Dizi Eleştirisi
How I Met Your Mother – 9. Sezon
Sezon Günlükleri‘nde bugüne kadar planlı olarak büyük final yapan dizileri pek yazma fırsatı yakalayamadım. Desperate Housewives ve Gossip Girl haricinde sanırım bu örneğe uyan ve benim konuk edebildiğim başka bir yapım yok, ki onların da finallerine doğru düşen kalitesi ortada. Bugün yine son iki sezondur sürünmekte olan; fakat ilk 4-5 yılında izlemesi büyük keyif veren bir diziyi, Türkiye’de oldukça geniş bir hayran kitlesi bulunan How I Met Your Mother’ı konuşacağız. Özellikle Neil Patrick Harris’in canlandırdığı Barney Stinson karakteri bir fenomene dönüşen ve Cobie Smulders aracılığıyla bizlere hayallerimizdeki kızı, Robin Scherbatsky’yi emanet eden How I Met Your Mother geçtiğimiz Pazartesi gecesi iki bölüm birden yayınlayarak büyük finalini yaptı. Amerika’daki hayranları özellikle son dakikada yapılan ters köşeden epey rahatsız; ama kim ne derse desin yedinci sezon sonrası sürekli bir düşüş halinde olan dizi uzun zamandır en iyi bölümünü sundu. Tıpkı yedinci sezonda olduğu gibi de beklenen dramatik finalle bizlere veda etti.
Tüm sezonu Barney ve Robin’in evliliklerini anlatarak geçiren How I Met Your Mother, diziye ismini veren “anne” karakteriyle tanıştırdı bizi bu yıl. Christin Miloti tarafından canlandırılan “anne”, ya da asıl adıyla Tracy McConnell, ekibe ayak uydurmakta pek sorun yaşamadı. Genelde ana kadroya geç giriş yapan karakterler ve tabii oyuncular büyük adaptasyon problemleri yaşar. Ama Miloti ekranda göründüğü ilk andan itibaren, sanki dokuz yıldır bizimle bu serüvene eşlik ediyormuş ve bir köşede parlamayı bekliyormuş gibi bir izlenim yaşattı. İlk başta daha ünlü bir oyuncu seçilmediği için ufak çaplı bir hayal kırıklığı yaşasak da Miloti endişelerimizin boşa olduğunu kanıtladı. Hatta onun Ted Mosby (Josh Radnor) ile tanışmadan evvel yaşadıklarını anlatan bölüm sezonun zirve anlarından biriydi. “Anne” ile alakalı olduğunu bildiğimiz Rachel Bilson da konuk oyuncu olarak o duygusal bölümdeki yerini aldı.
Dizinin sempatik çifti Marshall (Jason Segel) ve Lily (Alyson Hannigan) ise sanıyorum çok zorlanmasına rağmen bu sezon biraz geri planda kaldılar. Ağırlık dokuz yıldır beklediğimiz muhteşem tanışma ve Barney ile Robin’in bitmek bilmeyen evlilik hazırlıklarına verildiği için, izlemeye doyamadığımız ikilinin büyük efor sarf edilmesine rağmen ön plana çıkamaması kimseyi rahatsız etmemiştir diye umuyorum. 30 Rock’da bizi epey güldüren ve her bölümüyle tartışmalar yaratan The View’da sunuculuk yapan Sherri Shepherd, Jason Segel ile birlikte sezonun ilk yarısında dizinin komedi tarafını yüklenmeye çalışsa da söylediğim gibi tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Bu arada Lily’nin hayatında yer edinen “Captain” olarak Kyle MacLachlan’ı da bir bölümlük de olsa izleme şansı yakaladık.
Sezon finaline gelecek olursak… Açıkçası ben ilk yarım saatini Alyson Hannigan ile birlikte ağlayarak geçirdim. Tam anlamıyla finalden memnun kaldığımı söyleyemesem de bu uzun serüvene yakışan bir nokta konulduğunu düşünüyorum. Hala izlemeyenler için spoiler vermemeye gayret ediyorum; fakat kısaca son dakikada yapılan hikaye dönüşünün beni de pek memnun etmediğini eklemem gerek. Sanki biraz aceleye getirilmiş ve daha fazla süreye yayılması gerekiyormuş gibi bir his yarattı. Gerçi koca bir eziyete dönüşen uzun hazırlık sürecinden sonra bu vasat viraja bile razı olduğumuz su götürmez bir gerçek. Kendimi tekrarlıyor gibi olsam da, dokuzuncu sezonun en doğru şekilde yazılıp planlanan bölümü benim için kesinlikle finaldi.
2005 yılında Alyson Hannigan haricinde kimseyi tanımadığımız bir kadroyla CBS’de yayın hayatına start vermiş olan How I Met Your Mother, dokuz yıllık yorgunluğun ardından öyle ya da böyle finalini yapmış oldu. Dizinin yapımcıları Twitter hesaplarında hala memnuniyetsiz Amerikan izleyicisiyle mücadele etmeye devam ediyor. Ama neyse ki Lost gibi bir kapanış yapıp sayısız soruyu cevapsız bırakmadıklarından dolayı tam anlamıyla linç edilmiş değiller. Benim başka ekleyecek bir şeyim yok. Artık yorumu size bırakıyorum. Bu hafta içerisinde Sezon Günlükleri kapsamında Cougar Town, Shameless ve House of Cards’ı da yazmaya çalışacağım. Bir taşınma derdiyle boğuştuğumdan dolayı birkaç günlük rötar yapabilir planlanmış yazılar, şimdiden haberiniz olsun. Bir sonraki televizyon dedikodusunda görüşmek üzere.
En İyi Bölüm: Last Forever (Bölüm 23 & 24)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Cobie Smulders (Robin Scherbatsky)
Sezon Notu: B
Batuhan Şahin
3 Nisan 2014 at 18:05
True Detective ‘de bekliyoruz.
Metin
4 Nisan 2014 at 11:56
Kusura bakmayın ama sanki artık çok fazla TV ve daha az sinemavar gibi blogda. 🙁
Umur Çağın Taş
5 Nisan 2014 at 17:20
Eylül – Şubat arası sinema, Mart – Ağustos arası da televizyon ağırlıklı yazmaya gayret ediyorum aslında. Her ikisinin de durgun sezonları boş geçmiyor böylece.