Haberler

4. Oscar Boy TV Ödülleri

Yayınlandı

10 yıl ago

17 Ağustos 2014

Yazar

Bol bol televizyon konuşarak geçirdiğimiz yaz günlerinden herkese tekrardan merhaba. Umuyorum yerli bloglar arasında dizilere az yer ayrılmasından yararlanarak giderek artan televizyon hastalığımı doğru değerlendirmişimdir. Bu yaz Sezon Günlükleri ve genel tahminleri çok daha fazla genişletip bir de üzerine sezonun tamamını incelediğim kısa yazılar yazdım. Biliyorsunuz yaz başında yaptığınız oylamayla dördüncü kez Readers’ Choice TV Ödülleri’nin adaylarını ve kazananlarını belirlemiştiniz. Şimdi sıra geldi bana. Birikmiş bölümlerimi tamamladım, her diziye yeteri kadar zaman ayırıp aday listelerimi belirledim. 2013/14 televizyon sezonunun en iyilerini seçmeye artık ben de hazırım!

Bu yıl izlediğim dizi sayısı artışa geçti. Dramalarda geçtiğimiz yıl 14 diziyi değerlendirme altına almıştım. Bu yıl yeni başlayanlar ve benim sonradan izlediklerimle birlikte sayı 20’ye yükseldi. Komedide ise 19’dan 29’a fırladı rakam. Buna bağlı olarak da aday sayılarımı 5’den 6’ya çıkardım tıpkı Emmy gibi. 2011’den bu yana vermediğim konuk oyuncu ödüllerini dirilttim ve bu sebeple de toplam kategori sayısı 14’e çıktı. Readers Choice’da Orange Is the New Black ve Shameless’ın dramadan aniden komediye geçişini dikkate almamıştım hatırlarsanız. Fakat kendi ödüllerimde her ikisini de komedi kategorilerine yolladım. Sadece tıpkı Fargo ve American Horror Story gibi her sezon konusu, kadrosu değişen True Detective’i dramalara koymadım. Önümüzdeki yıl dahil etmeyi planladığım mini dizi & TV filmi başlığında ağırlarım artık. Zaten True Detective’i drama olarak değerlendirseydim bile hiç bir kategoride kendine yer bulamayacaktı. HBO’nun dizinin gereğinden fazla abartıldığını söyleyip duruyorum zaten, biliyorsunuz.

Gelelim benim adaylarıma…. The Good Wife 7, Masters of Sex ile Orange Is the New Black altışar adaylık alarak listelerin zirvesinde. Kanallarda ise HBO’ya 21, Showtime’a 14, Netflix’e 10, CBS ve AMC’ye 9’ar adaylık çıktı. Broad City, Game of Thrones, The Good Wife ve Masters of Sex’den başka iki ödül alan dizi yok. Breaking Bad, Louie, Orange Is the New Black, Shameless ve Looking ise sadece birer kategoride galip gelebildi. Geçen seneki toplam 50 adayımdan sadece 13’ü geri dönüş yapabildi. Fakat 2011 ve 2012’de Oscar Boy TV Ödülleri aday listelerinde yer alıp kısa bir aradan sonra yine burada yer alma şansına erişen 4 dizi / oyuncu var. Dilerseniz benim seçimlerimle merak edenlerle ya da yeni dizi önerileri almak isteyenlerle yolumuza devam edelim. Buyursunlar…

Değerlendirmeye alınan diziler
Drama: The Americans, Bates Motel, Boardwalk Empire, Breaking Bad, Downton Abbey, Game of Thrones, The Good Wife, Homeland, House of Cards, Mad Men, Masters of Sex, Nashville, The Newsroom, Parenthood, Ray Donovan, Skins, Teen Wolf, True Blood, True Detective, The Walking Dead
Komedi: 2 Broke Girls, Awkward, Bad Education, Broad City, Brooklyn Nine-Nine, Community, Cougar Town, Episodes, Faking It, Family Guy, Getting On, Girls, How I Met Your Mother, House of Lies, Inside Amy Schumer, Looking, Louie, The Mindy Project, Modern Family, Mom, Nurse Jackie, Orange Is the New Black, Parks and Recreation, Saturday Night Live, Shameless, Silicon Valley, Super Fun Night, Veep, Web Therapy

DRAMA

EN İYİ DİZİ
The Americans (FX)
Game of Thrones (HBO)
The Good Wife (CBS)
House of Cards (Netflix)
Mad Men (AMC)
Masters of Sex (Showtime)

