Haberler
Critics’ Choice Ödülleri ’11
Önce sabahleyin erkenden kalkıp, sırf bugün finalim olmadığından bu yazıyı sizlere yetiştirme çabamı kendi kendime takdir etmek istiyorum. Galiba benim kadar ödül mevsimi aşkı olan başka birini bulmak pek mümkün değil. Neyse. Bu egoist satırları bir kenara atıp dün gece dağıtılan Critics’ Choice Ödülleri’ne dönelim.
Bu yıl 17. defa düzenlenen Critics’ Choice Ödülleri, eleştirmen birliklerinin şahı aslına bakarsanız. Yani tüm yerel grupların buluştuğu bir ödül. Oscar üzerinde ne kadar etkisi olduğu tartışılır. Sezonun ilk büyük ödülü olması dışında pek de ağırlığı olduğunu iddia edemeyiz. Ama Critics’ Choice da, Altın Küre de Oscarlar öncesinde herkes için bir prova oluyor. Dilerseniz bu senenin kazananlarına bakıp, teker teker yorumlayalım.
YÖNETMEN Michel Hazanavicius, The Artist
KOSTÜM TASARIMI The Artist; Mark Bridges
MÜZİK The Artist; Ludovic Bource
Galiba The Artist‘in zaferi elde ettiği kategoriler arasında tek şaşırtan kostüm tasarımı oldu. O zaferi de filme olan aşırı sevgiye bağlıyorum. Tabi filmin aldığı ilk büyük zafer olmasının da önemi var. Her ne kadar yerel eleştirmen gruplarından beklenen sevgiyi görse hiçbiri bir Critics’ Choice değil. Bu ödül hepimiz için çok şey ifade ediyor. Hazanavicius‘un Scorsese karşısındaki zaferi de Pazar gecesi Altın Küre’de neler olacağının habercisi gibi.
Bu ödülü Brad Pitt‘in kazanmasını çok istedim ama tahminlerimde bile George Clooney demiştim. Çok şaşırmadım tabi. Ama tek ödülle Clooney‘nin ikinci Oscar’ına koştuğu düşünülmesin. Pazar gecesi Altın Küre’deki kapışmadan kimin sağ çıkacağı çok mühim. Tabi bir de SAG var. Ama bugüne kadar SAG, Clooney‘yi hiç tekil başarısıyla ödüllendirmediği için sanki orada da ismi okunacakmış gibi geliyor.
Ben demiştim!!! O kadar net ki Viola Davis‘in Oscar’ı alacağı. Aylardır aynı şeyi tekrarlıyorum. My Week with Marilyn sonrası tavan yapan Michelle Williams aşkım sebebiyle bir ara tahminlerimi değiştirmiştim ama uzun zamandır Viola Davis diye sayıklamaktayım. Ben destekliyor muyum? Hayır. Oscar’ı alacak mı? Kesinlikle! Tabi bir yandan Meryl Streep‘in avcunu yalaması durumu da hoşuma gidiyor. Gerçi Critics’ Choice son 5 sene içerisinde 2 kere Meryl‘ı seçti. Bu sene tekrar kazanmasını beklemek aptallık olurdu.
Ve yıllardır bu adamın nasıl ödülü olmaz dediğimiz Christopher Plummer yılın en vasat filmlerinden Beginners‘daki rolüyle sonunda ödül törenleri tarafından fark edildi. Yardımcı erkek oyuncu dalı için ilginç tahminlerde bulunanlara söyleyeyim, şu an oyuncu yarışları içerisinde ödülü tek kesin olan isim Christopher Plummer. Hiç Albert Brooks diyerek kendinizi yormayın. Plummer‘ın bu ödülü alacağı uzun zamandır belliydi ve karşısına onu yıkabilecek bir rakip çıkmadı. Critics Choice da bunun ilk kanıtı oldu.
