Oscar Boy Özel

Yaz Tatilinde Tüketilebilecek 10 Dizi

Yayınlandı

on

Çalışanı, evhanımı, öğrencisi, bir mesleğe sahip olsun ya da olmasın dizilerle yaşayanı için yaz sezonu hep sıkıntılı geçiyor. Tüm büyük dramalarımız, prestijli komedilerimiz, kablolu kanalların önümüze sunduğu harikalar tatile girdiği için izleyecek pek dizimiz kalmıyor. Genelde ben bu dönemi sezon içerisinde şans tanımadığım yapımları izleyerek geçiriyorum. Ama elinde alternatifi olmayanlar ve adı pek bilinmeyen diziler için arayışa giren televizyon bağımlıları da var aramızda. Artık Game of Thrones’un da sezon finali yapmasıyla birlikte programlarımız iyice boşaldı. Önümüzdeki haftalarda True Blood, Masters of Sex, Ray Donovan gibi dizilerin yeni sezonlarının yanı sıra merakla beklediğimiz projelerin de ilk bölümleri yayınlanacak. Fakat kışın yoğunluğundan sonra birkaç diziyle üç ayın sonunu getiremeyecekler için öneri yapmanın tam zamanı diye düşündüm. Çok ünlü olamamış, önemli ödüller toplayamamış ama oldukça başarılı olan dizileri önünüze sereyim istedim. Umarım sizlere bu yaz tatilinde tüketebilmeniz için iyi seçimler yapmışımdır. Buyursunlar:

MIRANDA (BBC One)

1. Sezon (6 bölüm), 2. Sezon (6 bölüm), 3. sezon (6 bölüm)
İngilizler’in en başarılı komedyenlerinden biri Miranda Hart. Yaptığı turneler, yazdığı kitap ve yer aldığı pek çok yardım organizasyonuyla her daim Birleşik Krallık’ın gündeminde kalmayı başarmış bir isim. Ben kendisini Graham Norton’ın programına dahil olduğu bir bölümde keşfettim ve hemen ardından da Miranda Hart’ın adını taşıyan diziye başladım. Oldukça klasik bir komedi anlayışı var. O yüzden başta sıkıntı çekmeniz mümkün. Ama 1-2 bölüm sonrası tüm karakterlerin yerine oturmasıyla birlikte su gibi akıp gidiyor. Her bölümde de bol kahkaha garantisi veriyor ayrıca. Yalnız eğer ki İngilizler’in espri anlayışını sevmiyorsanız dikkatiniz dağılabilir. Bir sit-com olmasına rağmen Amerikalılar’ın yaptığı stüdyo komedilerinden farklı olduğunu da belirtmem gerek. Dördüncü sezonun 2015’in ilk yarısında başlaması bekleniyor. Miranda Hart’ın turnesi, Call the Midwife’daki rolü ve yer aldığı film projeleri sebebiyle tarih biraz ertelendi ne yazık ki. En son bölümleri Ocak 2013’de izlemiştik. Bu arada eğer ki Miranda’nın bağımlısı olursanız sezonlar arasında büyük aralar vermesine kendinizi psikolojik olarak hazırlayın.

THE JOB LOT (ITV)

1. Sezon (6 bölüm)
ITV’nin düşük reytinglerine rağmen ikinci sezon onayı alan bir komedi dizisi The Job Lot. Kanalın bir başka dizisinin sonunda fragmanlarını görmem sebebiyle başlamıştım ben. Tabii Looking’den aşina olduğumuz Russell Tovey ile Miranda’nın kadrosunda yer alan Sarah Hadland’in de etkisi var birazcık. The Job Lot yine tipik İngiliz mizahını kullanan komedilerden. Lakin Miranda’nın aksine bizim jenerasyonumuzun ve özellikle SNL tarzı komedilere alışkın olanların kolay ayak uydurabileceği bir dizi. Kadrosundaki neredeyse herkes yüzünüzü güldürüyor. Ama izlerken sanıyorum siz de Jo Enright’a takılıp kalacaksınız. İkinci sezon onayını alan The Job Lot büyük ihtimalle Ekim/Kasım gibi başlayacak. Yalnız kanal bu komediyi ITV2’ya atmış. Bizim için bir şey değişmeyecek olsa da bunun daha fazla reyting almak adına yapılan bir hamle olduğundan şüphemiz yok. The Job Lot’ın bir iş bulma kurumunda çalışan sıradışı insanları anlattığını da ekleyeyim.