The Americans her ne kadar ATAS’dan hak ettiği ilgiyi göremese de televizyonun en iyi dramalarından biriydi bu yıl. İkinci sezonda da oldukça cıvıklaşabilecek bir konuyu profesyonel bir kalemle seyircisine aktarmaya devam etti. Televizyonların en havalı ve izlemesi en keyifli ailelerinden birine sahip olan dizi, eli günden güne kuvvetlenen FX’in saklı hazinesi.
Game of Thrones‘u sıkıcı ikinci sezonu sonrası bırakmış; ama herkesin üçüncü sezondaki büyük olayları izlemem gerektiğini söylemesi üzerine diziye geri dönmüştüm. Şimdi ise bugüne kadarki en muazzam olay örgülerine ve diyaloglarına sahip bir dizi sezonuyla karşı karşıyayız. Tüm konuyu sosyal medya ve kitaplar sebebiyle önceden biliyor olsak bile bize heyecanımızı hiç kaybetmeden izletmeyi başarabiliyorlar.
House of Cards, ilk sezondaki ortalama hallerini unutup bu yıl tamamen amaca odaklanmış bir planla karşımıza çıktı. Özellikle Amerika’da dizinin aldığı Emmy adaylıklarından şikayetçi olan bir kesim olsa da, Netflix’in şahane draması bana göre de yapılan tüm iyi eleştirileri hak ediyor. Önümüzdeki yıl ekranlara veda edecek olan
Mad Men, final sezonunun ilk parçasında köklerine geri dönüp Don Draper’ı çözümlemeye devam etti ve bir kez daha bizlere televizyonun en iyi yazılmış draması olduğunu hatırlattı. Her bölümünü kamera arkasındaki ekibi kıskanarak geçirdiğim için buradaki yerini de sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.
2013/14 sezonundan ilk altıya dahil edebildiğim tek yeni dizi ise Masters of Sex. Showtime’ın sıradışı bir hikayesi olan, ama o sıradışılığı dozunda hükmettirip iyi yazılmış karakterlerle yoğurarak önümüze sunan dizisi her bölümünde gücünü göstererek büyüledi. Umuyorum şu aralar devam etmekte olan ikinci sezonuyla da artık ATAS’ın En İyi Dizi listesinde Breaking Bad’den açılacak boşluğu doldurmayı başarabilir.
Ama benim tercihim tabii ki de The Good Wife. Listemdeki tek broadcast dizisi olmasına rağmen aralarında en büyük riski alan yapımdı. 20’yi aşkın bölüm boyunca büyük aksiyon numaraları olmadan da, dramatik olay örgüsüyle seyircisinin bir an olsun gözünü kırpmasına dahi izin vermedi. Hala sezonun 5, 10 ve 15 numaralı bölümlerinin heyecanını yaşıyorum.

KAZANAN: The Good Wife

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Bryan Cranston (Breaking Bad), bugüne kadar dizisini ve oyunculuğunu pek desteklemediğim bir aktör olmasına rağmen final sezonuyla hakikaten de televizyon tarihinde kendine has bir yer edinmeyi başardı. Özellikle dizideki eşi Skyler ile karşı karşıya geldiği anlarda performansının tavan yaptığını ve her zamankinden daha keyif verici bir oyunculuk sergilediğini düşünüyorum.
Jon Hamm (Mad Men) zaten bu listenin vazgeçilmezi. Ama kendisine ezbere bir adaylık vermediğimi, bu yıl zincirlerini kırarak ilk sezonlardaki olağanüstü performansına geri dönüş yaptığını eklemem gerek. Mad Men’in her oyuncusu birbirinden harika olsa da Hamm’in diziye kattıkları azımsanmayacak kadar büyük.
Matthew Rhys (The Americans) bu listede ödül için düşündüğüm iki isimden biriydi. The Americans’la geç tanışmış olmamın hıncını kendisinin adını her platformda zikrederek telafi etmeye çalışıyorum. Dizi içerisinde girdiği her kılığın, büründüğü her karakterin hakkını veriyor.
Liev Schreiber (Ray Donovan) sessiz bir rolde karşımıza çıkmasına rağmen iyi bir oyuncunun kelimelere ihtiyaç duymadan da çok şey anlatabileceğini bir kez daha kanıtladı bizlere. Yakın bir tarihte Ray Donovan’ın da kültleşip daha büyük bir seyirci kitlesine ulaşacağını düşünüyorum. Ekranların son iki yıldır en deneyimli ismi diyebileceğimiz
Kevin Spacey (House of Cards) ise üzerine eldiven gibi oturan Frank karakteriyle burada olmayı sonuna kadar hak ediyor. Sırf sezon finalindeki son bakışını düşünmek bile tüylerimi ürpertmeye yetiyor.
Benim seçimim ise kesinlikle Michael Sheen (Masters of Sex). Tek bir sezon içerisinde aynı karakterin iki farklı yüzünü gösterebilmesinden tutun, sevmesi zor bir adamın aşk kavramının içerisine adım adım düşüşünü en ince ayrıntısına kadar resmetmesine kadar değinilecek pek çok şey var. Bir sonraki yıl Lizzy Caplan yerine Michael Sheen’in Emmy adayları arasında yerini alması şart.

