Live Blogging
24. Avrupa Film Ödülleri – Canlı
21.08: Yayınla ilgili uzunca bir süre problem yaşadıktan sonra şimdi Kırmızı Halı’dan ufak ufak görüntüler izliyoruz. Tamamen yabancı olduğum bir grup EFA. Bu yılın En İyi Film adaylarından dördünü izledim ama kimi seçebileceklerine dair en ufak bir fikrim yok. Tahmin yapamıyorum.
21.11: İnsanın hevesini kaçıracak kadar çok kesinti yaşıyoruz. Görüntüler oradan oraya atlıyor. Şimdi de çılgınca bir alkış sesi duyduk ve tekrar Kırmızı Halı…
21.14: Evet başladı. Sanki EFA değil de Eurovision. Seriously?
21.17: Berlusconi şakasına tepki alan bir topluluk izliyoruz şu an. Kültür şoku yaşayan bir yazarın güncesi gibi oldu bu ama idare edin.
21.18: Geçen sene Oscarlarda nasıl adaylar The King’s Speech müziğiyle gösterildiyse şimdi de EFA’de açılış adayların The King’s Speech müziğiyle gösterilmesiyle yapılıyor. Yoksa gecenin sonu şimdiden belli mi?
21.22: Sahneye yanlış sunucuyu çağırdılar. Bir an neden EFA’i kaale almadığımı hatırladım.
ANİMASYON Chico & Rita
21.26: Gecenin ilk ödülü benim için bu yılın en iyi filmlerinden biri olan Chico & Rita‘ya gitti. Bakın animasyonlar arasında demiyorum. Chico & Rita yılın en iyilerinden biri. Kuşkusuz sene sonunda yapacağım değerlendirmede de göreceksiniz filme olan aşkımı. Umarım Oscar’a da aday olur. Özellikle Özgün Şarkı kategorisine aday olmasını çok istiyorum.
21.28: Müzikleri Shantel‘in yaptığı bir gece… Şu an tüm ciddiyetimi bozup delice dalga geçmek istiyorum.
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ Manuel Alberto Claro, Melancholia
21.32: Bunu ben bile tahmin etmiştim. O yüzden ne desem bilemiyorum. Melancholia‘dan en çok hoşuma giden sahne açılıştı ve tanıtımda da o açılış sahnesini gösterdiler. Ki Claro sadece oradaki çalışmasıyla bile ödülü kazanmayı hak ediyor. Yalnız Kral TV Ödülleri acemiliğinde bir tören izliyoruz, hiç kusura bakmayın. Avrupa’da öne çıkan bir tören olmamasına şaşırmamalı.
21.39: Sahnede The Artist filmindeki köpek var ama kesintiler yüzünden yarısını kaçırdık. Bir ara Michel Hazanavicius‘la Jean Dujardin‘i seyirciler arasında gördüm sadece. Şu an ödül sunacak kadın ise sadece gevezelik yapıyor, orası kesin.
21.47: Bu kadın Eurovision’ı sunmuş galiba daha önce. Eurovision’ı da severek izleyen insanlar var mesela… İlginç tabi. Çeşit çeşit.
21.54: 1 saat içerisinde sadece 2 ödül verildi ve tören her dakika tahammül sınırlarımı biraz daha zorluyor.
YÖNETMEN Susanne Bier, In a Better World
21.59: Çoğu insanın anlamayıp anlamış gibi davrandığı yönetmen Lars von Trier‘in kazanmaması sevindirici. Bu arada Bier kazanınca kendisi bile şaşırdı ama kim In a Better World‘ün kötü bir film olduğunu iddia edebilirki? Yalnız adaylardan sadece ikisini izlemiştim, şimdi Dardenne Kardeşler diye saldırmayın.
DISCOVERY – PRIX FIPRESCI Oxygen; Hans Van Nuffel
22.02: Anladığım kadarıyla bu ödül bir bakıma En İyi İlk Film ödülü ve en iyi debut yapan yönetmene veriliyor. Kazanana gelirsek… En ufak bir fikrim yok.
22.08: Dardenneler‘in nesi var?
22.09: Aman tanrım, sahnede tanıdığım biri! Stellan Skarsgard!!! Skarsgard‘ı gördüğüme bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi. Dünya Sineması’nda Avrupalı Başarısı gibisinden bir ödül sunuyor ama who cares?
22.12: Oscarlı yönetmen Tom Hooper‘ı gördüm seyirciler arasında. Düşününce ne acı. Fincher hala Oscarsız bir şekilde evinde bekliyor, Hooper‘ın ise çok beğenilmiş “TV filmi”ne verilmiş bir Oscar’ı.