VICIOUS (ITV)

1. Sezon (6 bölüm) + Christmas Özel Bölümü
ITV’nin elindeki hazinelerden bir diğeri olan Vicious da ekrandaki varlığını sessiz sedasız bir şekilde sürdürüyor. Filmin huysuz gay çiftini Ian McKellen ile Derej Jacobi canlandırdığından dolayı özellikle İngiltere’de diziye epey bir rağbet var. Yalnız ne yazık ki ünü bizim ülkemize uğramış değil. Game of Thrones’dan hatırlayacağınız Iwan Rheon ile işini ustalıkla yapan Francesca de la Tour’un yer aldığı dizideki oyuncu sayısı da oldukça kısıtlı. Normalde tek mekanda geçen komedilere karşı önyargılı olsam da Vicious’ın kesinlikle bir şans hak ettiğini söylemem gerek. Sırf McKellen ile Jacobi’nin birbirlerine naz yaptıkları sahneler için bile izlenmeye değer. İkinci sezon onayını çoktan alan dizinin önümüzdeki sezonda karşımıza çıkması bekleniyor. Yine 6 bölüm izleyeceğiz. Fakat Jacobi ile McKellen haricinde dizinin yan karakterlerinin tekrar bu projede yer alıp almayacağı kesinleşmiş değil. Yani ufak oynamalar görmemiz ve kadroya yeni isimlerin dahil olması gibi bir ihtimal var.

INSIDE AMY SCHUMER (Comedy Central)

1. Sezon (10 bölüm), 2. Sezon (10 bölüm)
İki hafta evvel ikinci sezonunu tamamlayan Inside Amy Schumer, yeni nesil komedilerin en güzel örneklerinden biri. Louis C.K.’in başlattığı “Kendim yazarım, kendim oynarım.” akımına Amy Schumer da Comedy Central’dan katılmaya çalışıyor. Yalnız onun programında da standuplarından ufak sahneler gösterilmesine rağmen her bölüm birden fazla skeçden oluşmakta. Yani herhangi bir karakterin devamlı olarak dizide yer aldığına şahit olamıyoruz. Inside Amy Schumer’ın en güzel kısımlarından biri de enteresan mesleklere sahip insanlarla yapılan röportajlar. Amy Schumer’ın garip sorularıyla birlikte siz de izlerken kahkahalara boğuluyorsunuz. Bu yıl arkadaşlarının daha çok desteğini alan ve daha iyi kotarılmış bir sezon sunan Schumer’ın dizisinde The Good Wife’ın Will’i Josh Charles da konuk oyuncu olarak yerini aldı. Üçüncü sezon onayını alan Inside Amy Schumer’ın yeni bölümleri büyük ihtimalle yine önümüzdeki Nisan ayında başlayacak.

GETTING ON (HBO)

1. Sezon (6 bölüm)
HBO’nun altı sezonluk ilk sezonuyla hak ettiği gürültüyü kopartamayan yeni dizisi Getting On, bu yıl içerisinde ikinci sezonuna başlayacak. Jo Brand’in İngiltere’de yayınlanmakta olan aynı adlı dizisinden uyarlanan Getting On, bir hastanenin yaşlılar koğuşunda geçiyor. Yalnız hastalardan çok burada görevli olan hemşirelerle başlarındaki doktorun hikayesi anlatılıyor. Farklı bir mizah anlayışı benimseyen diziyi “dramedy” grubuna dahil etmek pek mümkün değil. Çizgisinin Veep’e yakın olduğunu söylemem her şeyi açıklığa kavuşturacaktır eminim ki. Family Guy’da Lois Griffin’e ses veren Alex Borstein ile yardımcı rollerdeki başarısıyla tanıdığımız Laurie Metcalf başrollerde. Ayrıca ilk sezonun konuk oyuncularından biri de bu yıl Oscar’a aday olan June Squibb idi. Eğer Girls’deki kısa performansına doyamadıysanız Nebraska’daki hallerini hatırlatan karakteri için Getting On’u mutlaka izlemeniz gerek.

