Dizi Eleştirisi
You’re the Worst – 1. Sezon
Her ne kadar son birkaç yıldır HBO tek başına her ödül törenine 100’e yakın Emmy adaylığı sığdırsa da geçtiğimiz Ağustos ayında dağıtılan 66. Primetime Emmy Ödülleri’nde en başarılı kanal hiç kuşkusuz FX idi. Ödül getiren dizilerini (Louie, American Horror Story: Coven, Fargo) teker teker konuşabiliriz; ama sanıyorum bir anda 26’dan 45’e çıkan adaylık sayısının altını çizmek daha doğru olacak. ATAS tarafından sevilip kucaklanan yapımları haricinde Justified, The Americans, Sons of Anarchy ve Archer gibi televizyonun altın çağında olduğumuza bizi inandıran kaliteli yapımlara da yer veriyor kanal. Bu yaz ise Tyrant, Married ve şimdi bahsedeceğimiz You’re the Worst ile elini biraz daha genişletme kararı almışlar. Tyrant gelecek vaat ediyor olsa da diğer FX dramalarıyla boy ölçüşebilecek kapasiteye sahip değil ne yazık ki. Married ise orijinal bir fikre sahip olmasına rağmen bir drama/komedi karışımına yakışmayan ağır temposuyla seyircisini boğuyor. Lakin You’re the Worst, FX ekranlarında bugüne kadar gösterilmiş en iyi dizilerden biri. Yani yazıyı bir kenara bırakıp hemen başlasanız yeridir!
2012’de sona eren Weeds sonrası yapımcı ekip dört bir yana dağıldı. Weeds’in beyni Jenji Kohan, Orange Is the New Black için kolları sıvadı. Yazar ekibinin bir kısmı Rectify’a başladı, bir kısmı da Nurse Jackie’ye transfer oldu. Adı pek bilinmeyen Stephen Falk ise You’re the Worst isimli bu harika yeni komediye başladı. Dizi aklınıza gelebilecek her türlü soruna sahip iki problemli insanın, tüm bağlanma problemlerine rağmen bir ilişkiye başlamasını konu alıyor. Gerçi “başlamak” fiili diziyi ne kadar doğru tanımlar emin değilim. Çünkü ilk sezon boyunca Jimmy (Chris Geere) ile Gretchen’ın (Aya Cash) gayriresmi ilişkilerini isimlendirmemek için ayak diretmelerini izliyoruz. Lakin You’re the Worst senaristleri bu isimsiz birlikteliği ucuz sitcomlardaki gibi aşk sosuna bulamayarak, oldukça realist ama bir o kadar da komik bir şekilde kaleme alıyor. “Zehirli” karakterlerinde de bir şekilde kendinizden ya da çevrenizden bir şeyler bulabilmenizi sağlayarak inandırıcılığı iyice arttırıyor.
Dizinin en güzel taraflarından biri de yan karakterlerine öylesine insanlarmış gibi davranmaması. Belki finaldeki son dakika golü olmasa Edgar (Desmin Borges) ve Lindsay (Kether Donohue) ekranların tarihteki en iyi “sidekick”leri (ya da yardımcı rolleri diyelim) olabilirdi. Tüm problemleri sadece merkezdeki iki karaktere yüklemeyip, özellikle dizinin 6-7. bölümünden sonra Edgar ile Lindsay’in de omuzlarına bolca dert yüklemiş Stephen Falk ve ekibi. Bu da zaten onlara kıytı köşede kalmış kahramanlar gibi değil, sanki ana karakterlermiş gibi muamele etmenize sebep oluyor. Özellikle Lindsay’in ve tabii ki de onu canlandıran Kether Donohue’nun büyük hayranı olduğumu belirtmem gerek. Gerçi kadroda tek bir patlak teker yok. Daha önce herhangi bir diziden ya da filmden hatırlamadığım dört oyuncusu da olağanüstü seçimler olmuş. Öyle ki zayıf halkayı seçmekte bile zorlanıyorsunuz.
You’re the Worst, aynı zamanda Louie ile komediye yeni bir tanım getiren FX’in yeni harikası aslında. Giderek tükenmekte olan stüdyo komedilerini biliyorsunuz ki HBO’nun dramla karışık yarım saatlik dizileri aldı. Arada Veep ile güldürse de artık Looking, Girls, Nurse Jackie gibi yapımlara “komedi” muamelesi yaptığımız günlerden geçiyoruz. FX ise HBO’nun formüllerinden uzak durup kendi yolunu çizen işlere yer veriyor. Dediğim gibi Louie harika bir başlangıçtı. Archer zaten Family Guy, The Simpsons ve South Park’a ara verip nefes almak isteyenlere derman oldu. You’re the Worst ve (ben pek sevmesem de) Married, kanalın yenilikçi tavrının son temsilcileri. Umuyorum ileride bu yola baş koyacak pek çok yapımcı ve senarist için de güzel örnekler olurlar. Öyle ki benim için şimdiden tek sezonuyla Community ve Episodes gibi üstün komedilerin yanında yerini almış durumda.
Daha izlemeniz için ne kadar reklam yapabilirim bilmiyorum. “Bu yaz başlayan en iyi komedi!” diyerek son kez haykırabilirim isterseniz. Aya Cash, Chris Geere, Desmin Borges ve Kether Donohue’dan oluşan muhteşem dörtlünün haricinde Janet Varney, Todd Robert Anderson, Shane Francis Smith, Allan McLeod ve Allen Maldonado (IMDB’den isim saymışım gibi oldu.) birbirinden yetenekli isimlere de yer veriliyor. Silicon Valley ile ünlenen Thomas Middleditch’in konuk olduğu “Sunday Funday” isimli bölüme de ayrıca dikkat. Bu arada FX’in hala ikinci sezon onayını vermemiş olması da kafaları karıştırıyor. Reytinglerle hayatını devam ettiren bir kanal olmadığı için ilerleyen haftalarda iyi haberin geleceğini umut ediyorum. Son bir kez daha: Mutlaka izleyin!
En İyi Bölüm: Constant Horror and Bone-Deep Dissatisfaction (Bölüm 9)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Kether Donohue (Lindsay)
Sezon Notu: A-