Oscar 2014

Oscar Rehberi ’13: En İyi Erkek Oyuncu

Yayınlandı

on

Bu yılın oyunculuk dallarında en büyük rekabete sahne olacak “En İyi Erkek Oyuncu”dayız bugün. Hiç Oscar’ı olmayan dört aktör ve yakın bir tarihte Oscar almış; ama ödülü almak gibi bir şansı olmayan Christian Bale var elimizde. American Hustle’ın oylama dönemindeki rüzgarından yararlanarak ilk beşe girmeyi başardı Bale. Belki oylama bugün olsaydı kendine yer bulamayacaktı. Filmin giderek dibe battığını söylüyorum. Garip bir şekilde aldığı 10 adaylıktan sonra insanlar American Hustle’ın başına oturup o kadar da iyi bir film olmadığı konusunda ikna olmaya başladılar. 2 Mart gecesini eli boş tamamlarsa hiç şaşırmayacağım, hatta bir de üzerine sevineceğim.

Peki neden yarış için rekabetli diyorum? Önemli ödüllerin hepsini Matthew McConaughey toparladı biliyorsunuz. Chiwetel Ejiofor’un yüzü eleştirmen birliklerinden yana güldü. Leonardo DiCaprio’nun bir Altın Küre’si ve giderek yarattığı fırtınası büyüyen bir filmi var. Tabii, “Artık ödül alma zamanı geldi.” muhabbetlerinden hiç bahsetmiyorum. Bunların yanı sıra da veteran boşluğunu dolduran ve Cannes’dan beri gündemde olan Bruce Dern mevcut aday listesinde. Ödül kime gidecek? McConaughey’ye. Dallas Buyers Club, En İyi Film dalına da aday olduğu için önünde ciddi bir engel olduğunu düşünmüyorum. Lakin sürprize çok açık bir kategori olduğunu unutmayın. Oscar oylaması 14 Şubat’da start alacağı için hala gündemin karışmasına yetecek kadar zaman var.

Matthew McConaughey aday olmadığından dolayı BAFTA büyük bir önem teşkil ediyor. Eğer ki Leonardo orada zafere ulaşırsa, oylama döneminde olmasının avantajıyla biraz harekete geçebilir. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Oscar yemeğinde de üyelere kendini hatırlatma şansı olacak. Tıpkı Ben Affleck gibi, girdiği odayı etkisi altına alan bir Hollywood yıldızı olduğunu unutmayın. Tabii BAFTA’nın Chiwetel Ejiofor’a gitme ihtimali de var. İngiliz Akademi’sinin 12 Years a Slave’i ödüle boğması sonucu AMPAS da peşlerinden koşabilir pek ala. Kaldı ki Ejiofor’un performansı da fazlasıyla kuvvetli. Ve bu iki beyden bir adım geride duran Bruce Dern. Oylar bölünürse öne çıkabileceğini inanıyorum Dern’ün de. Hiç ödüllenmiş koskaca bir kariyeri var. Bu arada unutmadan, Dallas Buyers Club’dan iki oyuncuya aynı anda ödül verecekleri konusunda da şüpheli olduğumu hatırlatayım. Filmi çok sevmeseler zirveye Leo’yu bile koyabilirdim.

Kazanacak: Matthew McConaughey | Dallas Buyers Club
Kazanabilir: Leonardo DiCaprio ya da Chiwetel Ejiofor
Kazanmalı: Leonardo DiCaprio | The Wolf of Wall Street
Aday olmalıydı: Joaquin Phoenix | Her

CHRISTIAN BALE, American Hustle

İkinci Oscar adaylığı. Bir Oscar’ı var.

  • 2010: The Fighter | En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (KAZANDI)

BRUCE DERN, Nebraska

İkinci Oscar adaylığı. Hiç Oscar’ı yok.

  • 1978: Coming Home | En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Christopher Walken, The Deer Hunter kazandı.)

https://www.youtube.com/watch?v=776VC-5P3QU

LEONARDO DICAPRIO, The Wolf of Wall Street

Beşinci Oscar adaylığı. Bu yıl aynı zamanda En İyi Film kategorisinde de aday. Hiç Oscar’ı yok.

