Oscar 2013

85. Akademi Ödülleri – Son Tahminler: Part III

Yayınlandı

on

Ve artık son tahminleri bitirme zamanı geldi. Son 8 kategorimiz en önemlileri içeriyor. En İyi Yönetmen dalındaki çılgın tahminim haricinde pek bir şey yok. Sadece son olarak tekrardan şunu hatırlatmak istiyorum, bu yıl büyük favorilerin avcunu yalayabileceği bir şekilde yarışa giriyoruz. Birden fazla ödül alması beklenen yapımlar yerini yenilerine bırakabilir. Bunu her sene söylüyormuşuz gibi gelse de bu sefer herkesin tahminlerinde yanılmaya hazır olduğu bir yarış izliyoruz. O yüzden Pazar gecesi için kendinizi iyi hazırlayın. Haydi şimdi son tahminlere doğru yol alalım…

EN İYİ FİLM

AMOUR | Margaret Menegoz, Stefan Arndt, Veit Heiduschka ve Michael Katz
Amour’un En İyi Film ödülünü kazanması için bir sebep düşüneyim, bir dakika… Bulamadım.
– Aday olduğu için mutlu olup kenara çekilmesi gereken film Amour. Çünkü yabancı film kategorisinde de aday. Mucizelere, Michael Haneke’nin gerçekten insanları sevmesine ihtiyacı var böyle bir olasılığın gerçek olması için. Tüm kariyerini hayattan ve insan ırkından nefret eden bir tutum üzerine kuran adamın da oturup kampanya yapmasını beklemiyorsunuzdur umarım.

ARGO | Grant Heslov, Ben Affleck ve George Clooney
Biliyorum tüm bu kampanya muhabbetlerine çok takılanınız var ama sevmeseniz de Argo buralara doğru düzgün kampanya yapmadan geldi. Filmin birinci artısı, Ben Affleck sektörde tanınan ve çok sevilen bir adam. Ki zaten filmden nefret ediyor olsanız bile, bir röpörtajını izlediğinizde adamdaki şeytan tüyü sebebiyle karşı koyamıyorsunuz. İkincisi film, Oscar adayları açıklanmadan evvel zaten büyük ödülleri silip süpürmeye başlamıştı. Tabii bir de Affleck’in sözde hakkı yenince, pek çok karışık eleştiri alan filmin arasından sıyrılarak zirveye yerleşti.
Filmin çok da iyi olmadığını düşünen bir takım insan mevcut ve bunlar eğer Argo’dan kaçarken planlı olarak doğru bir adaya sığınırlarsa Argo tıpkı Apollo 13 gibi tüm sezon boyunca ödülleri toplayıp Oscar’da avcunu yalayan yapıma dönüşebilir.

BEASTS OF THE SOUTHERN WILD | Dan Janvey, Josh Penn ve Michael Gottwald
Yılın Oscar’a kadar sağ kalan tek bağımsızı ve Kathryn Bigelow da dahil olmak üzere böyle bağımsızların Akademi içerisinde çok destekleyeni oluyor. Debra Granik ve Winter’s Bone için Bigelow’un ne taklalar attığını hatırlayın. Üstelik Benh Zeitlin’e yönetmenlerden gelen destek de küçümsenecek gibi değil.
– Tabii tüm bunların yanında Beasts of the Southern Wild da aday olduğuna şükretmesi gereken yapım niteliğini taşıyor. Bir bağımsız olmasından değil, filmi izleyip de nefret edenlerden ötürü puan kaybediyor. Kısacası Little Miss Sunshine ya da Sideways değil Zeitlin’in ilk filmi.

DJANGO UNCHAINED | Stacey Sher, Reginald Hudlin ve Pilar Savone
Her ne kadar hala elinde bir tane dahi En İyi Yönetmen Oscar’ı olmasa da Quentin Tarantino, Hollywood’da bir tane dahi filmi olmayan adam olarak tanınıyor. THR’ın “Directors Roundtable”ını izlediyseniz, meslektaşlarının bile bu deli dolu adama ne kadar saygı duyduğunu görürsünüz.
– Django Unchained kolay hazmedilebilir bir iş değil. Ayrıca filmin elinde büyük tek bir ödül yok. Tarantino’nun mastürbasyonu olarak yorumlayanlar var. Ödülü kazanması imkansız.

LES MISERABLES | Tim Bevan, Eric Fellner, Debra Hayward ve Cameron Mackintosh
Les Miserables’ın En İyi Film seçileceğine hiç inanmıyorum ama en çok birincilik oyu toplayacak işlerden biri olduğuna eminim. Filmin Akademi içerisindeki fanatikleri oldukça fazla. Yönetmen dalında aday olamadığı için sanki sevilmemiş gibi gözükse de Les Miz en çok adaylık alan yapımlardan. Ve seven, hakikaten çok seviyor.
– Tabii bir yandan da sevmeyenler var… Delice nefret edenler. Les Miserables’ın izleyiciyi ikiye böldüğünü söylememe gerek yoktur zaten. Herkese hitap etmeyen bir tarzı mevcut. Ve buna rağmen iyi bir kampanya da yapılmadı. O yüzden yarışta çok olmasa da gerilere düşüyor.

LIFE OF PI | Gil Netter, Ang Lee ve David Womark
Görsel efekt, ses kurgusu & miksajı gibi pek çok bölümde yer alan üye büyük ihtimalle Life of Pi’a En İyi Film oyunu verecektir. Bu yılın Hugo’su sayılabilir.
– Bu komik argümanlardan sonra filmin yeteri kadar sevilmediğini söyleyebilirim. Kesinlikle izlenmediğini ya da nefret edeninin olduğuna inanmıyorum. Ama birincilik oylarını toplayacak kadar bir fanatiği de yokmuş gibi duruyor. En çok adaylık alan ikinci film olduğu gerçeği de bunu pek değiştirmiyor.