Octavia Spencer‘a The Help‘de çok gülmüş olsam da hala bu tarz bir performansın ödül almasını aklım almıyor. Hele ki adaylar arasında Jessica Chastain, Melissa McCarthy ve Berenice Bejo varken. Evet, Spencer‘ın galibiyeti çok şey ifade etmiyor olabilir ama eleştirmenler bile seçtiyse diyecek pek bir şey yok.
ÖZGÜN SENARYO Midnight in Paris; Woody Allen
UYARLAMA SENARYO Moneyball; Steven Zaillian ve Aaron Sorkin
Midnight in Paris‘i The Artist‘e tercih etmişler ki büyük bir aşkın var olduğunu düşünürsek eleştirmenlerle The Artist arasında bu zafer çok şey ifade ediyor. Moneyball‘a gelirsek… Herhalde daha çok sevinemezdim.
Extremely Loud and Incredibly Close‘un sezon boyunca alabileceği tek büyük ödül buydu galiba. Ben Shailene Woodley‘nin kazanmasını bekliyordum açıkçası. O yüzden biraz şok olmadım değil. Ama olsun. Thomas Horn‘un da çok başarılı olduğu söyleniyor. İzledikten sonra anlayacağız.
Yine bildiğimiz bir ödül. SAG’de de bu kadınların kazanacağının farkındasınızdır umarım. Kötü demek istemiyorum The Help‘e, kötü değil. Hatta bu ödülü hak ettiler. Ama bu kadar sevgi sizce de biraz farklı değil mi? Pazar günleri gündüz vaktı Digiturk’un Family kanalında oynayan filmlerden ne farkı var diye düşünmüyor değil insan. Neyse, alışmamız lazım. Malum Altın Küre’de de karşımıza çıkacaklar sonuçta.
GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ The Tree of Life; Emmanuel Lubezki & War Horse; Janusz Kaminski
SANAT YÖNETİMİ Hugo; Dante Ferretti ve Francesca Lo Schiavo
KURGU The Girl with the Dragon Tattoo; Kirk Baxter ve Angus Wall
MAKYAJ Harry Potter and the Deathly Hallows: Part II
GÖRSEL EFEKT Rise of the Planet of the Apes
SES Harry Potter and the Deathly Hallows: Part II
ŞARKI “Life’s a Happy Song”; The Muppets
Teknik ödüller arasında beni çok şaşırtan bir şey yok açıkçası. War Horse‘un görüntü yönetimi kategorisinde Oscar’a aday olacağına eminiz. ASC adaylığını kaçırmış olsa da bence Akademi filmi en azından bu dalda görmezden gelmeyecektir. Kurguyu The Girl with the Dragon Tattoo‘nun olması da çok hoş. Sonuçta bu dalda Hugo ile efsane isim Thelma Schoonmaker adaydı. Ben kendisinin büyüsüne kapılırlar diye düşünüyordum. Bir de tabi Rise of the Planet of the Apes‘in Harry Potter karşısındaki zaferi var. Eğer VES’de de aynı durum gerçekleşirse zannediyorum kimse maymunların önüne geçemeyecek. Ve tabi Harry Potter serisinin sonunda teknik dallarda da olsa ödüllendirilmesi çok hoş değil mi?
ANİMASYON Rango
AKSİYON FİLMİ Drive
YABANCI FİLM A Separation
BELGESEL George Harrison: Living in the Material World
Ve yine hiç şaşırtmayan ödüller. Belgesel dalı için bir şey diyemem ama diğer dört kategoride de beklediğimiz filmler kazandı. Eğer Nuri Bilge aday olamayacaksa ben açıkça A Separation‘ı desteklediğimi de söylemek istiyorum bu arada. Bridesmaids‘e gelirsek… Kesinlikle hak etti. Keşke toplu performans ödüllerini de toplayabilse. O zaman daha da mutlu olurdum sanıyorum.
Critics Choice’da beni inanılmaz şaşırtan bir durum yok. Sizler ne diyorsunuz? Üzülen, sevinen, şoka giren?