KAZANAN: Michael Sheen | Masters of Sex

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Vera Farmiga (Bates Motel), ilk yılındaki heyecan verici halinden eser kalmayan dizisinde rol arkadaşı Freddie Highmore ile yine ortalamanın çok üzerinde bir performans sergiledi. Özellikle son iki bölümü yakın bir tarihte izlemiş olmamın kendisini listeye dahil etme kararı almamda etkisi büyük.
Elisabeth Moss (Mad Men), televizyonun en derinlikli kadın karakterlerinden biri olan Peggy’nin her sezon bambaşka bir yönünü seyirciye gösterebildiği için zaten her daim alkışı hak ediyor. Ama bu yıl özel olarak adının altını bir kez daha çizmek istiyorum; çünkü alamadığı Emmy adaylığına mantıklı bir açıklama getirmekte çok zorlanıyorum.
Keri Russell (The Americans), bana bir oyuncu hakkında önyargılı olmamak gerektiğini tekrar hatırlattı. Bugüne kadar hep sıradan filmlerde unutulmaya yüz tutmuş karakterleri canlandıran aktris, The Americans’da adeta kariyerinin zirvesine çıkıyor. Televizyondaki pek çok deneyimli oyuncunun pabucunu dama atacak kadar kaliteli olan oyunculuğunun ileriki yıllarda takdir edildiğini görme imkanına da erişiriz umarım.
Bu listeye katmadan edemediğim Kaya Scodelario (Skins) ise çok sevdiğimiz dizisinin final sezonunda geri dönüş yaptı ve yer aldığı her iki bölümde de Effy Stonem karakterinin hakkını sonuna kadar verdi. Millenium Köprüsü üzerindeki hüzünlü hallerine içlenmeyen varsa tartışmaya hazırım.
Geçtiğimiz yıl zayıf oyunculuğu sebebiyle diziye zarar verdiğini söylediğim Robin Wright (House of Cards) adeta küllerinden doğarak geri dönüşünü gerçekleştirdi. Öyle ki bu yıl Kevin Spacey’den neredeyse her bölümde rol çaldı ve daha çok öne çıkmayı başardı.
Ben ödülümü ikinci sezondan bu yana cepten yiyen Julianna Margulies‘e (The Good Wife) veriyorum. Sonunda önüne sunulan fırsatları iyi değerlendirerek hepimizi tekrardan büyülemeyi başardı. Ne üzücüdür ki, Alicia Florrick’in mükemmeliğini sadece iki sene daha tadabileceğiz.

KAZANAN: Julianna Margulies | The Good Wife

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Josh Charles (The Good Wife) geçtiğimiz sezonun en önemli değişimlerinden birinin baş kahramanıydı. Bir broadcast dizisinin de risk alabileceği kanıtlanırken, Charles’a o kadar alan sunuldu ki oyunculuğunda sınırları biraz daha zorlayarak zirveyi görmeyi başardı. Özellikle Alicia’ya yapacağı sorgunun provası sırasındaki halleri gözümün önünden gitmiyor.
Jack Huston (Boardwalk Empire), yer aldığı dizinin yeteri kadar takdir edilmeyen yıldızlarından sadece bir tanesi. Esasında hepsini ayrı ayrı ağırlayıp konuşmak gerek; fakat dördüncü sezonda Huston’ın karakterinin başına gelenler biraz olsun öne çıkmasını sağladı.
Aaron Paul’ün aksine bu sene Dean Norris‘in (Breaking Bad) daha çok parladığını düşünenlerden biri de benim. Şu aralar berbat bir projeyle televizyonları işgal etmekte olsa da televizyon tarihinin en çok konuşulan yapımlarından birinde her yıl kendini yenilemeyi başararak hepimizin takdirini kazandı.
John Slattery (Mad Men), ilk 3 sezon sonrası karakterinin de pek fazla olaya karışmaması sebebiyle geri plana düşmüştü. Fakat yedinci sezonun ilk parçasında Roger Sterling olarak hafızalarımızı tazelememizi sağladı. Bizlere sıradan bir diyaloğu doğru vurgularla nasıl da çekici hale getirebildiğini hatırlattı.
Jon Voight (Ray Donovan) ise yılın en güzel sürprizlerinden biriydi hiç kuşkusuz. Büyük bir beklentiye girmeden izlediğimiz Ray Donovan’ın en önemli parçalarından biri olduğu gibi, ilerleyen yaşına rağmen hala pek çok genç aktörü cebinden çıkartabileceğinin altını çizdi. Ödülümün sahibine gelirsek…
Ben bu sene Peter Dinklage (Game of Thrones) performansı kadar kuvvetli başka bir yardımcı oyuncu göremedim açıkçası. Özellikle ATAS’a da gönderdiği mahkeme bölümündeki final anında Dinklage tüylerimizin diken diken olmasına sebep oldu. İlk sezondan bu yana da performansını bir an olsun düşürmediği için ayrıca takdiri hak ediyor.