LINCOLN | Steven Spielberg ve Kathleen Kennedy
Lincoln, demokrat ya da cumhuriyetçi, her Amerikan vatandaşını canevinden vuran bir yapım. İçlerindeki milliyetçiliği harekete geçirecek, pek sevdikleri ve usta kabul ettikleri Steven Spielberg’ün yeni filmi. Teknik anlamda kusursuz. Oyunculukları standartların üzerinde. Kağıt üzerinde tam anlamıyla mükemmel bir Oscar filmi.
– Ama… Baştan aşağıya Oscar almak için çekildiği belli olan, monoton, hatta sıkıcı bir yapım Lincoln. Hep favori olduğunu zannettik ama şöyle bir geriye dönüp bakarsanız Daniel Day-Lewis haricinde kimseciklere ödül gelmedi Lincoln için. Avcunu yalayacağı bir geceye doğru yelken açıyor. Aylardır da aynı şeyi söylüyorum. Filmi sevmişler, ama bayılmamışlar. Aynısı bizler için de geçerli değil mi?

SILVER LININGS PLAYBOOK | Donna Gigliotti, Bruce Cohen ve Jonathan Gordon
Argo’nun en büyük rakibi. Harvey Weinstein yine tüm adaylara nasıl iyi kampanya yapılacağını gösterdi. Filmin iyi olan yanını alıp, oyuncuların gittiği programlarda buraya yoğunlaştırdı. Şu an Silver Linings Playbook psikolojik problemleri olan, teşhisi konmuş pek çok hastanın umut ışığı konumunda. Bence Argo’dan kaçanların sığınması gereken güvenli bir liman. İnanmak istemeyenler mevcut olsa da kazanma ihtimali çok yüksek. Hele ki böylesine kıran kırana geçen bir senede… Filmin dört oyuncusunun da Oscar’a aday olduğunu hatırlatmama gerek var mı?
– Argo. Eğer Ben Affleck, En İyi Yönetmen dalına aday olsaydı bence SLP ipi göğüsleyen yapım olurdu. Kendi tahminlerimde birinci sıraya koymadım, ama kazanmasını istediğim film Silver Linings Playbook. Bu arada Robert De Niro’nun canlı yayında kampanya için ağladığının düşünülmesi de tam bir komedi. Neyse ki Amerikalılar bizim kuşkucu halkımıza benzemiyor. Adamın otistik bir çocuğu var, bilmiyorum haberiniz var mı. Soru geldi, cevaplayamadı, ağladı, özür diledi, konuyu kapattı.

ZERO DARK THIRTY | Mark Boal, Kathryn Bigelow ve Megan Ellison
+
 Sezonun başında favoriydi. Aslında Ben Affleck bu yarışta olmasa ve yine Bigelow’u aday etmeseler çok daha farklı sonuçlar görebilirdik. Ama şu durumda ZD30’ye oy verecek tek insanlar filmin ve Bigelow’un fanatikleri olacakmış gibi duruyor.
– Bu yılın komedisi ve aslında çirkin bir kampanyasının kurbanı oldu Zero Dark Thirty. İşkenceyi meşrulaştırdığı savunan “hassas” Amerikalılar, yılın en iyi işlerinden birinin Oscar şanslarını sıfıra düşürdü. Şu saatten sonra diyecek pek bir şey yok gerçi de “Amour’da güvercinin üzerine örtü atıyorlar. Hayvanları koruyalım!” demek kadar absürd, anlamsız ve çirkin hareketler bunlar. Neyse, şimdi yine Twitter’da garip tacizlere mahrum kalmak istemiyorum. Sadece tek söyleceğim şey, Zero Dark Thirty’ye gelen işkence eleştirilerinin tek bir kelimesine dahi katılmadığım gibi, bu tartışmanın herhangi bir yerine çekilmek istemediğim ve savundukları fikirlere saygı duymama rağmen, aptalca bulduğum. Bu da tüm sezon boyunca Zero Dark Thirty ile ilgili gelen tacizlere tek cevabım olsun.

Kazanacak: Argo
Kazanabilir: Silver Linings Playbook
Sürpriz: Lincoln sürpriz sayılıyor mu?

EN İYİ YÖNETMEN

Michael Haneke | AMOUR
Haneke’ye gerçekten saygı duyan insanlar mevcut Akademi içerisinde. Sayıları çok fazla değil belki ama sanıyorum Nicole Kidman ve Jessica Chastain bir filminde oynamak için yalvarıyorlarmış. Tabii bunlar internet üzerindeki dedikodular. Ne kadar doğru olduğu tartışılır.
– Bugüne kadar Avrupalı bir yönetmeni, hele ki hazmı oldukça zor olan bir filmle ödüllendirmişlikleri hiç olmadı. 5 adaylık almasına bağlayacaksınız biliyorum şimdi kazanma ihtimallerini de adaylar belirlenirken sadece o dalın üyeleri oy verebiliyor. Kazananlarda ise 6000 kişinin de oy hakkı var her kategoride. Ne yani, Haneke’nin Tom Hooper’ı The King’s Speech ile En İyi Yönetmen seçmiş kalabalıktan en çok oy alan aday olacağına mı inanıyorsunuz? Ben inanmıyorum.

Ang Lee | LIFE OF PI
Spielberg’den kaçan üyelerin oy vereceği bir isim olacaktır Ang Lee. Sürpriz yapması çok muhtemel bana kalırsa. Hatta kazanacağına gerçekten inanlar da mevcut. Spielberg’ün filminin üçüncü En İyi Yönetmen Oscar’ını kendisine verecek kadar sevilmemesi işe yarayacaktır.
– Koca sezon boyunca tek bir ödül dahi almadı. Gerçi bu sezon Kathryn Bigelow ve Ben Affleck dışında ödül alan başka bir yönetmen var mı?

David O. Russell | SILVER LININGS PLAYBOOK
Bradley Cooper’ın içerisindeki cevheri ortaya çıkaran adamın adı o zarftan çıkar mı dersiniz? Ben kendimi bu zafere nedense çok inandırdım. Filmin aldığı olağanüstü iyi tepkiler haricinde de destekleyecek tek bir nedenim yok elimde. Sadece Akademi üyelerinin en sevdiği işlerden biri olduğunu biliyorum. Dolayısıyla Ben Affleck’i En İyi Yönetmen listesinde göremeyen üyeler, David O. Russell’a oy verebilirmiş gibi geliyor. Ve bipolar oğlu için bir film yaptığı ortaya çıktığından beri gelen sempati oylarını da unutmayalım.
– David O. Russell’ın da tek bir ödülü dahi yok. Silver Linings Playbook’un bir yönetmen filmi olmadığı gerçeğini de unutmayalım. Zaten David O. Russell bu ödülü alırsa En İyi Film için de durumlar değişebilirmiş gibi geliyor.

