Oscar 2015

Oscar Kehanetleri: Mevsim Geliyor

Yayınlandı

on

Haziran’ın başından bu yana Oscar Kehanetleri yazısı yazmamıştım. Tahmin listelerimi filmlerin değişen vizyon tarihleri ve fragmanların piyasaya çıkmasıyla şekillenen fikirlerim doğrultusunda güncelledim. Hazır güncellemişken yine çıkışa ve inişe geçenleri, yarışa yeni dahil olanları konuşalım istedim. Hem Toronto, Telluride, Venedik ve New York’un arka arkaya festivalleri sıraladığı altın dönem öncesi son durum hakkında bir fikrimiz olur, Emmy telaşı içerisinde Oscar’la bir nefes almış oluruz. “Ben senin çene çalmanı çekemem.” diyenler sayfanın en alt kısmından direkt güncellenmiş tahminlere ulaşabilir. Geri kalan sağlarla biz sohbetimize geri dönelim.

Reese Witherspoon | Wild

Söze ilk olarak beni gereğinden fazla heyecanlandıran Wild ile başlamak istiyorum. Bizzat Cheryl Strayed tarafından yaşanıp kaleme alınan bir yolculuğu anlatacak filmde Reese Witherspoon‘u başrolde izleyeceğiz. Normalde Jean-Marc Vallee filmleri için kılımı kıpırdatmam; fakat fragman öyle bir his verdi ki Witherspoon‘u ister istemez En İyi Kadın Oyuncu listesinde zirveye taşıdım. Tabii filmi de gereken dallarda birkaç adım ileriye götürdüm. Öyle ki şimdilik çok boş gözüken En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde de hikaye için kilit bir önem taşıyan anne karakterini canlandıracak Laura Dern‘ü de ilk beşe yerleştirdim. Henüz ortada bir test gösterimi mevcut değil. Fakat kağıt üzerindeki halinden çok yankı uyandıracağını tahmin ettiğimiz Dallas Buyers Club gibi Wild‘ın da sezon içerisinde pek çok sürpriz adaylık elde edeceğine inanıyorum. Özellikle Reese Witherspoon‘un ikinci Oscar ihtimalleri konuşulmaya başladığında da çıkacak kıyameti şimdiden merak ediyorum.

Benim gündemimden Amerika’nın gündemine dönecek olursak… Eğer Twitter’da yabancı eleştirmenleri takip ediyorsanız son dönemde Boyhood‘un en çok konuştukları filmlerden biri olduğunu görmüşsünüzdür. Özellikle In Contention’ın yazarı Kris Tapley, Boyhood‘un bu yıl En İyi Film seçileceği konusunda oldukça ısrarcı. Bizde İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilen Richard Linklater‘ın yeni filmi ne yazık ki gösterime girmeyecek. Ben de biletimi festivalde yaktığım için kendime kızmakla meşgulüm. Yalnız yine de Boyhood‘u izlememiş olmama rağmen ödülü alacak kadar iddialı olabileceğine inanmakta güçlük çekiyorum. Bu konuda oldukça deneyimsiz olan IFC Films, AMC’nin Emmy kampanyasını yapan ekiple çalışacakmış. Tabii bir de Boyhood‘un prodüksiyon hikayesi de kendini bu tarz şeylere kaptırmaya bayılan Akademi üyeleri için ideal duruyor. Fakat Before serisi bile senaryo branşının dışında kimseden yüz görmeyen Richard Linklater böylesine büyük bir kampanya çalışmasının altından kalkabilecek mi? Daha da önemli bir soru, Linklater‘ı Hollywood’da ciddiye alan kaç kişi var? Bu soruların cevaplarını hep beraber ödül sezonu start aldığında göreceğiz.