KAZANAN: Peter Dinklage | Game of Thrones

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Bugüne kadar kısa sahnelerdeki etkili işçiliğiyle nefesimizi kesen Christine Baranski (The Good Wife), dizinin beşinci sezonunda rolü artan oyunculardan sadece biriydi. Fakat hikayesi şekillenip, rol ağırlığı arttığı andan itibaren dizinin her yanına hükmetti deneyimli aktris. Öyle ki ekranda olmadığı anlarda bile onu özler oldu.
Kristin Bauer van Straten (True Blood) bu tarz listelerde sonuna kadar yer almayı hak ettiğini düşündüğüm, dramadan çok mizahi yönüyle daha çok öne çıkan bir oyuncu. Ama tabii bu burada yer almayı hak etmediği anlamına gelmiyor. Pam’siz bir True Blood düşünebilen varsa, buyursun gelsin.
Ekranların en harika kötü kadını Lena Headey (Game of Thrones) çok önceden hak ettiği Emmy adaylığını sonunda bu yıl alabildi. Ama benim ödüllerimde daha evvel de vardı kendisi. Umuyorum ATAS’ın huzurundaki yer daimi olduğu gibi, bir adaylığı da ödüle dönüşmeyi başarır.
Yer aldıkları dizilerin sessiz kahramanları genelde büyük ödüller tarafından fark edilmese de bizim gibi dikkatli izleyiciler kendilerini pek kaçırmıyor. Paula Malcomson (Ray Donovan) da bunlardan biri. Daha ilk sezonun sonunda Skyler White’ın pabucunu dama atan Malcomson, ilerleyen yıllarda ne yapacak merakla bekliyorum.
Düşüşe geçen bir dizide parlamayı başaran Melissa McBride (The Walking Dead) kazanan öncesi adını sayacağım son aday. Eminim, The Walking Dead’in sadık hayranları da benimle aynı fikirdedir. McBride’ı izleyip de duygulanmamak mümkün mü?
Kazanan kesinlikle, hatta açık ara Anna Gunn (Breaking Bad) benim gözümde. “Ozymandias” isimli bölüm bile tek başına kalbimi çalmaya yetiyor. Ekleyecek başka bir şeye gerek yoktur sanırım.

KAZANAN: Anna Gunn | Breaking Bad

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Dylan Baker (The Good Wife), hayatının rolüyle The Good Wife’ın beşinci sezonunda yine yüzümüze koca bir gülümseme yerleştirmeyi başardı. Bir karakter bir oyuncuya ancak bu kadar yakışabilir! Neyse ki sektör de isimlere takılıp Baker’ı görmemezlikten gelmiyor.
Yılın en iyi yeni dizilerinden birinde parlayan Beau Bridges (Masters of Sex) ödül için uzunca bir süre düşündüğüm isimdi. Özellikle canlandırdığı karakterin sezonun son çeyreğindeki rahatsız edici mücadelesi Bridges’ın oyunculuğuyla ayrı bir önem kazandı. Tek etkilenen ben değilimdir umarım.
Reg E. Cathey (House of Cards), ilk sezonda sessiz sedasız gereğini yerine getirirken, bu yıl karakterinin ekran süresinin artmasıyla varını yoğunu ortaya koydu. Tam bir casting harikası olan House of Cards’ın en iyilerinden biri olduğuna şüphe yok. Umarım bu başarısı bir Emmy ile de taçlandırılır.
Ben Feldman (Mad Men), listeme son dakikada ilave ettiklerimden. Hala “kulak” hikayesinin etkisinden çıkamıyorum. Yine aynı şeyleri söylüyor olacağım; ama bir karakterin bir oyuncuya bu kadar yakışması çok rastlanan bir şey değil. Feldman yer aldığı her sahnede parlamayı başarıyor.
Beşinci sezona adeta şekil veren Hunter Parrish (The Good Wife) dizinin en sürpriz anlarına önderlik ettiği gibi, aynı zamanda da kötü misyonuna rağmen iç parçalıyıcı bir performans sergiledi. Weeds sonrası sessizliği bürünen oyuncunun ilerleyen yıllarda daha çok karşımıza çıkacağına olan inancım sonsuz.
Ama kazanan hiç tartışmasız Pedro Pascal (Game of Thrones). Bu kategorideki diğer oyunculardan daha iyi bir performans sergilediği için değil, karizmatik bir karaktere karizma kattığı için ödülün sahibi. Oberyn Martell gibi sevmesi zor bir adamı sempatik hale getirebildiyse, bu Pascal’ın başarısıdır.