Steven Spielberg | LINCOLN
Sektörün en çok saygı duyulan yönetmeni. Akademi içerisinde de seveni çok. Geçtiğimiz yıl War Horse’un aday edilmesi bile ne kadar sevildiğini kanıtlamaya yetiyor. Argo ve Zero Dark Thirty gibi milliyetçi damarlarını attıran filmler bu listede olmadığı için, Spielberg en uygun aday gibi gelecektir. Nasıl olsa Lincoln da Amerika tarihine, kabaca, peşkeş çeken bir başka yapım.
– Tek bir ödül alamadı sezon boyunca, tıpkı diğer yönetmenler gibi. Üstelik üçüncü En İyi Yönetmen Oscar’ını çok da aşık olamadıkları Lincoln ile vermek istemeyebilirler. Sizce John Ford, William Wyler ve Frank Capra’nın bulunduğu klübe girmek için Lincoln doğru film mi?

Benh Zeitlin | BEASTS OF THE SOUTHERN WILD
Bağımsız filmleri sevenlerle, Beasts of the Southern Wild için ölüp biten üyeler haricinde Zeitlin’e oy veren birileri olacağını düşünmüyorum.
– Bu listede tahmin sıralaması yapıldığında herkesin beşinci sırasında Benh Zeitlin’i görüyorsunuz zaten. Pek tanınmamış, ilk filmiyle sürpriz bir şekilde aday olmuş bir yönetmen. Zaten kariyeri için yeterli bir ödül oldu bu adaylık. Daha fazlasını beklemek yanlış olur.

Kazanacak: David O. Russell
Kazanabilir: Steven Spielberg ya da Ang Lee
Sürpriz: Michael Haneke

EN İYİ ERKEK OYUNCU

Bradley Cooper | SILVER LININGS PLAYBOOK
Bu yılın en çok sevilen filminin başrol oyuncusu. Silver Linings Playbook’a En İyi Film dalında oy verenler, Daniel Day-Lewis’e pek bayılmadıysa Bradley Cooper’a yönlenebilir. Ne kadar iyi oynayabildiğini kanıtlamış olmasının yanı sıra, bence bu daldaki en iyi performansa da sahip. Bradley Cooper FTW!
– Daniel Day-Lewis! Bu daldaki herkesin yolunu kesen bir aday mevcut olduğu için Day-Lewis haricinde herkes şimdilik hayalleriyle yaşamak zorunda.

Daniel Day-Lewis | LINCOLN
ABD tarihinin en önemli başkanını canlandırıp sezon boyunca tüm ödülleri toplayan, sektörün inanılmaz derecede saygı duyduğu bir aktör düşünün. Gangs of New York ile favoriyken son anda ödülü kaçırmış olabilir; ama burada ondan çok farklı bir tablo söz konusu. DDL, 3 aydır aday olduğu tek bir ödülü dahi kaçırmadı. Kazanamazsa, tarih yazılmış olur.
– Oyunculara üçüncü Oscar’ını vermekte pek tutucu Akademi. Tabii bugüne kadar üçüncü Oscar için Day-Lewis kadar iddialı gelen tek bir aktör ya da aktris de olmamıştı, bunu unutmamak lazım. Eğer kazanamazsa nasıl olsa diğer üyeler oy veriyor diye başka adaylara yönelenler, üçüncü Oscar için erken olduğunu düşünenler ve Lincoln’ı pek sevmeyenler yüzünden kazanamayacak.

Hugh Jackman | LES MISERABLES
+
Belki Daniel Day-Lewis kadar saygı görmüyor, ama Hugh Jackman Daniel Day-Lewis’den çok daha seviliyor Hollywood’da. Sempatik, her röpörtajında muhabirlerin dahi kalbini çalan bir aktör. Hayatının rolünü kaptı. Akademi’yle sunuculuk yaptığından beri arası çok iyi. Cebinde sadece bir Altın Küre ödülü mevcut. Her Broadway çıkışlı aktörün hayallerindeki karakteri başarıyla oynadığını da unutmayalım. Les Miz fanlarının gözü kapalı Hugh Jackman’a oy vereceğini düşünmekteyim.
– Daniel Day-Lewis.

Joaquin Phoenix | THE MASTER
+
Beklenenin aksine SAG’de adaylığı kaçırmasına rağmen Oscar’ın ilk beşine kaldı. Bu kategorinin en gösterişli performansına sahip ve Akademi üyelerinin köşeli karakterlere olan hayranlığını biliyorsunuz. Bir sürpriz arıyorsanız, işte o Joaquin Phoenix.
– Daniel Day-Lewis haricinde bir de Joaquin Phoenix’in antipatik halleri kazanmasını engellemek için yeterli bir sebep. Tüm sektörle dalga geçip, Casey Affleck ile beraber herkesi kandırdığı “hip-hop sanatçısı olma” muhabbetinden tutun da sezonun başında ödül mevsimini aptalca bulduğuna dair verdiği demeçlere kadar pek çok sorun var. Doğru düzgün kampanya da yapmadı. Oscar yemeğine gelmiş olmasına sadece ben şaşırmamışımdır diye düşünüyorum.

Denzel Washington | FLIGHT
Bir Akademi üyesi söylemiş, “Eğer performans bazında düşünecek olursak bu dalın galibi Denzel Washington.”. Her ne kadar Türkiye’de eleştirmenlerden negatif tepkiler toplamış olsa da Flight, Akademi tarafından sevildi. Aldığı senaryo adaylığını unutmayın. Bir de yanılmıyorsam Denzel Washington, Oscar tarihinde en çok adaylık alan siyahi oyuncu. Tabii herkes diğerleriyle meşgul olduğundan Denzel Washington’ın yazdığı tarih pek konuşulmuyor.
– İki Oscar’ı var ve adı Daniel Day-Lewis değil.

