Oscar 2014: Kimler aday olamadı?

Inside Llewyn Davis

İlerleyen günlerde pek çok yazı yazacağım adaylar konusunda. Ama bir yerden başlayalım istedim hazır Oscar muhabbeti tazeyken. İşe aday olmadığı için şaşırdığımız yapımlarla başlayalım. Daha doğrusu aday olamadıkları kategoriler için şaşırdığımız… Buyursunlar:

INSIDE LLEWYN DAVIS – En İyi Film & En İyi Özgün Senaryo
Meslek birlikleri adaylarını açıklamaya başladığından beri zaten böyle bir şeyin gerçekleşeceğini fark etmiştik. Akademi Inside Llewyn Davis’e göre daha az ilgi gören A Serious Man ile bile onları aday etmişken, Inside Llewyn Davis’i es geçmez sanıyordum. Ama anlaşılan muhteşem filmlerin bir arada yarıştığı bir senede bir başka kusursuzluk abidesi de dışarıda kalabiliyormuş. Filmden çok özgün senaryoya aday olamaması beni daha çok üzdü sanıyorum. Akademi üyesi senaristlerin Coen Kardeşler’e sırtını çevirebileceğini düşünmemiştim.

CAPTAIN PHILLIPS – En İyi Yönetmen & En İyi Erkek Oyuncu
Ödül sezonunda “Ben demiştim.” diye kafa ütülemekten nefret etsem de ben demiştim! Captain Phillips’in özellikle yönetmen dalında birincilik oyları konusunda sıkıntı çekeceğini düşünüyordum. Durumunu sezon başından beri Zero Dark Thirty’ye benzettiğimi de tekrarlayıp duruyordum. Greengrass’in yokluğuna sevinirken Tom Hanks’in En İyi Erkek Oyuncu dalında bir kişiye daha yer açması da ayrıca sevindirdi.

HER – En İyi Yönetmen
Her pek çok dalda adaylık almış olmasına rağmen ne yazık ki En İyi Yönetmen kategorisine girmeyi başaramadı. Zaten çok güçlü bir yarışın olduğunu söyleyip duruyorduk. Jonze ile Payne’in beşinci sıra için yarıştığına da epey eminim. Şimdi Spike Jonze’un bizzat aldığı özgün senaryo ve özgün şarkı adaylıklarıyla yetinmek zorunda kalacağız. Ayrıca film, prodüksiyon tasarımı ve özgün müziği de unutmamak lazım.

ALL IS LOST – En İyi Erkek Oyuncu & En İyi Özgün Müzik
Her yıl filmleri izlemeden Oscar tahmini yapılabileceğini iddia etsem de bazen Akademi’nin neleri sevmeyeceğini görebilmek için filmleri izlemek şart oluyor. All Is Lost da Robert Redford hayranlarının zorla inanmak istediği korkutucu bir hayaldi. Neyse ki film boyunca kılını kıpırdatmayıp oradan oraya savrulan Redford ilk beşe kalamadı. Gönül Christian Bale’ın değil de Joaquin Phoenix’in yerini almasını isterdi; ama ben buna da razıyım. Bu aradan Altın Küre’den ödülle dönen müziklerinin de liste dışı kaldığını hatırlatayım.

SAVING MR. BANKS – En İyi Film & En İyi Kadın Oyuncu
Disney’in sıkıcı hikayesinin film kategorisinde arka sıralara düştüğünü zaten son birkaç haftadır anlamıştık; ama ben Amy Adams’ın yerini alacağı isim olarak Emma Thompson’ı hiç geçirmemiştim aklımdan. Meryl Streep yine gücünü göstererek ilk beşe tutunmayı başarmış. Harcanan aktris ise Saving Mr. Banks’in tek iyi yanı olan Emma Thompson olmuş. Ama filmin rezalet müziklerine bir adaylık vermeyi ihmal etmemişler. Thomas Newman’ın hala bu sektörde nasıl tutunduğuna dair bir fikrim yok.

Rush

RUSH – En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu & En İyi Ses Kurgusu + Miksajı
Bu sezon her yerden adaylık alıp Oscar’ı es geçen isimlerden biri de Daniel Brühl oldu. Bana göre 2013’ün en iyi yapımları arasında yer alan filmin yardımcı erkek oyuncu haricinde ses kurgusu, ses miksajı, görüntü yönetimi ve kurgu kategorilerine de dahil olması şarttı. Ama Amerika’nın F1 ile pek alakadar olmadığını az çok biliyorduk. Belki hikaye NASCAR üzerine kurulu olsaydı çok daha farklı bir sonuçla karşılaşabilirdik. Avrupalı üyeleri olan HFPA ile BAFTA’nın filme olan pozitif tepkisi ortada.

LEE DANIELS’ THE BUTLER – En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
İzlediğim günden beri söylüyorum, “Oprah Winfrey aday olmayı hak etmiyor.” diye. Neyse ki Oprah’nın peşine takılıp sırf adı Oprah olduğu için bir adaylık verilmedi. Hatta The Butler tamamen görmezden gelindi. Weinstein’in elindeki filmlerden sıfır çekenler arasında bir de Fruitvale Station var. Philomena’nın durumu oldukça iyi. August: Osage County iki oyunculuk adaylığı, Mandela: Long Walk to Freedom ise özgün şarkı dalında tek adaylık almış.