KAZANAN: Pedro Pascal | Game of Thrones
2011: James Frain | True Blood

Her geçen yıl daha da kuvvetlenen bir dizinin kadrosuna bu yıl dahil olan Patricia Arquette (Boardwalk Empire), kısa rolü sebebiyle “Keşke daha çok izleseydik.” dediğimiz bir karaktere dönüştü Boardwalk Empire’da. Dolayısıyla buraya koymadan edemedim kendisini. Nucky’ye attığı yumruk için bile taçlandırmaya razıyım.
Annaleigh Ashford (Masters of Sex), bu seneki ödüllerin adı az bilinen yıldızlarından. Umarım ilerleyen yıllarda değeri daha iyi anlaşılır. Enerjisi ekrandan taşan aktrislerden biri kendisi. Acısını da sevincini de en ince ayrıntısına kadar yaşayıp, yaşattıranlardan. Ödülün sahibinden sonra ikinci sırada benim için.
Julianne Nicholson (Masters of Sex), o muhteşem ekipten aday ettiğim bir başka isim. August: Osage County ile bir anda değerlenen aktris nereye kafamızı çevirsek karşımıza çıkıyor artık. Yalnız, The Red Road ve Boardwalk Empire yerine buradaki hallerini daha çok takdir ettiğimi söylemem gerek.
Yıllardır hepimize yaka silktiren Adina Porter (True Blood), konuk kadın oyuncu dalımın olmazsa olmazlarından. Belki ondan çok daha kötülerine, zekasını sırf etrafındakilerin canını acıtmak için kullananlarına rastladık. Fakat hiçbiri bizi Adina Porter kadar sinir etmeyi başaramadı.
Carrie Preston (The Good Wife) izin zaten söylenecek pek söz yok. Olağanüstü bir karakter oyuncusu olduğunu artık herkes kabullenmiştir diye düşünüyorum. Benim verdiğim formalite adaylık yerine umuyorum ilerleyen yıllarda beyazperdede kendine büyük bir rol kapıp, daha prestijli ödüllerin peşinden koşar.
Kazanan ise Allison Janney (Masters of Sex). Ekranlara iki diziyle birden dönen Janney, her iki projesinde de olağanüstü bir iş çıkarıyor. Ayakta alkışlamak için o kadar sebep sunuyor ki önünüze, yer aldığı bölümler bittiğinde sırf Janney’yi düşünürken buluyorsunuz kendinizi.

KAZANAN: Allison Janney | Masters of Sex
2011: Mamie Gummer | The Good Wife

KOMEDİ

EN İYİ DİZİ
Broad City (Comedy Central)
Louie (FX)
Orange Is the New Black (Netflix)
Shameless (Showtime)
Silicon Valley (HBO)
Veep (HBO)

Dördüncü sezonun ilk yarısını pek parlak tamamlayamayan Louie, kalan bölümleriyle öyle bir atağa geçti ki bugüne kadarki en iyi sezonu olduğuna dair yorumlar aldı. Ben de bir süre burun kıvırmıştım; fakat Pamela Adlon’un dahil olmasıyla birlikte dengeler epey değişti ve Louis C.K.’in başını çektiği dizi adaylar arasına girmeyi başardı.
Orange Is the New Black, bu yıl Masters of Sex ile birlikte seyircinin başına gelen en güzel şeylerden biriydi. Biz şimdiden kendimizi ikinci sezonun rüzgarına kaptırmış bulunmaktayız; fakat henüz birinci sezon ödül mevsimine yeni uğruyor. Burada yer almayı sonuna kadar hak eden yapım, drama ile komediyi en doğal haliyle aynı potada eritebilen ender dizilerden.
Shameless da tıpkı Orange Is the New Black gibi drama ve komediyi karıştıran yapımlardan biri. Fakat Showtime’ın sınır tanımayan dizisi, bu yıl dramaya daha fazla ağırlık verip komedi kategorisinde yarışmayı tercih etti. Peki Shameless “Variety” olarak yarışsaydı bile bizim için bir şey değişir miydi? Hayır. Uzun zamandır düşüşte olduğundan mıdır bilmem, bu yıl her zamankinden daha başarılı geldi gözümüze.
Silicon Valley, HBO imzalı yeni harikalardan bir diğeri. Sadece 8 bölümle saygınlık kazanan ve şimdiden kültleşmeye hazırlanan yapım bol desibelli kahkahalar attırmasa da Mike Judge’ın enfes mizahıyla alıp götürüyor. Yeni nesli kolay yakalayabileceğini düşündüğüm “zeki” işlerden.
Veep‘in de nasıl yükselişe geçtiğini söylememe gerek yoktur diye umuyorum. Bundan 10 sene sonra hala üzerine konuşacağımız komedilerden biri olacak. Alanındaki deneyimli aktörlerinden mi, yoksa senarist ekibinin şahaneliğinden midir bilinmez her yıl biraz daha tatlanıyor.
Yalnız her dizi için güzel şeyler söylememe rağmen bu yıl gerçekten bana kahkaha attırabilen, komedinin hakkını veren tek dizi Broad City idi. Comedy Central zaten her yıl mizah kavramını eğip bükerek ortaya yeni şeyler çıkarıyordu; fakat Broad City bugüne kadar kanalın önümüze sunduğu açık ara en iyi komedi olabilir.