Kazanacak: Daniel Day-Lewis
Kazanabilir: Bradley Cooper ya da Hugh Jackman
Sürpriz: Joaquin Phoenix

EN İYİ KADIN OYUNCU

Jessica Chastain | ZERO DARK THIRTY
Geçtiğimiz yıl bir anda ortaya çıkıp, herkesin aklını başından aldı Chastain. Altın Küre, Critics’ Choice ve sayısız eleştirmen grubundan ödülü var. Kulislere göre de Akademi üyelerinin Jennifer Lawrence’la beraber en çok beğendiği performansmış bu grupta. Filmi sırf işkence muhabbetleri yüzünden merak edip izlemeleri bile Chastain’e katkı sağlayacaktır.
– O anlamsız işkence mevzusu Zero Dark Thirty’nin aldığı her adaylığın önünde bir taş adeta.

Jennifer Lawrence | SILVER LININGS PLAYBOOK
BAFTA hariç tüm ödülleri aldı. Herkesin favorisi, basının ve Akademi’nin gözdesi. Bir de tarihe bakarsanız Oscar’ın genç aktrisleri ödüllendirmek gibi bir misyon üstlendiğini görürsünüz. Jennifer Lawrence’ın Silver Linings Playbook’daki rolü çok yönlü olduğundan da diğer adayların bir tık önüne geçiyor.
– Saturday Night Live’daki esprisini ağır ve kendini beğenmiş bulanlar varmış. Birisinin bu insanlara o repliklerin başkaları tarafından yazıldığını hatırlatması lazım.

Emmanuelle Riva | AMOUR
BAFTA’yı ve birkaç önemli eleştirmen grubunun ödülünü kazandı. Aldığı adaylık hem bir sürpriz, hem de değil aslında. Yalnız Riva’yla beraber Amour toplamda 5 adaylık birden alınca Jennifer Lawrence için bir tehditmiş gibi algılandı.
– Ben Amour’un Akademi üyeleri tarafından izlenmediğini, gösterimlerde ilk 15 dakikada seyircilerin çoğunun salonu terk ettiğini okudukça Riva’nın kazanacağına olan inancımı yitirdim. Ünlü Oscar tahmincilerinden birkaçı kazanacağını düşünüyor. Ben Riva’nın yaşından ve Amerika’da pek tanınmamasından dolayı kaybedeceğini düşünüyorum. Hiç bir yere gitmemesi de kampanyasına pek yardımcı olmadı tabii. Bu arada “Ödül sezonunun kuklası olmak istemedi.” türü cevaplar gelmesin, BFCA’e katıldı gayet kendileri. Duyduklarıma göre pek sağlıklı değilmiş ve yürürken desteğe ihtiyaç duyuyormuş. Çoğu törene katılmamasının sebebi bu. Büyük ihtimalle Oscar’a da gelmeyecek.

Quvenzhane Wallis | BEASTS OF THE SOUTHERN WILD
+
Ödülü kazanması için geçerli tek bir sebep yok. Sempati oyu? Belki.
– Yaşı çok küçük. Akademi çocuk oyuncuları yardımcı kategorilerde ödüllendirmeyi tercih ediyor ve tarihte de çocuklara ödül verildiği sadece 2 kez görülmüş. Bir de kimse kusura bakmasın ama ben Quvenzhane Wallis’i sempatik bulmuyorum. Filmde hayran kaldım, lakin tüm bu ödül sezonu boyunca takındığı tavır filmdeki oyunculuğunun kurgu harikası olduğunu düşündürttü.

Naomi Watts | THE IMPOSSIBLE
+
Belki daha zayıf bir yılda ödülü alacak bir roldü aslında bu. SAG’deki her gösteriminde ayakta alkışlanmış. Naomi Watts’a Riva – Lawrence – Chastain üçgeninden sıkılan herkes oy verecektir diye düşünüyorum. Gelecek sene Diana’daki rolüyle Oscar almak için ısınma turları yapıyor diyelim.
– Kazanmaması için de çok önemli bir sebep yok aslında. Tek bir ödül dahi kazanamadı. Favorilerden değil. Kimse Naomi Watts’ı konuşmuyor.

Kazanacak: Jennifer Lawrence
Kazanabilir: Jessica Chastain
Sürpriz: Emmanuelle Riva

EN İYİ UYARLAMA SENARYO

ARGO | Chris Terrio
Argo’ya En İyi Film ödülünün yanında birkaç önemli ödül vermeleri bir kere şart. Grand Hotel haricinde tarihte sadece En İyi Film ödülüyle evine dönen bir yapım yok. Ki bunlara ek olarak Terrio’nun senaryosu WGA’i ve Scripter’ı kazandı.
– Filmin senaryosunun özelliği yok. Çoğu Akademi üyesi de bunun farkında. Çok ilginç değil mi sizce de? Argo’yla ilgili her şey tepki sebepli. Oy verecekler, çünkü Ben Affleck aday olamadı. Oy vermeyecekler, çünkü filmin abartıldığı düşünülüyor. Hiç unutmayacağımız bir sene olacağına bahse girebilirim.

BEASTS OF THE SOUTHERN WILD | Lucy Alibar ve Benh Zeitlin
“Çok şeker filmdi. Hem bağımsız da. Favorilerin hepsinden çok sıkıldım. İyisi mi Benh Zeitlin’e oy vereyim!” gibi…
– Film bulunduğu tek bir dalda favori değil. Kazanırsa, Precious’ın yaptığı sürpriz gibi bir şey olur.

LIFE OF PI | David Magee
Life of Pi destekçileri haricinde kimse oy vermeyecekmiş gibi gözükse de, filmin yüzdüğü teolojik birikintilerden hoşlanmayan olduğu kadar hoşlanan da var. Bir de “Sinemaya uyarlanması çok zor bir kitap!” hikayesi mevcut. Bu dalda sürpriz yapması en muhtemel yapım olabilir.
– Çoğu aday için negatif bir sebep bulmak çok zor bu kategoride. Çünkü senaryo dalları hiç olmadığı kadar belirsiz bir yarışa ev sahipliği yapacak. Kısaca, canları oy vermek istemezse kazanamaz diyebilir miyim?

