64. Primetime Emmy Ödülleri’nin ardından…

64. Primetime Emmy Ödülleri dün gece sahiplerini buldu. Geçtiğimiz hafta Creative Arts sonuçlarının haberini yapmıştık. Dün gece ise konu tamamen ana kategoriler idi. İsterseniz gelin birazcık dedikodu yapalım…

DRAMA

En İyi Dizi: Homeland
En İyi Erkek Oyuncu: Damian Lewis | Homeland
En İyi Kadın Oyuncu: Claire Danes | Homeland
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Aaron Paul | Breaking Bad
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Maggie Smith | Downton Abbey
En İyi Yönetmen: Tim Van Patten | Boardwalk Empire – “To the Lost”
En İyi Senaryo: Alex Gansa, Howard Gordon ve Gideon Raff | Homeland – “Pilot”

ATAS üyelerinin kendilerine yeni bir oyuncak buldukları için Homeland‘i 4 dalda ödüllendirmesiyle problemim olmaması lazım aslında. Diziyi sevdiğimi daha önce de söylemiştim. Ama ben Mad Men‘in son sezonu karşısında herhangi bir dizinin galibiyet alabileceğine inanmak istemiyorum. Canları Mad Men izlemek istememiş, bunun bir açıklaması yok. Tabi her zaman dediğim gibi her ödülle fikirlerimizin yüzde yüz uyuşması gerekmiyor. Dört sene bu ödülü verdikten sonra harikulade beşinci sezonda Emmy’yi bu olağanüstü diziden sakınmanın ise açıklaması yok. Yalnız Damian Lewis‘in Bryan Cranston zaferleri serisine dur demesine çok sevindim. Cranston bana hep abartılıyor gibi geliyordu ya neyse. Şimdi Breaking Bad‘in Fenerbahçe taraftarına benzeyen ölümüne fanatik izleyicisini çıldırtmayayım. Yine de… Neyse.

KOMEDİ

En İyi Dizi: Modern Family
En İyi Erkek Oyuncu: Jon Cryer | Two and a Half Men
En İyi Kadın Oyuncu: Julia Louis-Dreyfus | Veep
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Eric Stonestreet | Modern Family
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Julie Bowen | Modern Family
En İyi Yönetmen: Steven Levitan | Modern Family – “Baby on Board”
En İyi Senaryo: Louis C.K. | Louie – “Pregnant”

Ödüllerin çoğunu daha önce Emmy almış isimlere vermeyi tercih eden ATAS üyeleri Jon Cryer‘a ikinci kez Emmy vererek zaten gecenin başında zevkini belirtmişti açıkçası. Jim Parsons kazanmasın derken bir anda başka bir demode komedi kültüründen gelme Cryer‘ın ödül alması pek de iyi olmadı. The King of Queens, According to Jim gibi felaket sıkıcı komedi dizilerini Türk izleyicisine dayatan cnbc-e’nin suçu hepsi! Resmen Parsons‘ı en iyi sanan bir izleyici kitlesi var. The Big Bang Theory büyük kategoride adaydı bir de! Neyse, bu yazıyı milleti kışkırtmak için kullanmanın anlamı yok. Julia Louis-Dreyfus‘un kazanmasına sevinsem de onun da dediği gibi “Neden Amy Poehler kazanmadı?”. Poehler kim ne derse desin televizyonun en komik kadınlarından biri. Parks & Recreation ile bu ödülü çoktan hak etti ama ATAS ödüllendirmemeye devam ediyor. Bu arada aynı şekilde SNL‘deki son sezonuyla ödül almasını herşeyden çok istediğim Kristen Wiig‘i de eli boş göndermelerini açıklayamıyorum.

MİNİ DİZİ / TV FİLMİ

En İyi Dizi: Game Change
En İyi Erkek Oyuncu: Kevin Costner | Hatfields & McCoys
En İyi Kadın Oyuncu: Julianne Moore | Game Change
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Tom Berenger | Hatfields & McCoys
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jessica Lange | American Horror Story
En İyi Yönetmen: Jay Roach | Game Change
En İyi Senaryo: Danny Strong | Game Change

Hiçbir fikrimin olmadığı bir bölüm burası. Tom Berenger, Kevin Costner, Jessica Lange zaferleri sanki onlarca yıl öncesine aitmiş gibi duruyor. Ama şaka değil, dün gece mini dizi kategorilerinde vintage bir hal vardı. Sadece kendi jenerasyonunun en iyi aktrislerinden biri olan Julianne Moore‘un o duru güzelliğiyle sahneye çıkması beni etkiledi. Gerisini dinlemedim bile diyebilirim. American Horror Story‘yi de yarıda bıraktığım düşünülürse diyecek başka da bir şeyim yok.

VARIETY – REALITY

En İyi Variety: The Daily Show with Jon Stewart
En İyi Reality – Yarışma: The Amazing Race
En İyi Reality Sunucusu: Tom Bergeron | Dancing with the Stars
En İyi Yönetmen (Variety Special): Glenn Weiss | 65. Geleneksel Tony Ödülleri
En İyi Senaryo (Variety Special): Louis C.K. | Louis C.K. Live at the Beacon Theatre

The Daily Show with Jon Stewart ve The Amazing Race? Yine mi?

***

Kısaca 64. Primetime Emmy Ödülleri geçtiğimiz yılın sürprizlerinden yoksundu. Sıkıcı mıydı? Bilemiyorum. Jimmy Kimmel ardı arkası kesilmeyen esprileriyle bizleri olabildiğince televizyona bağlı tutmaya çalıştı. Louis C.K. gece boyunca iki ödül alarak en büyük galip oldu diyebiliriz. Bu arada ilk kez bir HBO dizisi aktrisi En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almış onu da ekleyeyim. Julia Louis-Dreyfus‘dan bahsediyorum. Yani… Mad Men‘in büyük ödülü almadığı bir törenden ne kadar zevk alabilirsem, o kadar aldım. Hala da Mad Men kazanamadı diye sevinenler var mesela. Onlara da kucak dolusu sevgilerimi (!) gönderiyorum. Gidin Spartacus filan izleyin. Nefret mektubumun sonuna geldik. Gelecek sene bir başka Emmy heyecanında görüşmek üzere.

Not: Yazıyı yayınladıktan sonra ilk 5 dakika içerisinde 3-4 tepki geldi. Kızmanın alemi yok. Oscar mevsimi boyunca koruduğum sükuneti televizyon ödüllerinde bozuyorum. Bir kere de ben taraf tutayım, ne olacak?