PLEASE LIKE ME (ABC2)

1. Sezon (6 bölüm)
Listedeki tek Avustralya dizisi olan Please Like Me geçtiğimiz yılın en umut vaat eden projesi bana kalırsa. 8 Ağustos’da 6 bölümlük ikinci sezonu başlayacak olan Please Like Me, dizinin başrolünde de yer alan Josh Thomas tarafından yazılmakta. Aynı adlı karakterin etrafında dönen hikaye kendini yavaş yavaş tanımaya başlayan bir genci ve herkesin öyle ya da böyle maruz kaldığı büyüme sancılarını çok güzel bir şekilde anlatıyor. Yalnız Josh’ın farkı yıllardır etrafındaki herkes tarafından eşcinsel olarak kabul edilse de uzun süreli bir heteroseksüel ilişki sonrası hayatında ilk kez bir erkekle ilişkiye giriyor oluşu. Açıkçası yapılan olumlu eleştiriler beni Please Like Me’yi izlemeye ittiği için dizinin konusuna çok da hakim olmadan izlemenizi öneririm. Hem gülüp hem ağlayacağınız hoş bir şey çıkmış ortaya. Judi Farr’ın varlığıyla da epey bir keyifleneceksiniz ayrıca.

FAKING IT (MTV)

1. Sezon (8 bölüm)
MTV’nin elinde Teen Wolf ve Awkward ile birlikte yer alan gençlik dizilerinin en yenisi Faking It. Normal bir Amerikan lisesi standartlarının dışında kalan Hester High’da popüler olabilmek için lezbiyen numarası yapan iki yakın arkadaşı anlatıyor. Yalnız zamanla kızlarımızdan birinin gerçekten de böyle hisler beslediğini fark ediyoruz ve işler daha da zevkli bir hal almaya başlıyor. Glee’nin parçalamak için senelerdir uğraştığı önyargıları allak bullak ederken gözünüze sokmayan ve verdiği mesajı kulağınıza çığırmayan bir dizi olmuş Faking It. Çok başarılı olduğu söylenemez, ama gelecek vaat ettiği kesin. Karakterlerinin hepsi de birbirinden renkli. Ayrıca bu dizinin hitap ettiği kitleyi düşünürsek her erkeği tatmin edecek bir kadın, her kadını tatmin edecek bir erkek oyuncu var kadroda. İkinci sezon onayı çoktan geldi. Yalnız ne zaman başlayacağı ile ilgili bir açıklama yok. Diğer MTV dizileri gibi 10’a ar bölümden oluşan iki parçaya bölmeleri olasılıklar içerisinde yer almakta.

BAD EDUCATION (BBC Three)

1. Sezon (6 bölüm), 2. Sezon (6 bölüm) + Christmas Özel Bölümü
Bir Graham Norton Show keşfi daha… Miranda Hart’la aynı bölümde Graham Norton’ın programına konuk olan Jack Whitehall’u Fresh Meat’den hatırlayacak olanlarınız elbet vardır. Ama Bad Education onun için çok daha kişisel bir proje; çünkü senaryonun altında genç komedyen Whitehall’un imzası var. Öğrencilerine söz geçiremeyen, disiplinsiz ve genç bir öğretmen olarak izliyoruz kendisini diziside. Birbirinden oldukça orijinal karakterlerin yer aldığı sınıfının haricinde etrafındaki tüm hocalar, hatta ailesi bile sıradışılıkta sınır tanımıyor. Üçüncü sezon çekimleri geçtiğimiz haftalarda başlayan Bad Education’ın yeni bölümlerini 2014 sonunda izleyeceğiz. Umuyorum Noel için de bir bölüm daha yaparlar. Bu arada Michelle Gomez’i kadroya geri çağırmaları gerektiğini söylesem sesimi duyarlar mı?