LINCOLN | Tony Kushner
Dave Karger’dan okumuştum sanıyorum, Tony Kushner’ın senaryosunda konuşan 150’den fazla karakter varmış. Yılın en kalabalık, en zengin metinlerinden biri. Aslında sezonun başında favoriydi de sonra ne olduysa oldu, Kushner’ın adı hiç anılmadı.
– Hep aynı şeyleri tekrarladığım için özür dileyerek filme aşık olmadıklarını hatırlatacağım. Silver Linings Playbook ve Argo gibi çok daha fazla sevdikleri işler varken neden Lincoln’a oy vermek istesinler diye düşündürtüyor.

SILVER LININGS PLAYBOOK | David O. Russell
+
BAFTA’daki zaferinden sonra David O. Russell’ın Oscar’dan bir ödülle ayrılacağına garanti gözüyle bakılır oldu. En İyi Yönetmen kategorisini kazanamayacağını düşünenler de Russell’ın buradan ödülle ayrılacağı konusunda ısrarcı. Ki zaten En İyi Film sürprizi yapması durumunda senaryosunun da oyları toplayacağı kesin.
– Argo.

Kazanacak: Argo
Kazanabilir: Silver Linings Playbook ya da Lincoln
Sürpriz: Life of Pi

EN İYİ ÖZGÜN SENARYO

AMOUR | Michael Haneke
+
Haneke’nin filmini seven ve oy vermek isteyen Akademi üyeleri eğer buradaki karmaşadan doğru şekilde yararlanmayı başarabilirse kendisini yabancı film ödülü haricinde özgün senaryo Oscar’ını da kucaklarken görebiliriz. Kesin bir favori olmaması işine yarayacaktır.
– Yine aynı sebepler… Filmi izleyen Akademi üyesi sayısı çok değil.

DJANGO UNCHAINED | Quentin Tarantino
+
WGA’in garip kuralları sebebiyle oraya aday dahi olamasa da Tarantino sezon boyunca tüm senaryo ödüllerini topladı. Bence Pulp Fiction’dan sonra bir kez daha altın heykelcikle buluşmak için sahneye çıkacak. Sadece filmin oyuncuları ve teknik ekibi oy verse, zaten o kalabalık Django Unchained’in kazanmasına yeter.
– Hazmı kolay bir film değil, daha evvel de söylediğim gibi. Spike Lee gibi düşünenler varsa Akademi de Tarantino’nun zenci kölelerle ilgili film çekmesi gereken son isim olduğuna inanarak oy vermekten çekinebilirler.

FLIGHT | John Gatins
+
Life of Pi’ın görsel efekt ödülünü kazanamaması için bir sebep vardı hani… Kıyamet kopması. Evet, işte ondan.
– Dünya aynı şekilde dönmeye devam ettikçe kazanmayacak.

MOONRISE KINGDOM | Wes Anderson
+
Wes Anderson’ın benim favori yönetmenim olduğunu biliyorsunuzdur zaten. Benim gibi düşünen ve Wes Anderson dünyasına aşık olan pek çok Akademi üyesi de vardır muhtemelen. Anderson’ın ismini görünce ona oy vermeden duramayan ve diğer filmlerden pek hoşlanmayan üyeler Moonrise Kingdom’ı seçerse bir sürpriz bile görebiliriz belki.
– Filmin aldığı tek adaylık bu. Kazanması epey zor gözüküyor.

ZERO DARK THIRTY | Mark Boal
Amour ve Django Unchained’in boşluğundan yararlanarak aldığı bir WGA ödülü var. Burada yarışın büyük favorileri Silver Linings Playbook ve Argo olmadığı için de yine bir şeyler yapabilir.
– Birincisi Mark Boal ödül alalı çok olmadı. İkincisi ise yine o bir delinin işkenceyle ilgili taşı kuyuya atıp, diğer kırk akıllının çıkaramamasıyla alakalı şeyler.

Kazanacak: Django Unchained
Kazanabilir: Zero Dark Thirty ya da Amour
Sürpriz: Moonrise Kingdom

EN İYİ KURGU

ARGO | William Goldenberg
+
“Argo’ya bir ödül daha verelim. Ne verelim? Kurgu!” mantığının yanı sıra özellikle finale doğru filmin kurgusundan epey hoşnut olan bir kesim var. Goldenberg’in bu sene aday olduğu iki yapımdan biriyle kazanacağı kesin diyebiliriz.
– “Argo’yu abarttınız.” sürecinin bir parçası olarak oy kaybedebileceği gibi, Goldenberg’i tanıyanlar aday olduğu iki film arasında bölünebilir.

LIFE OF PI | Tim Squyres
+
Kurgu dalını yorumlamanın bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. Ama Life of Pi’ın teknik dalların üyeleri tarafından bir yerlerde oy alacağı kesin ve burası da o dallardan biri.
– Argo.

LINCOLN | Michael Kahn
+
Steven Spielberg’ün filmine oy vermek isteyenler haricinde kazanması için tek bir sebep yok. Daniel Day-Lewis haricinde hazır bu kadar adaylık vermişken, bir yerlerde daha Spielberg’ün ekibini onurlandıralım düşüncesiyle oy verirler mi dersiniz?
– Argo. Tabii filmin kurgusunun pek bir özelliği yok, onu da unutmayalım.

SILVER LININGS PLAYBOOK | Jay Cassidy ve Crispin Struthers
Olası bir Silver Linings Playbook şovu haricinde kazanması için geçerli bir sebep göremiyorum. Ki David O. Russell filmlerinin kurgusunun da hep başarılı olduğunu düşünmüşümdür.
– Argo.

ZERO DARK THIRTY | Dylan Tichenor ve William Goldenberg
Bence işi zor olup da üstesinden gelen tek ekip Tichenor ile Goldenberg. Geçtiğimiz yıl The Girl with the Dragon Tattoo ile şaşırtmışlardı hatırlarsanız. Umuyorum bu yıl da Zero Dark Thirty’yi seçerek yine hak edeni ödüllendirirler.
– Goldenberg’in Argo ile favori olması durumu Zero Dark Thirty’nin durumunu zorlaştırıyor.

Kazanacak: Argo
Kazanabilir: Zero Dark Thirty
Sürpriz: ????

YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM

AMOUR (Avusturya)
5 dalda aday bir filmi kazanmasına kesin gözüyle bakılan tek dalda da es geçmeyeceklerdir diye düşünüyorum. Kazanması için en belirleyici sebep bu bana kalırsa. Kendi favorim olmadığı için, içlerindeki en iyi yapım diyemem lakin herkes Amour’un burada açık ara en iyi olduğu konusunda ısrarcı. Zaten ödülü kaybederse büyük ihtimalle son 4-5 haftadır Amour’a 5 adaylık verdiği için Akademi’yi ayrı bir seven insanlar, Oscar’ı acımasız eleştiri oklarına maruz bırakabilirler.
– 60-65 yaş ortalaması olan bir Akademi’ye kendi sonlarını izletirseniz, ne kadar pozitif bir tepki alırsınız emin değilim. Akademi bu dalda hep şaşırtmayı sevmiştir ve genelde mantıklarıyla değil, duygularıyla hareket ederler. Yalnız eleştirmenlerin kalbine hitap eden Amour’un, veteran üyeleri nasıl baştan çıkaracağı kısmı muallakta. Pan’s Labyrinth’in 6 adaylık alıp, yabancı filmi kaybettiği yılı unutmadık.

KON-TIKI (Norveç)
Harvey Weinstein’in Amour’a karşı kullandığı kozu. Filmin Akademi üyelerine sessizce ulaşması için epey sarf etti ve görünen o ki bu yılın “duygusal oyları” Kon-Tiki’ye gidecek. Diğer dört adaydan farklı bir yapım olması Kon-Tiki’ye öne taşıyabilir.
– Akademi’nin sürpriz yaptığı yıllarda şaşırtsalar bile ödülün ortalama bir yapıma gittiğine rastlamadık ve Kon-Tiki kesinlikle bu dalın en zayıf halkası. Amour’u sevmeyenler bile bu kadar büyük bir kötülük yapmazlar herhalde.

NO (Şili)
Benim bu daldaki favorilerimden. Yazılanlara göre gösterimlerde de çok iyi tepkiler almış. Sürpriz yapması en muhtemel aday gibi gözüküyor. Üstelik tanıdıkları bir aktör, Gael Garcia Bernal var başrolde. Sırf onun için bile izleyip karar verebilirler. Hele ki politik açılımları olan (Argo’nun ne kadar olduğu tartışılır) filmlerin öne çıktığı bir yıl da pek ala elleri No’ya gidebilir.
– Amour.

A ROYAL AFFAIR (Danimarka)
Daha önce defalarca izlediğimiz bir hikaye aslında ama iyi yazılmış, iyi yönetilmiş, iyi oynanmış bir yapım A Royal Affair. Kostüm dalında hep dönem filmlerine oy veren üyeler burada da A Royal Affair’e oy vermek isteyebilir neticede.
– Amour.

WAR WITCH (Kanada)
Kanadalı üyeler? Belki… Ne bileyim işte, çıkmadık candan umut kesilmezmiş.
– Amour var Amour!

Kazanacak: Amour
Kazanabilir: Kon-Tiki
Sürpriz: No

YARIN: Gold Diggers'dan son tahminler
PAZAR: "Gold Diggers oy veriyor olsaydı...", 10 Olası Sürpriz

0 Comments

  1. Metin

    22 Şubat 2013 at 17:06

    Vallaha ukalalık yapıp bir iki soru soracağım;

    1. Amour ve Haneke için demişsin ki; ” Tüm kariyerini hayattan ve insan ırkından nefret eden bir tutum üzerine kuran adam…” Daha önce Haneke’nin sadece üç filmini izlediğini söylemiştin (Cache, Die Weisse Band ve Amour). Sadece üç film üzerinden bir insanın tüm kariyeri (toplam 12 film yönetmiş) hakkında konuşabilmek biraz acayip değil mi?

    2. Silver Linings Playbook’ta benim göremediğim ne var acaba? Hani sevip sevmemeyi anlarım, gayet öznel şeyler ama mesela Bradley Cooper’in sadece artık iyi de oynayabileceğini göstermesi ama inandırıcılığının sıfır olması hiç mi göze batmıyor. Bipolar bozukluk üzerine rolleri ile Gena Rowlands, Jessica Lange veya Nathalie Wood akıllardayken Bradley Cooper’ın başarılı olduğuna inanmak ne kadar mümkün? Bipolar bozukluğun anlamı mı değişti acaba?

    3. Robert de Niro ve David O. Russel salya sümük ağlamak için oscar kampanyası için gittikleri ve gişe ve ödül için promosyon yaptıkları TV şovunu mu buldular cidden? Robert de Niro, filmdeki baba karakterine ne kadar uyum sağladığını yönetmen David O. Russel’e çekimler boyunca bir türlü anlatamamış mı da kalkıp TV ekranlarında otistik oğlunu pazarlama malzemesi yapacak kadar alçalarak bunu anlatmayı tercih etti?

    4. Silver Linings Playbook’un bir kurgusu var mı cidden? Hani Django Unchained’de falan rahatlıkla kurgu tekniğini görebiliyorken Silver Linings Playbook kuş mu kondurdu da benim gözümden kaçtı?

    Amour haricindeki soruların elbette muhattabı sen değilsin, ama anlamayı istiyorum.

    • Umur Çağın Taş

      22 Şubat 2013 at 17:22

      The White Ribbon ve Cache’ı daha evvel izlemiştim. Amour’u bu sene. Bir de meraktan La pianiste ve Funny Games izledim son haftalarda. Hani belki Kamera Arkası bölümünde yazarım da Haneke çenesinden kurtulurum diye 🙂 Ve rahatlıkla söyleyebilirim, adam kendi de dahil olmak üzere herkesden nefret ediyor bana kalırsa. Bu kadar kin dolu bir yönetmenin geri kalan filmleri de beni pek alakadar etmiyor dolayısıyla.

      Silver Linings Playbook konusunda sana katılmıyorum da biliyorsundur zaten filmi ne kadar sevdiğimi. Mesela David O. Russell hala bir programda dahi benim oğlum bipolar demedi. Tüm bu hikayenin çıkış noktası Jennifer Lawrence’ın sadece “Oğlun için bir film yaptın.” demesi. Basın karıştırdı ortalığı. Üzerine de Katie Couric sordu. Yoksa adamın seneler önce bir röpörtajında oğlunun durumundan bahsetmesi haricinde ortada tek bir kampanya hareketi yok. Beyaz Saray’ı ziyaret kısmını kampanyaya dahil edebilirsin de çocuklarının üzerinden propoganda yaptıklarını düşünmene kati surette katılmıyorum.

