Oscar Rehberi ’14: Yabancı Dilde En İyi Film

– Ewan McGregor ve Viola Davis, La grande bellezza’ya Yabancı Dilde En İyi Film ödülünü veriyor. –

Oscar yarışında bugüne kadar hep en şaşırtıcı neticeleri vermiş bir kategori Yabancı Dilde En İyi Film. The White Ribbon’ı deviren The Secret in Their Eyes ve kendisinden her anlamda iddialı olan dört filmi de kenara savuran Departures özellikle yakın tarihteki en sürprizli sonuçlar arasında yer almakta. Bu sene ise tam bir fiyasko yaşıyoruz. Two Days One Night (Belçika), Mommy (Kanada) ve en önemlisi Kış Uykusu (Türkiye) kısa listeye dahi kalamadı. Onları geçtim, kısa listeye kalabilen Force Majeure (İsveç) ilk beşte kendine yer bulamadı. Peki bu başyapıtların yerine neler var? Avrupa’daki istisnasız her yönetmenin ellerini bulaştırdığı din ve savaşın etkileri meselelerinden ayrı ayrı yararlanan Ida ile Tangerines. Bir de isterseniz üçüncü dünya ülkesinin portresini çizerken üçüncü sınıf bir sinema dili kullanan Timbuktu mevcut elimizde. Wild Tales’ı henüz izlemedik; ama benim şahsi fikrimi soracak olursanız geriye kalan filmler içerisinde Leviathan’la mukayese edilebilecek ntielikte olan tek bir yapım yok. Ida tüm sezon boyunca ödülleri toparlamış bir balon. Ama biliyorsunuz bu yıl zaten yalınlık başlığı altında içi boş filmleri ödüllendirmek moda oldu. Ida da bu modayı takip ediyor. Fakat Leviathan’ın Altın Küre’de aldığı zafer biraz kafalarımızı karıştırmadı değil. Artık yabancı film dalı, adayları izleyen her üyeye açık olduğu için ben şimdiden heveslenmiş durumdayım.

Bu arada kuralları da şöyle bir sıralayalım… Başvuran filmlerin 1 Ekim 2013 – 30 Eylül 2014 tarihleri arasında kendi ülkelerinde en az 7 gün gösterim yapmış olması gerekiyor. Her ülke sadece bir film gönderme hakkına sahip. Ardından yabancı film kategorisinin başında yer alan seçici komite ve gönüllü üyeler gösterimlere katılarak filmleri seçiyor. 9 yapımdan oluşan kısa liste açıklandıktan sonra hepsini izleyen üyeler ve tabii ki komite tekrardan bir oylama yapıyor. Sonrasında da aralarından beşi aday olma şerefine erişiyor. Bu senenin kısa listesinden adaylığı yükselemeyen yapımlar arasında Force Majeure (İsveç), Corn Island (Gürcistan), The Liberator (Venezuela) ve Accused / Lucia de B. (Hollanda) var. Şimdi söyleyin bana sevgili okuyucu, bu filmlerden kaçı Dardenneler’in, Dolan’ın, NBC’nin filmlerinden daha iyi?

Kazanacak: Leviathan
Kazanabilir: Ida
Kazanmalı: Leviathan
Aday olmalıydı: KIŞ UYKUSU!!! Ama Two Days One Night, Mommy ve Force Majeure ile de listeye devam edebilirim isterseniz.

IDA (Polonya)

Polonya’nın onuncu adaylığı olmasına rağmen bugüne kadar ödülü hiç kazanamamışlar. Bundan evvel The Knife in the Water (1963), Pharaoh (1966), The Deluge (1974), The Promised Land (1975), Nights and Days (1976), The Maids of Wilko (1979), Man of Iron (1981), Katyń (2007) ve In Darkness (2011) ile adaylar arasına kalmayı başarmışlar. Daha evvel Polonya adına yarışan sinemacılar arasında Krzysztof Kieślowski, Andrzej Wajda ve Roman Polanski gibi önemli isimler mevcut.

LEVIATHAN (Rusya)

Rusya’nın altıncı Oscar adaylığı. Close to Eden (1992), Prisoner of the Mountains (1996), The Thief (1997) ve 12 (2007) ile sadece aday olurken Burnt by the Sun (1994) ile ödülü kazanmışlar. Nikita Milhalkov, Rusya adına beş kere filmi gönderilen önemli sinemacılardan biri. Bu katılımlardan ikisini adaylığa, birini ödüle dönüştüren Mikhalkov, ne  yazık ki The Barber of Siberia’nın (1998) kaydını Los Angeles’a zamanında ulaştıramadığı için o sene diskalifiye edilmiş.

TANGERINES (Estonya)

1992’den bu yana sadece 12 film gönderen Estonya adına alınmış ilk adaylık. Bugüne kadar iki Veiko Õunpuu filmi gönderdiklerini de ekleyeyim.

TIMBUKTU (Moritanya)

Moritanya’nın ilk Oscar adaylığı. Bugüne kadar ilk kez Oscar’a film gönderen Moritanya, Sahra altındaki Afrika ülkeleri arasından yabancı film beşlisi arasına kalmayı başaran ikinci ülke. Daha evvel bunu 1976’da Fildişi Sahilleri, Black and White in Color ile başarmış ve hatta ödülü kazanmıştı.

WILD TALES (Arjantin)

Arjantin’in yedinci Oscar adaylığı. The Official Story (1985) ve The Secret in Their Eyes (2009) ile ödülü iki kere kazanan ülke ayrıca The Truce (1974), Camila (1984), Tango (1998) ve Son of the Bridge (2011) ile aday olmuş. 1948 yılında ABD’de gösterime giren ilk Arjantin filmi olduğu için Dios se lo pague isimli filme Onur Ödülü verilmiş. Oscar kazanabilen tek Latin Amerika ülkesi olma özelliğini de taşıyorlar ayrıca. 1986 yılında ödülü kazandıklarından beri de aksamadan her yıl film gönderen ülkeler arasında yer almaktalar.

Oscar Rehberi
Prodüksiyon Tasarımı | Kostüm Tasarımı | Özgün Müzik | Özgün Şarkı
Makyaj & Saç Tasarımı | Görsel Efekt | Ses Kurgusu | Ses Miksajı
Belgesel | Animasyon
Kısa Film | Kısa Animasyon | Kısa Belgesel