BROAD CITY (Comedy Central)

1. Sezon (10 bölüm)
Amy Poehler’ın yapımcıları arasında yer aldığı Broad City, muhtemelen 2013/14 televizyon sezonunun açık ara en iyi komedisi ve en iyi yeni dizisiydi. Zaten Comedy Central da ellerindeki hazinenin farkında olacak ki 10 bölümlük ikinci sezon onayını çoktan verdi. Abbi Jacobson ve Ilana Glazer gibi iki muhteşem keşif var dizinin başrollerinde. Bu iki yakın arkadaşın başına gelen gündelik ama oldukça komik olaylar anlatılıyor. Yalnız dizideki yeteneklerin sadece bu ikisi olduğu düşünülmesin. Yer aldığı her sahnede kahkahalara boğulmanızı sağlayacak Hannibal Buress’in de Broad City’ye katkısı oldukça fazla. Unutmadan iş televizyona gelince ezbere oy vermek yerine gerçekten de her sezonu dikkatlice takip eden Critics Choice’un Ilana Glazer’ı En İyi Kadın Oyuncu adayları arasına yerleştirdiğini belirtmekte fayda var.

PARENTHOOD (NBC)

1. Sezon (13 bölüm), 2. Sezon (22 bölüm), 3. Sezon (18 bölüm), 4. Sezon (15 bölüm)
Bu yazıya başlarken büyük networklerde oynayan dizileri paylaşmak istemiyordum. Fakat Parenthood’un hala yeteri kadar izleyiciye ulaşamamış olması beni çok üzüyor. Karakter gelişimi konusunda televizyondaki diğer işlere adeta ders veren Parenthood beş yıllık serüvenine önümüzdeki sezon son verecek. NBC bu yıl bir katliam yapıp elindeki her şeyi iptal etmesine rağmen Parenthood’un son sezonuyla geri dönmesine izin verdi. Emmy’den bir türlü adaylık koparamayan proje önemli Amerikan kanalları arasındaki saklı hazinelerden sadece birisi. Lauren Graham ve Peter Krause gibi tanıdık yüzlerin varlığını da ekleyeyim. İlk sezonu sağ sağlim atlatmanız durumunda her bölümünde ağlayacağınızı ve Braverman ailesinin bir ferdi gibi hissetmeye başlayacağınızı da bilin. 1990 tarihli orijinal dizi ve uyarlandığı Steve Martin filminden daha iyi olduğunu da unutmayın.

Honorable Mentions: Broadchurch (ITV), Looking (HBO), Nurse Jackie (Showtime), Black Mirror (Channel4), Web Therapy (Showtime), Awkward (MTV), Broen/Broen (SVT1)

3 Comments

  1. mertkytrk

    17 Haziran 2014 at 18:41

    ben bunların hepsine helallenmiştim aslında ama bir çoğunun altyazı problemi var. benim gibi tr altyazıya mahkum insanlar böyle popüler olmamış zevklerden mahrum kalıyor maalesef. :/

  2. Metin

    17 Haziran 2014 at 22:27

    Şöyle az bölümlü olup da bir çırpıda izlenebilecek dizi listem benim de var;
    * The Fall (Gillian Anderson hayranıyım ne de olsa…)
    * In the Flesh (Walking Dead’i sevenlere inat)
    * Broadchurch (David Tennat ve Olivia Collman var)
    * Southcliffe
    * The IT Crowd
    * Looking
    * American Horror Story (yine de herkes izlesin)
    * Miranda
    * Bad Education

    İngiliz televizyonculuğuna bayılıyorum.

  3. Refik Eren Uysal

    18 Haziran 2014 at 16:47

    Ben de American Horror Story’i önereceğim özellikle 2.sezonunu ki biliyorsunuz sezonlar arasında konu bağlantısı olmadığı , her sezon farklı konu işlendiği için istediğiniz gibi izleyebiliyorsunuz.Diziyi özellikle 2.sezonu izleyim derim.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version