  • 1993: Who’s Eating Gilbert Grape? | En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Tommy Lee Jones, The Fugitive kazandı.)
  • 2004: The Aviator | En İyi Erkek Oyuncu (Jamie Foxx, Ray kazandı.)
  • 2006: Blood Diamond | En İyi Erkek Oyuncu (Forest Whitaker, The Last King of Scotland kazandı.)

CHIWETEL EJIOFOR, 12 Years a Slave

İlk Oscar adaylığı.

MATTHEW MCCONAUGHEY, Dallas Buyers Club

İlk Oscar adaylığı.

0 Comments

  1. aserat54

    7 Şubat 2014 at 20:21

    1- Matthew McConaughey
    2- Leonardo DiCaprio
    3- Chiwetel Ejiofor
    4- Bruce Dern
    5- Christian Bale

    Matthew McConaughey’in Oscar’ı almasını istemiyorum. Başarılı bir performans, fakat önüne kariyerindeki tek doğru proje (Mud, Magic Mike ve Bernie hariç) gelmesi sebebiyle ödül almamalı. Leo ve Chiwetel ise, koca kariyerlerinde başarıdan başarıya koştular. Performansları da ondan kat kat daha iyi. En azından Leo’ya BAFTA’yı versinler, fena mı olur?

    • comert yagiz

      8 Şubat 2014 at 00:24

      leo tamam da, şu chiwetel’in kariyerinin kocalığını ve koştuğu başarıları biraz açabilir misiniz acaba? ciddi ciddi merak ediyorum.

    • aserat54

      8 Şubat 2014 at 01:10

      Aslında “koca” bir kariyeri yok. Oynadığı filmlerde de genellikle yan karakter olarak karşımıza çıkıyor. Yine de Dirty Pretty Things ve Children of Men gibi yapımlarda başarılı bir performans sergiledi. Burada demek istediğim şey, Leo ve Chiwetel’in kariyerleri boyunca doğru projelerle buluşmaları. McConaughey ise, koskoca kariyerinde 3 doğru seçim yaptı: Dallas Buyers Club, Mud ve Magic Mike. Kendisinin hemen ödülle buluşmasını pek de istemiyorum açıkçası…

    • comert yagiz

      8 Şubat 2014 at 03:07

      şimdi anlaştık 🙂

  2. Metin

    7 Şubat 2014 at 21:20

    Christian Bale’in aday olmasına şaşırdım ama Hollywood fiziksel değişim geçirmenin tek oyunculuk kriteri sayıldığı bir cehennem ne de olsa. Bale kariyerinin en savruk performansı ile adaylık kazandı. Ama benim gönlümden geçen kesinlikle Bruce Dern… Ne yazık ki pek ihtimal vermiyorum kazanmasına. Di Caprio’nun ise bence hala uzun yolları var, sürekli aynı zengin adamı oynuyor aslında ve ben bundan çok sıkıldım.

    • aserat54

      7 Şubat 2014 at 21:41

      DiCaprio zengin adamı oynuyor, fakat neredeyse herkes onun performansını konuşuyor. En azından zengin adamı Christian Bale gibi abartılı bir şekilde canlandırmıyor. Ayrıca, “hala uzun yolları var.” demişsiniz. Evet, deneyimli olsa da Bruce Dern kadar değil. Yine de, Shutter Island, Revolutionary Road, Django Unchained, What’s Eating Gilbert Grape?, Romeo + Juliet, Titanic ve tabii ki de TWOWS’deki performanslarını es geçmemek gerek. Asıl yolun başında olan “oyuncu” Matthew McConaughey. Yine de, görüşlerinize fazlasıyla saygı duyuyorum. Ben de, Bale’in aday olmasına şaşırdım, üzüldüm ve sinirlendim. Ama, Akademi bu. Seviyorlar böyle şeyleri…

    • Metin

      8 Şubat 2014 at 02:12

      “uzun yoldan” kastım deneyim, geçirilen yıllar değil rol çeşitliliği ve bir oyuncu olarak kendini kanıtlamasıydı. Leonardo Di Caprio’yu izlerken hep aynı tip zengin adamları, hep aynı şekilde izlemek sıkıcı oluyor. Bir değişiklik vermiyor. Kariyerinin başında çok daha heyecan vericiydi ama daha sonra kendisinin bir yıldız olarak daha değerli olduğuna inanıp çizilmiş rollerde oynadı. Son on yıldır da ödül almak için garanti roller peşinde koşuyor. Bir çok önemli yönetmenle çalıştı ama bunu sinema ve oyunculuk açısından zorlayıcı oldukları için değil, garanti isimler oldukları için yaptı. Tamam, herkesten bir Klaus Kinski deliliği veya Jack Nicholson cesareti bekleyemezsiniz ama Di Caprio’nun bu garantici hali, hala kırması gereken kalıpları olduğunu gösteriyor.