22.20: Shantel‘in Disco Partizani’yi söylediği törende adaylar arasında Dardenneler, Lars von Trier filan var. Dalga geçmeyeceğim, böylesi komik.
22.26: Neden hem adaylar hakkında saatlerce açıklama yapıp bir de üzerine video gösteriyorlar anlamıyorum. Watch Oscars, Europeans!
SENARYO The Kid with a Bike; Jean-Pierre Dardenne & Luc Dardenne
22.30: Bir an Melancholia‘ya olmayan bir şey için ödül verecekler diye çok korktum. Bu arada EFA adayları bana sürekli “Keşke Filmekimi’nde gitseydim.” dedirtiyor.
MÜZİK The Artist; Ludovic Bource
22.39: Ne yazık ki şu an yayını kaybettim ve sonucu @cambelboy‘dan öğrendim. Tepkime gelirsek… The King’s Speech‘in de The Artist‘in de müzikleri çok iyiydi, hangisi kazansa sevinecektim. Keşke geçtiğimiz sene yıl sonu listelerimi hazırlarken The King’s Speech‘in müziğinin ne kadar harika olduğunu keşfetmiş olsaydım. Nedense Oscar Boy Ödülleri’ne aday bile etmedim.
BELGESEL Pina
22.43: Bakalım Pina Oscarlarda ne yapacak. Biliyorsunuz film hem belgesel hem de yabancı film kategorilerinde aday adayı. Wim Wenders hakkında da bir şeyler söylemeli aslında ama salonda ona gelene kadar dalga geçebileceğim tonlarca isim var. Wim Wenders, Avrupa’da konuşulan tüm dillerde “Teşekkürler.” dedi. EFA her dakika daha da komik bir hale dönüşüyor.
22.48: Avrupa Film Ödülleri’ni bir daha canlı izler miyim? I don’t think so. Son 5 ödül…
KADIN OYUNCU Tilda Swinton, We Need to Talk About Kevin
22.52: Bunu tahmin etmiştim. Umuyorum Tilda, Oscar’a da aday olur. Gerçekten de kariyerinin en iyisi. Bu arada benim dışımda Charlotte Gainsbourg‘un abartıldığını düşünen var mı? Adaylar arasında görünce şaşırmadım ama ne yalan söyleyeyim neden burada diye düşünmedim de değil.
22.56: Şimdi Erkek Oyuncu ödülü verilecek. Adaylar arasında Colin Firth ve Jean Dujardin var. 2010 Oscars vs. 2011 Oscars
ERKEK OYUNCU Colin Firth, The King’s Speech
22.58: And the winner is 2010 Oscars! Sahneye ödülü almaya Tom Hooper geldi. Bu adamı gördükçe sinirleniyorum. Firth‘in kazanmasına şaşıran var mı bu arada? Gerçi Dujardin‘i ödül alırken görmek isterdim. Cannes’da çok dikkat etmediğim için Oscar öncesi prova yapmış olurduk.
23.03: Prodüksiyon tasarımı kategorisini sunmak için ise sahnede şu an Sibel Kekilli var ve konuşmasına “İyi akşamlar.” diye başladı. Bu tür uluslarası platformlarda bir Türk görünce nasıl da milliyetçi bir tavır takınıyoruz değil mi? Bu arada Shantel‘in müziklerine sahneye oynarak gelen tek kişi de kendisi. E Türküz işte. Kapı gıcırtısı olsun yeterki.
PRODÜKSİYON TASARIMI Melancholia; Jette Lehmann
23.06: Melancholia… Aslında çok da nefret etmedim ama Lars von Trier filmleri bir şey kazansın istemiyorum galiba.
23.07: Ve Kekilli, Kurgu ödülünü de sunuyor. Ben de kendimce gurur duyuyorum oturduğum yerden.
KURGU The King’s Speech; Tariq Anwar
23.10: The King’s Speech‘in kurgu ödülü almış olması düşündürücü. Akademi bile filmi sevmesine rağmen En İyi Kurgu’yu vermemişti. En İyi Film The King’s Speech seçilebilir, haberiniz olsun.
23.13: Son ödül öncesi bir kez daha Shantel arası. Şimdi de Disco Boy’u söylüyor. Amerika belki çoğu konuda cidden cahil olabilir ama ödül törenlerinde aday olmadığı müddetçe şarkıcı çıkarmama işini yıllar önce kaptılar. Avrupa’da ve tabi bizde bu ödül arası şarkıcı olayını hala çözebilmiş değilim.