KAZANAN: Broad City

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Sürekli olarak Louis C.K.’in (Louie) senarist yönünü daha çok beğendiğimi söylesem de bu yıl oyunculuk performansının da yükselişe geçtiği ve diziye çok şey kattığı aşikar. O yüzden geçen seneye oranla ünlü komedyeni listeme koymak vicdani olarak bana bir rahatsızlık vermiyor. Yani kategoriyi doldurmadım, aksine hiç düşünmeden kendisini buraya dahil ettim.
Chris Messina (The Mindy Project), her yerde karşımıza çıkan ve yer aldığı rollerin de her daim hakkını veren bir aktör. Fakat şunu söylemek gerek ki komedide bu kadar başarılı olabileceğine kimse ihtimal vermemişti. Messina bizi şaşırtmakla kalmayıp aynı zamanda The Mindy Project’in de vazgeçilmez yüzlerinden birine dönüştü.
William H. Macy’yi (Shameless) yer aldığı dizinin dramadan komediye geçtiği ilk yılda mizahi yönü her zamankinden az performansıyla ağırlıyorum. İlk sezonda drama adayları arasına yerleştirdiğim Macy’nin sevmesi zor bir karakteri izlenebilir kıldığını hatırlatmama gerek yoktur sanıyorum.
Emmy’ye aday etmedikleri için ATAS’a epey kızdığım Thomas Middleditch (Silicon Valley) buradaki favorilerimden bir diğeri. Yeni bir fenomene dönüşmesini beklediğim Silicon Valley’de daha evvel türlü hallerini izlediğimiz klişe bir karaktere özgün bir yorum getirerek takdiri kazanıyor.
Jack Whitehall (Bad Education) listeme dahil etmekten gurur duyduğum en özgün isim. Ne yazık ki Bad Education ülkemizde yeteri kadar izleyiciyle buluşmuyor. Öyle ki BBC’nin muhteşem dizisi okyanusu bile aşabilmiş değilim. Ama benim gözümde hala ekranın en komik adamlarından biri.
Ödülün sahibi kesinlikle Jonathan Groff (Looking). “Dramedy” kontenjanından yararlanan aktör, HBO’nun beklentileri karşılayan yeni dizisinde her zamanki gibi içten halleriyle göz dolduruyor. Belki gösterişli bir performansı yok ya da fazla efor sarf etmeden diziyi götürebiliyor; ama bu sadelikte bile yeteneğe ihtiyaç duyulduğu kesin.

KAZANAN: Jonathan Groff | Looking

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

İzlemeden evvel epey hakkında epey önyargılı olduğum Anna Faris (Mom) beni şaşırtmakla kalmayıp, aynı zamanda da 2013/14 televizyon sezonunun vazgeçemediğim aktrislerinden birine dönüştü. Kesinlikle rol arkadaşı Allison Janney’nin diziye olan katkısı gözardı edilebilecek gibi değil. Ama Faris’in da hakkını yememek gerek.
Mindy Kaling (The Mindy Project) tıpkı Louis C.K. gibi dizisindeki performansıyla değil, kalemiyle öne çıkıyordu geçtiğimiz yıl. Fakat bu sene dengeler değişti. Daha doğrusu kalemi gibi oyunculuğu da güçlendi Kaling’in. Öyle büyük kahkahalar attırdı ki bizlere, her Salı gününü iple çeker olduk.
Julia Louis-Dreyfus (Veep) için diyecek bir şey yok. Televizyonun bugüne kadar gördüğü gelmiş geçmiş en yetenekli aktrislerden biri kendisi. Veep’i Veep yapan, dizinin iyice yükselişe geçtiği şu zamana kadar bizi taşıyan yegane isim. Ödülümü kendisine vermemiş olabilirim; fakat bu Louis-Dreyfus’un en büyük hayranlarından biri olduğum gerçeğini değiştirmiyor.
Ekranın hak ettiği değeri görmeyen ve muhtemelen de görmeyecek yüzlerinden Laurie Metcalf (Getting On) bu kategorideki sıradışı adaylarımdan bir diğeri. Tıpkı Louis-Dreyfus gibi o da bir mimiğiyle sizi kahkahalara boğabiliyor. Bu kadar yetenekli bir aktrisin hala yıldız konumuna ulaşamayıp karakter oyuncusu olarak anılması çok acı.
Taylor Schilling (Orange Is the New Black), dizinin ilk sezonuyla burada yerini almasına rağmen büyük ihtimalle seneye adaylarım arasında yer almayacak. Çünkü düşüşe geçen, daha doğrusu cepten yiyen halleri görmezden gelinecek gibi değil. Ama yine de ilk sezonun hatrına, yaşasın Chapman!
Kazanan tabii ki de Ilana Glazer (Broad City). Bu yıl beni kendisinden daha çok güldüren bir başka aktris sanırım olmadı. Bu zamana kadar keşfetmediğim, doğaçlama gösterilerini izlemediğim için pişman olduğum bir aktris. Abbi Jacobson’ı da alkışlamadan olmaz, ama Broad City’yi Broad City yapan benim gözümde Ilana.