  3. kaanka1907

    8 Şubat 2014 at 09:14

    Sevgili Metin,

    Leo hep aynı zengin adamı oynadı demişsin,saygı duymakla beraber katılmadığımı belirtmek isterim,The Aviator,The Departed,Shutter Island,Blood Diamond (ki afrika aksanıyla ingilizce konuşması bana göre mükemmel bir performanstı.),Inception,Django,J.Edgar ve son olarak-bana göre en iyi performansı-The Wolf Of W.S te canlandırdığı hiç bir karakterde kendisini tekrar etmedi.Kendi jenerasyonunun en iyisi olduğunu düşünüyorum.Sana katıldığım tek nokta Oscar’ı takıntı haline getirmiş olduğu olabilir,bence işini böyle mükkemmel yaptığı sürece Oscar’a er ya da geç ulaşacaktır(Bu senede o sene değil malesef).Oscar alamasada bu onun müthiş olduğu gerçeğini değiştirmez.

  4. Serhan YASAR

    26 Şubat 2014 at 15:15

    Tartisma biteli baya olmus ama ben de yorum yazmak istedim. Metin e katiliyorum. Di Caprio son yillarda hep cok iyi yonetmenlerle ve ilgi cekici rollerde oynadi. Ben onun oyunculugunu Her filmindeki cok siradan bir karakter olan ana profili canlandirdiginda degerlendirmek isterim. kendisi iyi bir oyuncu hic itirazim yok ama ozellikle The Wolf of W.S. performansinin abartildigi kanisindayim. O rolu basarili herhangi bir aktor oynasa oscara aday olurdu zaten. Ben nedense Belfort’un degisimi suresince (inis cikislar) yasadigi icsel sorgulamarini da gormek istedim. Ya da esiyle ayrilis surecindeki yeni esini elde edis ve ondan kopus surecindeki degisimleri, reaksiyonlari. Bunlarin hicbiri filmde yok maalesef. Ciplak olmak ya da gecmiste Al Pacino nun yaptigi gibi bagirip cagiran bir figuru oynamak nedense oscar adayi olmak icin onemli bir kriter kabul ediliyor.

    Akademi uyelerini elestirdigim ikinci onemli konu da; kariyeri boyunca sicislar gosteren oyuncularin ilk basarili performanslarinda onlari aday yapmasi. NBA de en cok gelisme gosteren oyuncu odulu vardir. Oyle bir odul olsa itiraz etmem. Ama basarili performans beklenmeyen bir oyuncu kendisi astigi zaman; sirf bu degisimi odullendirmek icin verilen adaylik ya da odullere karsiyim. Bunun aksine kariyeri boyunca cok iyi roller cikarmis kisilerin yeni cok iyi performanslarinin `zaten kendisinden beklenen bu idi` seklinde normalize edilmesine de karsiyim. Bir oyuncunun oscar almasi icin illa kendisini asmasi mi gerekiyor?

    Bu 2 konu sonrasi bu senenin degerlendirmesini yapacak olursam bence oscari hakeden performans adaylar arasinda (Chiwetel). Phoenix aday olsaydi benim oyum onun icin olurdu ama kariyeri boyunca mucizeler yaratsa da akademi aleyhine yaptigi aciklamalar sonrasi asla odullendirilecegini dusunmuyorum. Cunku birakin bu sene ilk 5 te olmayi; oscari alip almamasi tartisiliyor olmaliydi. Gecen seneki haksizligi saymiyorum bile. Lincoln’u taklit edercesine oynanmis bir role karsin son derece carpici ve gercekci bir role ragmen; hicbir buyuk odulu alamadi gecen sene…

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version