      Bir de Django Unchained adı geçince hikaye kurgusuyla normal kurgu karıştırılır gibi hissettim. Bence Silver Linings Playbook sırf Jennifer Lawrence ve Bradley Cooper’ın tanışma sahnesi için bile aday edilmeliydi. Ve tabii dans sahnesi. Ama tabii bu benim fikrim.

    • Metin

      22 Şubat 2013 at 17:37

      Sağol cevaplar için 🙂

      Funny Games’in almanca verisyonu izledin umarım. Çok güzel, çok sert bir filmdi. Hani geçen senelerde gösterilen Dogtooth gibiydi. Avrupa burjuvazisinin konformizmine bu kadar sert dalınabilirdi vallaha. (Aslında La Pianiste de öyleydi; ahlakçılık, konformizm, burjuvazi üzerine çok sert şeyler söylüyor Haneke)

      Bir de not olsun; tamamen montaj manasındaki kurgudan bahsetmiştim. Silver Linings Playbook herkesin yapabileceği şekilde bir kurgu/montaj ile kotarılmıştı. Bir artısını ben göremedim belki de. -Bradley Cooper konusunda ise ısrarcıyım, ama Sandra Bullock bile oscar aldı diyecek birileri ben de haklısınız deyip çekileceğim.

    • Yavuz EKİN

      23 Şubat 2013 at 00:16

      metin yani cooper ile weinstein arasında mercimek fırın mı oldu dıyorsun ? :))

    • Metin

      23 Şubat 2013 at 07:28

      Diyorum ki SAG ödüllerinde Jennifer Lawrance’ın “David bu filmi çocuğun için yaptın ama başka insanlara da ilham verdin bla bla” sözü Weinstein tarafından yazıldı ve Akademi’nin en kalabalık üye grubu önünde bilinçli bir şekilde söylendi. Çocuğunu pazarlayan adamlar ödül alacak.

  2. Faruk Aydın

    22 Şubat 2013 at 17:39

    Amour’u 5 dalda aday yapmaları bir Avrupa filmi için aslında büyük başarı.Michael Haneke sonuçta Avrupa’nın en büyük yönetmeni.Kariyerinin sonunda aldığı bu adaylıklar bence ona bir onu ödülü gibi düşünülebilir.

    +En iyi film ödülünü alma ihtimali çok düşük.
    +En iyi kadın oyuncu dalında Chastain ve Riva dışında mükemmel bir performans yok.Riva kazanabilir.
    +En iyi yönetmen dalının bence favorisi Haneke.Spielberg,Zietlin ödülü alamayacağına göre ya Ang Lee ya da Haneke diyorum.Yukarıda Allah var David O.Russell ödülü alırsa günaha girerler!
    +En iyi senaryo dalında aslında Amour’un pek şansı yok çünkü Django Unchained gibi harika bir senaryo Akademi’yi cezbetmiş görünüyor.
    +En iyi yabancı film dalında ise en iyi film ödülünü alamayacağı için Amour’a bu ödülü kesin vereceklerini düşünüyorum.

    Amour’un kazanma olasılıkları:
    En iyi film %5
    En iyi kadın oyuncu %30
    En iyi yönetmen % 55
    En iyi senaryo %15
    En iyi yabancı film %85

    Tüm dallardaki tahminlerim

    +En iyi film:Argo
    +En iyi yönetmen:Michael Haneke/Amour
    +En iyi kadın oyuncu:Jennifer Lawrence/Silver Linings Playbook
    +En iyi erkek oyuncu:Daniel Day Lewis/Lincoln
    +En iyi yardımcı erkek oyuncu:Christoph Waltz/Django Unchained
    +En iyi yardımcı kadın oyuncu:Anne Hathaway/Les Miserables
    +En iyi özgün senaryo:Django Unchained
    +En iyi uyarlama senaryo:Argo
    +En iyi yabancı film:Amour
    +En iyi kurgu:Argo

  3. ecemit (@ecemit)

    22 Şubat 2013 at 17:54

    Silver Linings Playbook eleştirmenler tarafından oldukça beğenilmiş bir film. Onu sıradan romantik komedi filmler kategorisine koyanları hiç anlamıyorum.. Robert De Niro’nun oyunculuğuna lafım yok ama Christoph Waltz sergilediği performansla daha çok hak ediyor bence.

    En iyi film adayı kategorisinde ödülü alacağı yönünde en sağlam tahminler bunun üzerinden gidiyor. Benim anlayamadığım şey ise Argo’da bu kadar abartılacak ne vardı? Bunun akademinin Ben Affleck sevgisinden kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü 2010’da yönetmenliğini yaptığı The Town’da Oscar adayı olmuştu. Yazarlığını Matt Damon ile yaptığı Good Will Hunting, Can Dostum da harika bir filmdi zira 8’in üstünde IMDB’de ve 2 Oscar kazanmış. (Ayrıca BAFTA da geçen haftalarda en iyi film ödülünü de Argo almıştı.) Bir de bana kalırsa Ben Affleck’ten daha fazla Kathryn Bigelow hak ediyordu ve aday dahi olamadı.

    Django Unchained pek çok bakımdan Argo’dan daha iyiydi. Lincoln’de Daniel-Day Lewis dışında çok da muhteşem bir film değildi bence. Tabii biz Amerika’lı olmadığımız için belki ondan çok etkilenmiyoruz. Yoksa bu Amerika’nın Ego’sunu tatmin etme çabasının açıklaması olamazdı.

    Pek çok kategori de sürpriz olabilir diye düşünüyorum. Bu senenin aday filmleri daha bir çekişmeli gibi geldi. Şahsen Django’yu çok istiyorum ama Argo, Lincoln ve SLP’da çok zorluyorlar. Yani her zaman ki gibi bol küfürlü bir gece beni bekliyor.