Michael Keaton ve Edward Norton | Birdman

Çıkışta olan bir başka yapım da Alejandro Gonzalez Inarritu‘nun Birdman‘i. Ağır dramalarınadn sonra komedi kanadına kayan yönetmenin nasıl bir filmle karşımıza çıkacağını merak ediyorduk. Gelen iki fragman da bu yıl eleştirmenler tarafından en çok alkışlanacak yapımlardan biriymiş gibi bir his yarattı. Hatta şimdiden Michael Keaton ve Edward Norton‘ı tahmin listelerinize ekleseniz iyi edersiniz. Tıpkı Her gibi Birdman‘in de pek çok dalda Oscar’a aday olup senaryo ödülüyle yetineceğini öngörüyorum. Biz de Oscar gecesi bu sonuçlara saçımızı başımızı yolarak karşılık veririz artık. Bu arada iki önemli detay daha var. Birdman, 27 Ağustos’da Venedik Film Festivali’ni açacak. 12 Ekim’de ise New York Film Festivali’ni kapatacak. Bu iki prestijli prömiyeri de kapmış olması filmle ilgili beklentilerimizi daha da yükseltiyor. Umarım Inarritu her zamanki gibi hedefi onikiden vurup, ödül sezonundaki yerini alır.

Hazır New York’dan bahis açılmışken festivalin startını Gone Girl‘ün vereceğini ekleyeyim. Toronto’da The Drop, Foxcatcher, The Good Lie, The Imitation Game, The Judge, A Little Chaos, Miss Julie, Nightcrawler, Pasolini, Pawn Sacrifice, Rosewater, A Second Chance, The Theory of Everything, Wild ve sürpriz bir şekilde 2014’e yetişeceği açıklanan Men, Women & Children görücüye çıkacak. Venedik kanadında oscar yarışına etki edebilecek pek film yok. Ama tabii Olive Kitteridge ve Manglehorn‘a gelecek tepkileri merakla bekliyoruz. Tam anlamıyla Oscar’a ısınma turu olan Telluride ise her zamanki gibi programını festivalden bir gün evvel, yani 28 Ağustos’da açıklayacak. Gelen dedikodular Toronto’nun bu sene zayıf bir programa sahip olmasından ötürü Telluride’ın bu fırsatı iyi değerlendireceği yönünde. Hatta özellikle ödül mevsimiyle ilgilenen basının Toronto yerine Telluride’ı tercih edeceği konuşuluyor.

Emma Stone ve Colin Firth | Magic in the Moonlight

Gelelim durumu pek de iyi gözükmeyenlere… Elimizdeki üç filmden biri Oscar kampanyasının kurallarını çoktan çözmüş Harvey Weinstein‘in elinde. Geçtiğimiz senelerde Bridesmaids ile ilk Oscar adaylığını alan Melissa McCarthy kısa zaman içerisinde beyazperdedeki komedilerin vazgeçilmez yüzüne dönüştü. Hatta öyle ki Hollywood’un deneyimli aktrislerinden daha çok para kazandırmaya başladı stüdyolara. O yüzden Harvey ile olan bu ortaklıklarının iyi sonuçlanabileceğini düşünüyorduk. Fakat Tammy‘nin yarattığı hayal kırıklığından sonra St. Vincent‘da da parlayan ismin McCarthy olmadığı anlaşıldı. Yine de Altın Küre’nin komedi kategorileri için filmi pazarlamaktan vazgeçmeyeceklerdir.

Woody Allen‘ın sıradaki projesi Magic in the Moonlight için de güzel şeyler söylenmiyor ne yazık ki. Bir iyi, bir kötü film kuralarını bir türlü bozmayan Allen, Blue Jasmine‘in elde ettiği başarı sonrası yine daha ortalama bir işle karşımıza çıkacak anlayacağınız. Bir sonraki filminin çekimlerini şimdiden başlamış olduğunu da ekleyeyim. Yeni filminde başrollerde Joaquin Phoenix ve Emma Stone olacakmış. Düşüşe geçen bir diğer film ise Kill the Messenger. Filmin fragmanının yarattığı etki bana nedense Out of the Furnace‘ı hatırlattı. Elbet birileri tarafından takdir edilecektir; fakat Jeremy Renner‘ın üçüncü Oscar adaylığı bu filmle gelmeyecek gibi gözüküyor. Yine de kesin konuşmayıp sezonu beklemekte yarar var tabii.

