Eleştiri
Spy
Arrested Development, The Office ve Nurse Jackie’de uzunca bir süre çalıştıktan sonra Bridesmaids ile beyazperdeye geri dönüş yapan Paul Feig çağımızın en komik adamlarından biri esasında. Fakat oyuncu kimliği diğer yanlarına ağır basmadığı için adını pek bilen yok. Seth Rogen, James Franco ve Jason Segel’ın TV’deki ilk adımlarını izlememize olanak sağlayan Freaks and Geeks’in de yaratıcısı ayrıca. Lakin Kristen Wiig ile güçlerini birleştirdiği Bridesmaids, hem gişede hem de eleştirel anlamda başarılı olunca hayranlarına yeni kavuşabildi. Bir başka gişe canavarı Sandra Bullock ile birlikte çalışmaktan vazgeçemediği Melissa McCarthy’yi bir araya getiren The Heat sonrası, Paul Feig bir kez daha komedi ile polis, ajan, vs. hikayelerini bir araya getiriyor. CIA’de masa başı bir işe sahip olan Susan Cooper, saha ajanlarının kimlikleri açığa çıkınca çok önemli bir görevi yerine getirmek üzerine hayatında ilk kez ofisin dışına çıkıp kolları sıvıyor. Film de bu oldukça eğlenceli karaktere odaklanarak daha evvel duymadığımız bir hikaye anlatmamasına rağmen, elindeki materyali birbirinden kaliteli esprilerle süsleyerek ortaya seyri epey keyifli bir iş çıkarıyor.
Paul Feig dediğim gibi zaten işinde usta bir isim. Bu yüzden satır aralarında bile ince esprilerle seyircisini kahkahalara boğacak şeyler sıkıştırmasına şaşmamalı. Daha evvel pek çok örneğini gördüğümüz (en basitinden Get Smart) bir öykünün peşinden koşuyor. Yalnız bunu birbirinden yetenekli isimlerle bezeli kadrosuyla yaptığı için Spy zayıf yanlarını örtmeyi başararak yoluna devam ediyor. Başroldeki Melissa McCarthy patlamaya hazır bir bomba gibi. Jude Law’la kotardıkları ilk sahnede bile filmin devamında bizi nelerin beklediğini hissedebiliyorsunuz. Eğer ki adaletli bir alternatif evren mevcut ise, komedi olmasına rağmen Spy filmiyle Melissa McCarthy ödül sezonunda karşımıza çıkardı. Filmin beyleri beni pek eğlendirmeyi başaramadı. Daha doğrusu gişe korkusundan dolayı çok çok küçük rolleri olmasına rağmen Jude Law ile Jason Statham’ı afişe yerleştiren stüdyo, filmdeki etkilerinin oldukça küçük olduğunu tamamen gözden kaçırmış. Ama onların aksine pek de tanıdık bir yüz olmayan Peter Serafinowicz fazlasıyla karikatürize bir karakter harikalar yaratıyor. Yine televizyon çıkışlı aktörler arasında adı sayılabilecek Bobby Cannavale’nin de Spy’daki etkisinin duvardaki sinek kadar olmadığını eklemek gerek. Lakin her ne kadar stüdyo filmin kadınlar tarafından domine edildiğini saklamaya çalışsa da McCarthy ile birlikte kadrodaki asıl yıldızın Rose Byrne olduğu gerçeğini kimse değiştiremez diye düşünüyorum. İkisinin bir arada yer aldığı her sahne durmaksızın kahkaha atmanıza sebep oluyor. Filmi izlememin üzerinden iki gün geçmesine rağmen hala doğru zamanda esprileri seyircisine teslim eden bu ikilinin ağzından çıkan her şeyi hatırlayarak sırıtmaya devam ediyorum. Bu arada her fırsatta ne kadar büyük bir hayranı olduğumu belirttiğim Miranda Hart’ın da filmdeki birkaç ana karakterden biri olarak karşımıza çıktığını ekleyeyim. Eğer aranızda Hart’ın fanları arasına dahil edebildiğim birileri varsa, eminim başarılı komedyenin okyanusu aştığına mutlu olacaktır.
Spy, komedi anlamında epey kısırlaşan Amerikan sinemasının artık yeni bir döneme girdiğinin altını çizen bir başka iş. Sosyal medya sebebiyle Comedy Central’daki pek çok genç ve adı duyulmamış yetenekle birlikte Lorne Michaels’ın 40 yıldır devam eden çılgınlığı Saturday Night Live’da yer alan herkes bu komedi devriminin temellerini birkaç sene evvel attı. Artık “Kadınlar komik olabilir mi?” sorusundan ziyade “Komik erkek oyuncu tanıyan var mı?” diye sorduğumuz bir dönemdeyiz. Tabii Louis C.K., Will Forte, Seth MacFarlane gibi pek çok ismin her hafta yepyeni bir materyalle seyirci karşısına çıkmasının da bu adı konmamış darbede etkisi büyük. Sırf bu sebepten ötürü Paul Feig’in komedinin altın çağına çalışkan bir şekilde sürekli yatırım yapması ve özellikle kadınların odakta olduğu filmler çekmesi takdiri kesinlikle hak eden bir durum. Spy da bundan 20-25 sene tıpkı Bridesmaids gibi güncelliğini korumaya devam edip, zamandan münezzeh komedi filmleri arasındaki yerini alacak.
[review]