  4. summer

    23 Şubat 2013 at 00:21

    amour izlediğim ilk haneke filmi,genel olarak avrupa sineması izlememe rağmen hanekeden özellikle kaçtım yıllarca elim gitmedi nedense.ne haneke fanatiğiyim ne de amour yani,amouru da bir daha açıp izlemem orası kesin ama amour izlerken düşündürtmeyi başardı ben film boyunca annemle babamı düşündüm,anneannemle dedemi,etrafımdaki yaşlı insanları,kendi yaşlılığımı hayal ettim,genel olarak yaşlılığa kafa yordum.hani filmdeki tek aksiyon güvercindi ya güya,kafa yormak isteyene çok şey vardı o filmde.o burjuva çifte bayılmadım belki ama kendi hayatımı düşündüm

    amouru bir daha izlemem slp yi on kez rastlasam yine oturur izlerim ama bu slpnin baştan aşağı yapmacık bir film olduğunu değiştirmez.iki dünya güzeli görece psikolojik rahatsız iki insan bir araya gelecek bütün dünya buna inansa hayat bayram olsa heyooooo şeklinde dans filan edecek,evin babası saçmasapan bahislere girip kazanacak sonra güya gerçek dünyadaki gerçek psikolojik rahatsız insanlar bu filmden umut bulacak hadi canım.kimse baştan sona sıfır inandırıcılık içeren birşeyden umut bulmaz.adamlar nasıl bir bipolarsa ortalama yurdum insanı kadar dengeli,ben sokağa çıksam bunlar gibi yüz tane bipolar bulurum.adam bipolar ama amerikalı ya oyuncu vücudu taş gibi bilmem kaç ay rehabilitasyonda kalmış full sağlıklı beslenmiş,hiç sporunu aksatmamış

    argoyu saymıyorum bile,son yarım saati soluk kesmişmiş yıl olmuş kaç hala basmayan marştan,cevap verilmeyen telefonlardan gerilim yaratılıyor

  5. Metin

    23 Şubat 2013 at 12:01

    Bu arada Cesar Ödülleri açıklanmış ve Amour 5 ödül birden almış. Elbette Oscar ödüllerine zerre etkisi yok ama film, yönetmen, en iyi erkek ve kadın oyuncu ve senaryo dallarında ödül aldığı haberini es geçmek istemedim.

    Argo da en iyi yabancı film ödülünü almış. Matthias Schoenaerts da en iyi çıkış yapan erkek oyuncu ödülünü almış.

    Açıkçası sevindirici ve entelektüel seçimler olmuş.

    http://www.backstage.com/news/amour-tops-cesar-awards-argo-wins-again/

    • Metin

      23 Şubat 2013 at 12:03

      Holy Motors’un ödül almamış olmasına üzüldüm ama. 🙁

    • Yavuz EKİN

      23 Şubat 2013 at 12:44

      metin marion cotillard ı hala izleyemedim rust and bone da ? 🙁 Sence oscara aday kadınlardan daha iyi değil miydi ? ne dersin ?

  6. Yavuz EKİN

    23 Şubat 2013 at 13:06

    Bu arada bana göre kazanması gerekenler (bazı dallarda kötünün iyisi)

    EN IYI FILM hiçbir aday film, beni 12 den etkileyemedi o yüzden favorim var desem yalan olur. Ancak DJANGO UNCHAINED içlerinde bana göre sıyrılan yapım.

    Django Unchained > Argo > Life of pi şeklinde diyebilirim.

    EN İYİ YÖNETMEN Ang Lee

    EN IYI ERKEK OYUNCU Her ne kadar kendisini pek sevmesem de bu seneki en iyi performans kendisine ait Denzel Washington un.

    Denzel Washington > Joaquin Phoenix > Bradley Cooper

    EN İYİ KADIN OYUNCU

    Jessica Chastain > Naomi Watts > Jennifer Lawrence

    EN İYİ UYARLAMA SENARYO Argo > SLP

    EN İYİ ÖZGÜN SENARYO Django Unchained

    EN İYİ KURGU Argo

  7. Özgür Sahin

    24 Şubat 2013 at 00:02

    Michael Haneke, Amour’da insan irkinin yasadigi derin askin ölmezligini anlatiyor. Yani insan ve aski bu filmle tüm izdiraplara ragmen yüceltiliyor.
    Haneke’nin elestirisi modernlesen Avrupa’nin inanilmaz ölcüde bireysellesmesi ve duygusuzlasmasi. Hatta iletisimsizligin artmasi.
    Bu filmde de yasliligin vazgecilmez sonuclarindan bir durumla karsi karsiyayiz. ben bile bu sona ugrayabilirim, demisti bir röportajinda.
    Das Weiße Band, filminde ise bildiginiz gibi 2. Dünya Savasi’ndaki Yabanci Düsmanligi ve iskenceci Alman neslinin bu öfkeyi ve düsmanligi cocukluk anilarina dayandiriyordu. Aristokrat bir ailedeki ceza sistemi, hiyerarsi vurgusu ve cinayet ile birlikte o dönemin ahlaki yapisinin hatta köy kültürünün derin tutuculugu ya da gizleyiciligini anlatmaya calismisti.

    Bence Haneke, insan irkinin saptigi yanlis yollardan bize bahsediyor. Hastalik ya da bireysellesme belki kacinilmaz sonuclar olabilir, ama insan icindeki güzel duygulari sonsuza kadar yasatabilecek varliklar oldugunu vurguluyor. Iyiyi anlamak icin, kötüyü tanimakla bizi bas basa birakiyor.
    Oscar böyle güzel sinema dahilerini (Bergman, Fellini veya Kurosawa vs.) bazen adaylik ya da ödüllerle onurlandirmistir. Sonucta Akademi Ödülleri, Hollywood’un sinema sanatina ödül kapsamindaki degerlendirme araclarindan en önemlisi ve meshur olanidir, Nobel ödülü gibi, ama tümüyle Oscar, sinemanin bütün yapisinin yansimasi degildir.
    Sinemanin kendisinden kimi zaman güzel bile olabilmis bir eglenceliktir.

    Sinemaya duydugunuz “Amour”, yasamin her türlü sartlarina karsi her daim sizlerle olsun :o)
    Yarin gece gönlünüzden gecenler kazansin.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version