KAZANAN: Ilana Glazer | Broad City

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Hannibal Buress (Broad City) yer aldığı sayılı sahnede izleyiciyi karnına sancılar saplanacak kadar güldüren aktörlerden. Broad City ekibindeki bir başka geç keşif özetle. Son dakikaya kadar ödülü kendisine vermeyi düşündüğümü de ekleyeyim. Hayranlığım büyük.
Raul Castillo (Looking) için ne desem bilemiyorum. Çok farklı bir enerjisi olan ve sözlerden çok hislerle daha iyi çalışan bir aktör. Komedi dallarına layık olduğundan şüpheliyim. Fakat şu kesin ki, Castillo geleceği oldukça parlak olan bir oyuncu. Umarım Looking senaristleri, Castillo’nun karakterini diziden çıkarmazlar.
Yıllardır Emmy’de ödül üstüne ödül alan rol arkadaşlarına rağmen Jesse Tyler Ferguson (Modern Family) hep sırasını bekledi. Ama ben en azından son üç sezondur epey abartıya kaçan Eric Stonestreet ve Ty Burrell’i solladığı düşüncesindeyim. Modern Family’nin bu sene kendi ödüllerime dahil ettiğim tek oyuncusu, onu da ekleyeyim.
Timothy C. Simons (Veep), muhteşem bir ekibin içerisinde harika bir oyunculuk sergilemesine rağmen ne yazık ki Veep’deki herkes yetenekli olduğu için hep geri planda kalıyor. Neyse ki üçüncü sezonda sahneleri epey arttı ve biz de Simons’a doyduk. Bures ile birlikte buradaki hakiki komedyenlerden biri.
Jeremy Allen White’ın (Shameless) hep dizide harika işler çıkardığını düşünmeme rağmen bir türlü adaylarım arasına yerleştiremiyordum kendisini. Muhtelemen Shameless daha önceki yıllarda drama olarak yarıştığı ve orada da epey iddialı isimler yer aldığı içindi bu. Ama artık bir engelimiz yok, öyle değil mi?
Noel Fisher’a (Shameless) sırf babasına eşcinsel olduğunu itiraf ettiği bölüm için bile ödül verebilirim. Keşke Emmy’ye de aday olabilseydi de üzerine uzun uzun sohbetler edip ödülü alma ihtimallerini konuşabilseydik. Shameless’a geç dahil olmasına rağmen, kısa zamanda dizinin en sevdiğimiz yüzlerinden birine dönüştüğünü de söylemeyi unutmayayım.

KAZANAN: Noel Fisher | Shameless

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Family Guy’ın sesi olarak tanıdığımız Alex Borstein (Getting On) buradaki ilk adayım. Tıpkı rol arkadaşı Laurie Metcalf gibi o da tek bir mimiğiyle karşısındaki kahkalara sevk edebiliyor. Tek şikayetim var, o da Getting On’un 6 bölüm olması sebebiyle Borstein’i yeteri kadar izleyemememiz.
Zosia Mamet’in (Girls) gelecek vaat eden bir aktris olduğunu zaten daha dizinin ilk yılında anlamıştık. Fakat canlandırdığı karakter Shoshanna’nın ayakları ancak bu sene yere sağlam basabildi. Benim aklım hala yazlık evdeki itiraflarında. Bugüne kadar seyircinin söylemek istediği her şeyi yüksek sesle dile getirdiği o sahne için bile burada olmayı hak ediyor.
Kate Mulgrew (Orange Is the New Black), önümüzdeki yıl bu dalda dizinin ikinci sezonuyla ödülü vermek istediğim isim olarak yerini şimdiden ayırttı. Fakat ilk sezonda başardıkları da az buz şey değil. Çok karakterli bir yapım olmasına rağmen, Mulgrew adeta Orange Is the New Black’in bel kemiği.
Vasat bir dizide parlamak zordur; fakat Chelsea Peretti (Brooklyn Nine-Nine) stand-up deneyimleri sayesinde bu engeli çok güzel aşıyor. Her dakika doğaçlama yapmasını istediğim aktris, Saturday Night Live’ın efsane isimlerinden Andy Samberg’ü bile unutturup sahne çalabilen bir kapasiteye sahip.
Kathleen Rose Perkins (Episodes) için de söyleyecek pek çok güzel sözüm var aslında; ama yine kısa keseceğim. Daha evvel Tamsin Greig, Matt LeBlanc ve Stephen Mangan üçlüsüne odaklanmaktan kendisine sıra gelmiyordu. Fakat üçüncü sezonda zincirlerini kırdı ve buradaki yerini aldı.
Ödülün sahibi Allison Janney (Mom). The West Wing’den bu yana yüzüne hasret kaldığımız deneyimli aktris, Mom’ın ilk haftalarında özellikle menopoz başlangıcının görüldüğü bölümde bekleneni vermişti. Bir gün unutturmayın da Janney’ye olan hayranlığım üzerine uzun uzun sohbet edelim.