THE GREAT GATSBY – En İyi Özgün Şarkı
Son dakikada fark ettiklerimden biri oldu bu. Lana Del Rey’in The Great Gatsby için yaptığı muhteşem “Young & Beautiful” isimli parça liste dışında kaldı. Aday şarkıların tamamını dinlemediğim için bir şey diyemiyorum; ama Mandela: Long Walk to Freedom’daki U2 parçasından daha iyi olduğuna eminim en azından. Baz Luhrmann’ın filmi yine de prodüksiyon tasarımı ve kostüm tasarımını dallarını es geçmemiş. Şarkıda ise kısaca katliam yapılmış.

12 YEARS A SLAVE – En İyi Görüntü Yönetimi & En İyi Özgün Müzik
İşte 12 Years a Slave’in En İyi Film seçilmeyeceğini düşünmek için geçerli bir sebep! Sinematograflar ve bestecilerden filme destek gelmemiş. Hem de çok iddialı gözükmeyen The Grandmaster görüntü yönetiminde, Her özgün müzikte 12 Years a Slave’i geçerken… 9 dalda Oscar’a aday olup, American Hustle ve Gravity’yi toplam adaylık sayısında geçememesinde iki kategorideki eksikliğinin etkisi var. Yine de bu filmi sıfır ödülle eve göndereceklerini düşünmüyorum. Ama nerede sırasını savarlar ondan da emin değilim.

THE WOLF OF WALL STREET – En İyi Kurgu
İstediğimiz tüm kategorilerde boy göstermeyi başaran The Wolf of Wall Street, kurguda yerini Dallas Buyers Club’a kaptırmış anlaşılan. Thelma Schoonmaker’ın aday edilmemesini doğal karşılayamayacağım sanırım. Kurgu anlamında hiç bir özelliği olmayan DBC tarafından liste dışı edilmesi de ayrıca sinir bozuyor. Belki Leonardo DiCaprio hak ettiği Oscar’ı alırsa affedebilirim…

AMERICAN HUSTLE – En İyi Makyaj & Saç Tasarımı
Ben bu kategoride sırf o peruklar yüzünden ödülü alacağını düşünüyordum, ama yanılmışım. The Lone Ranger’daki makyajı bile daha çok sevmişler American Hustle’dan. Belki de işin sadece saç tasarımı kısmında başarılı olup makyajda bir adım geri kalmasından dolayı ilk üçe girememiştir.

Pacific Rim

PACIFIC RIM – En İyi Görsel Efekt
Gravity’den sonra yılın en iyi görsel efektlerini içerdiğini düşündüğüm Pacific Rim de ne yazık ki aday olamayan yapımlar arasında. Onun yerini The Hobbit: The Desolation of Smaug ve Star Trek Into Darkness ikilisinden biri almış gibi gözüküyor. Bu üç filmi de pek sevmememe rağmen Pacific Rim’in aday olmayı diğerlerinden daha çok hak ettiğini düşünüyorum.

THE GRANDMASTER – Yabancı Dilde En İyi Film
Görüntü yönetimi ve kostüm tasarımı dallarında sürpriz yapan Wong Kar Wai filmi, buna rağmen yabancı filme aday olamamış. Kamboçya yapımı belgesel The Missing Picture’ı The Grandmaster’a tercih etmişler. Halbuki son iki haftadır film için epey uğraşan Harvey Weinstein’in Wong Kar Wai’ye şanslı gelebileceğini düşünmüştüm. Yanılmışım.

BLACKFISH ve STORIES WE TELL – En İyi Belgesel
Belgesel dalındaki yarışa hakim olmayanlar için söyleyeyim, her iki yapımın da adaylar arasına girememesi gerçekten şok etkisi yarattı. Benim bu sene çok severek izlediğim Cutie and the Boxer ilk beşte var. Fakat Blackfish’in de orada olmasını isterdim. Stories We Tell favorilerimden değil. Lakin sezon boyunca tıpkı The Act of Killing gibi pek çok ödül topladı. Neyse, artık bu daldaki yarış da kesinleşmiş oldu. 20 Feet from Stardom ya da The Act of Killing, Oscar’a kavuşacak gibi gözüküyor.

MONSTERS UNIVERSITY – En İyi Animasyon
Gereğinden fazla abartıldığını ve yılın en zayıf animasyonlarından biri olduğunu düşündüğüm Monsters University de yerini çok daha iyi yapımlara kaptıranlardan. Henüz The Wind Rises’ı izlemediğim için yorum yapamıyorum. Ama The Croods, Despicable Me 2, Ernest & Celestine ve Frozen dörtlüsünün benim yıl sonu listelerimde de yer alabileceğine emin olabilirsiniz.

Tam aday listesi için buraya tıklayınız.