Oscar Rehberi ’13: En İyi Belgesel

Bu yıl her zamankinden daha fazla vakit ayırdım belgesel aday adaylarına. O yüzden Oscar Boy tarihinde ilk kez En İyi Belgesel kategorisini boşa konuşmadan izah edeceğim. 1942’den bu yana dağıtılan En İyi Belgesel ödülü, Akademi’nin en tartışmalı kategorilerinden biri oldu her zaman. Geçtiğimiz yılın değiştirilen kurallarla birlikte iyice şenliğe dönüştü bu dalın kaderi. Branşın üyeleri öncelikle başvuran yapımları izliyor ve beş yapımı sıralayarak oyunu veriyor. Daha sonra bu oylar toparlanıp 15 belgesellik bir kısa liste oluşturuluyor. Beş aday belirlenirken de yine aynı oylama sistemi kullanıyor. Ama asıl fark artık beş adayı da izleyen her Akademi üyesinin bu kategori için oy verebiliyor olması. Başvuran yapımlarda aranan tek bir özellik var, o da Los Angeles ve Manhattan’da yedi gün boyunca bir sinema salonunda oynatılması.

Bu yıl After Tiller, Leviathan, The Unknown Known, Bridegroom ve We Steal Secrets: The Story of WikiLeaks haricinde neredeyse tüm favoriler 15 finalist arasına kalmayı başardı. Adaylar açıklanmadan evvel yarışın Blackfish ve Stories We Tell arasında geçebileceğini düşünüyordum. Fakat Akademi bir sürpriz yapıp, bu iki favoriyi de aday etmedi. O yüzden de kafalar fena halde karıştı diyebilirim. Bu yılın adayları arasından 20 Feet from Stardom ve Cutie and the Boxer, Weinstein çatısı altında yer aldığı için ikisinin öne çıktığını düşünmek mümkün. Ama The Act of Killing’i destekleyen de oldukça ciddi bir kalabalık var. Eğer ki Drafthouse, yeteri kadar Akademi üyesine ulaşır ve filmi izletmeyi başarırsa Oscar gecesinde The Act of Killing’in zaferiyle yüzleşebiliriz. Fakat Man on Wire, The Cove ya da Searching for Sugar Man gibi bir favori olmadığından dolayı bence yarış hangi yapımın daha çok Akademi üyesine ulaştığına bakacak, ki bu da 20 Feet from Stardom ile Cutie and the Boxer’ı bir adım öne çıkarıyor. Konusu itibariyle de 20 Feet from Stardom’ın Akademi üyelerinin daha çok ilgisini çekeceği kesin.

Ben bu yılın listesinden 8-9 belgesel izlemeyi başardım ve ne yalan söyleyeyim, aralarından en sevmediğim de The Act of Killing. Stories We Tell’in neden favori olduğunu anlayamamıştım. Sarah Polley’nin ailesinin hikayesinin bizi çok da alakadar etmediğini düşünüyorum. Fakat gönül isterdi ki HBO’nun arkasında olduğu The Crash Reel ilk beşe girebilsin. Ya da Blackfish… Çok muazzam bir belgesel olmasa da Dirty Wars’un bir adım ilerisinde. Ne yazık ki The Square’i hala izleyemediğim için bir yorum yapamıyorum. Ama sanırım hem !f’e, hem de Başka Sinema’ya geliyormuş. Oscar ödülleri dağıtılmadan, daha doğrusu son tahminlerimi yapmadan izlemiş olurum diye umut ediyorum. Bu arada belgesellere yorum yazmayacağım için adaylara verdiğim notları da araya sıkıştırayım: Cutie and the Boxer “A-“, The Act of Killing “B”, Dirty Wars “B-” ve 20 Feet from Stardom “B-“. Adayların fragmanları aşağıda yer almakta. Son bir şey daha! Belgeselleri temsilen aday olan yönetmen ve yapımcıların tamamının ilk Oscar deneyimi.

Kazanacak: 20 Feet from Stardom
Kazanabilir: The Act of Killing
Kazanmalı: Cutie and the Boxer
Aday olmalıydı: The Crash Reel

THE ACT OF KILLING

Joshua Oppenheimer ve Signe Byrge Sørensen

CUTIE AND THE BOXER

Zachary Heinzerling ve Lydia Dean Pilcher

DIRTY WARS

Richard Rowley ve Jeremy Scahill

THE SQUARE

Jehane Noujaim ve Karim Amer

20 FEET FROM STARDOM

Morgan Neville, Gil Friesen ve Caitrin Rogers