebilecek bir film olduğunu düşünmüyorum. Süpriz yapabileceğini söyleyenlere ise sadece şaşkın bir ifadeyle bakacağım fazla söz söylemeden. Animasyon dalının favorisi açık ara Toy Story 3. Bunu bilmek için alim olmaya gerek yok. Tek yapmanız gereken En İyi Film kategorisine bakıp bu 3 filmden hangi animasyonun orada yer aldığını görmek. “Biz Toy Story 3‘ye En İyi Film adaylığı verdik, ona bu ödülü vermeyelim.” gibi bir mantık oluşmasını bekleyenlere ise ancak hayal dünyasında yaşadıklarını söylemek gerekiyor. Tamam, belki beni de bir Wall-E gibi çarpmadı ama durum ortada. How to Train Your Dragon‘u ise alternatif olarak önerdim, çünkü bana göre The Illusionist‘den kat kat daha iyi. İlla ki bir süpriz olacaksa o zaman How to Train Your Dragon olsun. Tabi dediğim gibi süpriz müpriz hayal. Bu dalda başka bir animasyonun kazanması ihtimaller çerçevesinde değil.
Kazanacak: Toy Story 3
Kazanabilir: How to Train Your Dragon
Kazanmalı: Toy Story 3
***
Yarın: Film, yönetmen, erkek oyuncu, kadın oyuncu, uyarlama senaryo, özgün senaryo, kurgu, yabancı film