23.16: Paz Vega!!!!! Aksanıyla beraber tamamen kabulümdür. İspanyollar bu kadar çekici olmak zorunda mı? Yalnız son ödül değilmiş. Şimdi de Halkın Seçimi var.
HALKIN SEÇİMİ The King’s Speech
23.18: Şaşırdık mı?
23.22: Bitmeyen bir ödül töreni. Hala sonu göremedik ve hiç ara vermediler. En çok orada oturan insanların halini merak ediyorum. Dardenneler sahnede iki kere Tom Hooper‘ı görmek zorunda kaldı düşünsenize. Direk hakaret!
YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ Stephen Frears
23.25: Tamam törenden sıkılmış olabilirim ama kariyerinde High Fidelity, Dangerous Liaisons, The Queen, Dirty Pretty Things gibi filmler olan bir yönetmen için bekleyebilirim.
23.29: Frears konuşmasını yaparken ben de En İyi Film kategorisi için tahminlerimi yapayım. Kurguyu The King’s Speech‘in almasından sonra Film’i de ona verirler diye düşünmekteyim ama Melancholia şaşırtabilir. Tabi yönetmen ödülünü In a Better World‘e vermiş olmaları düşündürtüyor. Tam bir karmaşa. En iyisi dakikalar öncesinden tahminlerimi sıralamak. Şöyle: 1) The King’s Speech, 2) In a Better World, 3) Melancholia, 4) The Artist, 5) The Kid with a Bike, 6) Le Havre.
23.37: Melancholia klibinde filmin sonunu gösterdiler. Spoiler alert!!!
23.38: Kısa film kategorisi öncesi “Size does not matter.” esprisi yapan sunucu, bayağısın.
KISA FİLM The Wholly Family
23.40: Adaylar arasından en ünlü olanın, Terry Gilliam‘ın filmi kazandı. Gilliam‘ın üzerindeki ne? Röpdeşambr? Mont? Peki ödülü sunan adamın zevzekliği?
23.42: Ve sonunda En İyi Film kategorisi. Adaylar: The Artist, The Kid with a Bike, In a Better World, The King’s Speech, Le Havre, Melancholia. Ve kazanan…
FİLM Melancholia
23.43: Haketmedi, çok yazık.
23.44: Avrupa Film Ödülleri’ni bir daha izleyeceğimi pek zannetmiyorum bu arada. Eurovision’ın film versiyonu gibi.
selin
3 Aralık 2011 at 21:04
psikolojik bi film izlemek istiyorum bi tavsiyeniz var mı?şimdiden teşekkürler.
umurtas
3 Aralık 2011 at 21:07
The Shining, Misery, Psycho? Eğer bunları korku olarak saymıyorsanız tabi izlemenizi öneririm
selin
3 Aralık 2011 at 21:10
çok sağolun
didem
3 Aralık 2011 at 21:38
Melancolia’ya ihtimal vermiyorum. Seçilirse de herkes gelip yüzüme tükürsün, ‘o film iyiyse ben kötüyüm’ demek için de bunu buraya yazıyorum hatta.
didem
3 Aralık 2011 at 22:01
Ahhahhaha cümlede de epeyce saçmalamışım sinir yapıp ama neyse. Seçildi, vallahi seçildi, inanamıyorum. Ama dediğimin arkasındayım: O film iyiyse ben cidden kötüyüm!
Bu arada eline emeğine sağlık, süperdi her zamanki gibi. Sayende moda girdim, güzel oldu.
muge dortok
3 Aralık 2011 at 21:47
Oscar boy’da kar yağarken yazıları okumak ayrıca çok keyifli. Kar taneleri düşerken, sinema eleştirilerini okumanın değeri paha biçilemez….
shifty
3 Aralık 2011 at 22:12
keşke daha az ukalaca yazı yazsan. araya ingilizce kelimeler sokman da yazıyı hiç ilgi çekici kılmıyor.
umurtas
3 Aralık 2011 at 22:14
O zaman live blogging yapmanın anlamı ne?
muge dortok
3 Aralık 2011 at 22:20
Karlar düşer, düşer düşer yorum yazarım. Animasyonda Chico & Rita kazanmış, haklı zafer.
yaxley
4 Aralık 2011 at 09:07
Süpersin baya bir eğlendim sayende..Bafta için de yapacaksın değil mi? Mahrum bırakma bizi bundan..
umurtas
4 Aralık 2011 at 09:26
🙂 Evet BAFTA, SAG, Altın Küre ve Oscar için Live Blogging yapıyorum. Bu sene Critics Choice’a da bulaşma düşüncesi var kafamda ama bakalım.