Helena Bonham Carter | Suffragette

Bir anda gösterim tarihi öne çekilen filmlerden ilki Selma. Özellikle Awards Daily’nin kurucusu Sasha Stone, Ava DuVernay‘in bir önceki filmi Middle of Nowhere için kendince sürekli kampanya yapmıştı. Ben hala o filmi izlemedim; fakat Selma öncesi kendimizi hazırlamamız gerekiyor sanırım. Çünkü DuVernay, The Butler – Mandela karışımı bir filmle gelmeye hazırlanıyor. Ve içimden bir ses eğer başarılı olursa bu filmin tarihteki ilk siyahi yönetmen zaferine kadar uzanacağını söylüyor. Martin Luther King’in anlatılacağı yapımda King’i David Oyelowo, eşini Carmen Egojo, Kennedy’nin ölümü sonrası ABD başkanlık koltuğuna oturan Lyndon Johnson’ı Tom Wilkinson, J. Edgar’ı ise Dylan Baker canlandıracakmış. Ayrıca Oprah Winfrey‘nin de filmde küçük bir rolle karşımıza çıkacağı söyleniyor.

Bir evvelki Oscar Kehanetleri yazısında 2015’e ertelendiğini söylediğim Suffragette ise 2014’e tekrardan geri çekildi. Arka arkaya The Iron Lady, Shame ve The Invisible Woman gibi birbirinden alakasız filmlerin senaryosunu yazan Abi Morgan imzasını taşıyor bu yapım. Başrollerde Carey Mulligan ve Helena Bonham Carter var. Ayrıca Meryl Streep de bir “cameo” yapacakmış. Henüz bir uluslararası dağıtımcıları mevcut değil. Ama kadınların oy hakları için mücadele ettiği bir dönemi anlatacak yapımı daha evvel Focus elinde tutmaktaydı. Eğer ki Focus filmin uluslararası haklarını satın alırsa, The Theory of Everything yerine Suffragette‘i öne çıkarmak için uğraşabilir.

Benedict Cumberbatch | The Imitation Game

Kısa kısa…
* Werner Herzog imzalı Queen of the Desert ilk test gösterimini yaptı. Filmle ilgili yorumlar o kadar iyi ki Nicole Kidman ve Robert Pattinson‘ın Oscar ihtimalleri konuşuluyor. Ama bugüne kadar Oscar gibi bir derdi olmayan Herzog‘un bu tarz lobilerle uğraşacağından şüpheliyim.
Guardians of the Galaxy gişede cebine para doldurmaya devam ederken, önemli sinema sitelerinde de izleyici tarafından baştacı edilmeye devam ediyor. Bu tarz filmler belki Oscar’da En İyi Film gibi kategorilere belki bir 100 yıl daha giremeyecek; ama şimdiden ses, görsel efekt vb. teknik kategorilerde yerini ayırmak şart.
The Imitation Game‘in test gösterimlerinden de filmin oyuncu kadrosunda gerçekten Oscar adaylığı alabilecek kadar iyi olan tek ismin Benedict Cumberbatch olduğu haberi geldi. Özellikle Keira Knightley konusunda aktrisin Oscar adayları arasına giremeyeceğinden izleyenler oldukça emin.
Kış Uykusu, Oscar yolunda! Bugüne kadar Altın Palmiye alıp Oscar’a gönderilen 20 filmden 11’i aday, 5’i de kazanan olmuş. Filmin Amerika’daki dağıtımcılığını da Omar’ı aday eden, Sister’ı kısa listeye bırakan Adopt Films üstleniyor. Umutluyuz. Ama tabii öncesinde uzun süresinden doğan handikapı aşması şart.

Güncellenmiş Oscar Tahminleri
En İyi Film
En İyi Yönetmen

En İyi Erkek Oyuncu
En İyi Kadın Oyuncu
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version