Müge Dörtok
13 Ocak 2012 at 07:16
Özgün şarkı dışındakileri beğendim. Keşke The Muppets – Life’s a Happy Song gibi anaokul şarkısı kazanmasaydı. Öteki ödüller kesinlikle 10 numara olmuş.
umutcelik
13 Ocak 2012 at 07:18
Teknik ödüllerin hepsi dört dörtlük, en iyi özgün senaryo, en iyi uyarlama senaryo, en iyi yabancı film ve en iyi animasyon da tamam ama gel gelelim The Help’in bulunduğu her kategoriye itirazım var. Viola Davis kimdir, nedir arkadaş Michelle Williams varken. Ayrıca Albert Brooks’u, Plummer’a tercih ederdim ama dediğin gibi Plummer kazanacak gibi.
Bu yıl The Artist’in önderliğinde sönük bir ödül töreni izleyeceğiz galiba. Bu kadar iyi filmin görücüye çıktığı bu yılda, tek bir filmin alıp götürmesi aslında çok da fazla iyi film olmadığını işaret ediyor olabilir buna inanmak istemesem de… Ya da onunla baş edebilecek kadar iyi film yok diyelim…
Emel
13 Ocak 2012 at 10:36
The Artist filmini hala izleyemediğim için aldığı ödül hakkında yorum yapamam aynı şekilde George Clooney (The Descendants) nin performansını da izleyemediğim için hak edip etmediğini bilemiyorum ama keşke B. Pitt ya da R. Gosling ödül alsaydı demekten de kendimi alamıyorum…Diğer önemli kategorilerde ödül alan tüm adayları izlediğim için hak ettiklerine inancım tam..Tabi ki her insan yıllardır severek izlediği bir oyuncunun ödül almasını ister ama bu diğer performansları görmezden gelmek anlamına gelmez…O yüzden The Help oyuncularının aldığı ödüllere bu kadar yüklenmek anlamsız…Evet M. Williams ödül alsa harika olurdu bunu inkar edemem ama V. Davis in oyunculuğunu da kimse yabana atmamalı…
Bu nedenle beni şaşırtan bir ödül yok ama keşke o değilde şu alsaydı diyebileceğim kendimce daha çok beğendiğim oyuncular var…Örnek Jessica Chastain.
Erşah
13 Ocak 2012 at 11:02
Hugo ve Midnight in Paris çok göz ardı edildi. Ama blogumda da söylemiştim tören bitiminde, Weinstein’ların desteği ile ilerleyen bir The Artist var. Hemde tam Amerikan havasında (fragmanda biraz klişe gördüm açıkçası). Ama Michel Hazanavicius’un harika mütevazi konuşması beni çok duygulandırdı. Birden yeni favorim oldu bu film. Daha izlemesem de. Sempatik adam, aynı Scorsese gibi. O da en iyi belgesel ödülünü aldı ve boş geçmedi bu yılı da.
DGA ile herşey rayına oturacaktır. Geçen sene de The Social Network estiriyordu ama The King’s Speech fırlamıştı aradan. Hatırlatalım.
onur
13 Ocak 2012 at 12:59
Bence oyunculuk ödülleri de dahil olmak üzere ne en iyi film ne de en iyi yönetmen ödülleri Oscar’da değişmeyecek.Sadece The Help’in iki oyuncusu birden Oscar’da da ödüllendirilir mi yoksa birinden birini seçerler mi bilemiyorum.Bu filmi ne kadar sevdiklerine bağlı sanırım.Clooney’nin ise 2. oscarını alacağını benden çok inanan yok sanırım.En azından Altın Küre’yi kesin alacaktır.Sadece kendisinin 4 dalda aday olduğu törende almaması mantıksız olmaz mı?Ayrıca senaryo ödülleri Oscar’da farklılık gösterebilir.Bunu da belirtmek lazım.
onur.kirsav
14 Ocak 2012 at 01:14
valla biz de takipteyiz ödülleri. canlı takip ettiğimde yoktun buralarda :))) bu espriden sonra bu ödüllerin oscar’a büyük bir yüzde ile denk düşebileceğini düşünüyorum ama akademi en az bir kategoride büyük bir sürpriz yapacakmış gibi geliyor bana.