KAZANAN: Allison Janney | Mom

Dünden bugüne kazananlar & adaylar

Bağıra bağıra konuştuğu her sahnede koltuklarımızdan düşmemize sebep olan kahkahalar attırdı bize Billy Eichner (Parks and Recreation). Çok yetenekli bir ekibe ve başarılı bir diziye sonradan katılmasına rağmen “yeni” olduğunu asla hissettirmedi. Eğer bu konuyla ilgili bir yazı yazılacaksa şimdi asimilasyon listesinin zirvesine yerleşmeye hazır.
39. sezonda epey düşüşe geçen SNL, neyse ki Jimmy Fallon (Saturday Night Live) sayesinde kötü bölümlerini unutturabilmeyi başardı. Artık Lorne Michaels’ın Noel vazgeçilmezine dönüşen Fallon, Seth Meyers’a Late Night bayrağını teslim ederken SNL’deki altın günlerini hatırlamamıza sebep oldu.
Nathan Lane (Modern Family) en son 2011’de verdiğim ödülün sahibi olmuştu ve yine ilk altıda kendine yer bulabilmeyi başardı. Modern Family’nin iki bölümden oluşan düğün telaşında dizinin çekirdek ekibinin rüzgarını çalıp, adeta ana karaktermişçesine rol çaldı.
Andrew Rannells (Girls) sanıyorum hepimizin nefret etmeyi sevdiğimiz bir karakteri canlandırdığı için dizideki ilk yılında epey tepki yemişti. Fakat bu sene Zosia Mamet’in de parladığı “Beach House” isimli bölümle geri dönüşünü yaptı. Tabii kulaklarımızda hala “I Loved It” isimli o Icona Pop şarkısı var, orası başka.
Russell Tovey (Looking), HBO’nun yeni dizisindeki bir başka “samimi” aktör. The Job Lot’da komedyen yönünü daha çok görebilme imkanı yakalasak da, Looking’deki halleri oyunculuğunu da takdir etmemize yardımcı oldu. Kepçe kulaklarının ekranlardan hiç eksik olmaması dileğiyle…
Ödülüm Pablo Schreiber’a (Orange Is the New Black). İyi oynanmış kötü karakterlere bir türlü doyamayacak olsak da, Schreiber’ı buradan zaferle göndermemek olmazdı. İkinci sezonda bile geri döndüğü tek bölümle bir anda Orange Is the New Black’e dinamik katmayı başaran aktör, ilk yılında kadın karakterlerden bir adım geride kalmasına rağmen herkesin takdirini kazanmıştı.

Kazanan: Pablo Schreiber | Orange Is the New Black
2011: Nathan Lane | Modern Family

Netflix’in alamet-i farikasından ilk adayım Uzo Aduba (Orange Is the New Black). Özellikle katıldığı talk showlarda gerçek kişiliğini gördükçe Aduba’nın yeteneklerine biraz daha hayran oluyor ve dizide ortaya koyduklarının değerini daha iyi anlıyorum. Umuyorum başarıları daim olur.
Laverne Cox (Orange Is the New Black) aynı diziden bu kategorideki ikinci adayım. Rol ağırlığı eskiyi oranla daha az olsa da “Sophia” karakterinin hem fiziksel, hem de duygusal transformasyonu Laverne Cox sayesinde çok farklı bir noktaya ulaşıyor. Dizinin vermeye çalıştığı mesaja çok şey kattığı kesin.
Jimmy Fallon ile birlikte bu yılın en iyi SNL sunucularından biri de hiç şüphesiz Melissa McCarthy (Saturday Night Live) idi. Hala Gilmore Girls’deki tatlı Sookie karakterinin buralara kadar gelmiş olması beni afallatsa da McCarthy’ye kayıtsız kalmak imkansız.
Özellikle bizim ülkemizde yeteri kadar tanınmayan Amy Sedaris (Broad City) konuk kadın oyuncu dalındaki bir diğer adayım. Broad City’nin en başarılı bölümlerinden biri abartılı, fakat bir o kadar da keyifli bir performans sergilemişti. Umuyorum diziye olan zaafımla gelen pek çok adaylık sizi Broad City’yi izlemeye teşvik eder.
2013’ün en iyi filmlerinden biri olan Nebraska’da hayran kaldığımız June Squibb (Getting On) esasında pek çok diziye konuk oyuncu oldu geçtiğimiz sezon. Fakat hiçbiri beni HBO’daki İngiliz dizisinin ABD uyarlaması kadar etkilemedi. Girls ve Glee’de Squibb’e hayran kalanlar, oturup Getting On’a göz atsın.
Ve tabii ki de galip Pamela Adlon (Louie). Louis C.K.’in dizisinin dördüncü sezonuna bu kadar hayranlık besliyorsam, bunun en büyük sebebi Adlon’dur. Umuyorum bir gün tek başına yürüttüğü bir programı da izleme şansına erişebiliriz. Çünkü böylesine bir yeteneğin sınırlı sahneyle karşımıza çıkması pek tatmin edici olmuyor.

Kazanan: Pamela Adlon | Louie
2011: Megan Mullaly | Parks and Recreation

Related Topics:Oscar Boy Ödülleri Oscar Boy TV Ödülleri

DRAMA

KOMEDİ

Yorum yazın...Cevabı iptal et