Dizi Eleştirisi

BoJack Horseman – 2. Sezon

Yayınlandı

on

Netflix | Raphael Bob-Waksberg | Seslendirenler: Will Arnett, Amy Sedaris, Alison Brie, Paul F. Tompkins, Aaron Paul, Lisa Kudrow, Stanley Tucci, Kristen Schaal, Patton Oswalt, J.K. Simmons, Ben Schwartz, Olivia Wilde, Keegan Michael-Key, Alan Arkin, Margo Martindale, Wendie Malick, Adam Conover, Raphael Bob-Waksberg, Maria Bamford, Kevin Bigley, Keith Olbermann, Cedric Yarbrough, Brandon T. Jackson, James Adomian, Kristin Chenoweth, John Cho, Stephen Colbert, Philip Baker Hall, Emily Heller, Rian Johnson, Aisha Tyler, Khandi Alexander, Christine Baranski, Lance Bass, Ilana Glazer, Angela Bassett, Lake Bell, Ed Helms, Tatiana Maslany, Chris Diamantopoulos, Paul McCartney, Craig Kilborn, Daniel Radcliffe, Ali Wong, Ricky Gervais, Amy Schumer, Jake Johnson, Joel McHale, Sarah Koenig, Liev Schreiber, George Takei | Yayınlandığı tarih: 17 Temmuz 2015 (12 bölüm)


Hangi ara başıma daha fazla sorumluluk getirecek bir çorap ördüm bilmiyorum; ama şu sıralar televizyondaki kaliteli animasyonlarla geçmekte günlerim. Bundan 3-4 sene evvel yüzlerce Family Guy bölününü eriterek başlayan sevdam yakın tarihte tamamladığım Archer ve yeni takıntım BoJack Horseman ile devam ediyor. Keyifle okuduğum Anlayan Adam‘da bahsinin geçtiğini görünce kendimi kollarına attığım BoJack, televizyonu yeniden tanımlayan Netflix’in elindeki hazinelerden bir diğeri. Zaten drama ve komedi kanadında yıllanmış kanallara taş çıkardıkları yetmiyormuş gibi şimdi de izlediğiniz pek çok dramadan daha donanımlı hikayesi olan bir animasyonla yollarına devam ediyorlar. Muhtemelen sizler de benim gibi BoJack’e ilk başladığınız zaman absürd bir komedi izleyeceğinizi düşünmüşsünüzdür. Ama erken pes etmeyip ilk sezonun sonunu getirirseniz karşınıza dört dörtlük bir drama çıkıyor. Daha geçtiğimiz sene izlediğimiz ve En İyi Film ödülünü kucaklayan Birdman’deki ana fikre, daha önce pek çok kez işlenmiş bir çıkış noktasına sahip BoJack Horseman. Diziye adını veren karakterimiz 90’lı yıllarda çok izlenmiş ve oldukça ünlü bir aktör. Ama yılların geçmesiyle birlikte BoJack’de bir zamanlar yer aldığı zirveden gerilere düşüp refah içerisinde ama eski şaşası olmayan bir hayata dönüyor.

Hayvanlarla insanların aynı habitatta iç içe yaşadığı bu alternatif evrende, BoJack hala zengin olmasına rağmen eskisi kadar tanınmıyor. Fakat onun derdi tanınmak değil, dizinin ilerleyen bölümlerinde de göreceğiniz üzere onu hep küçümsemiş ebeveynlerinin gözüne girmek olmuş her zaman. Ve dizinin bir noktasında da açıkça belirtildiği gibi BoJack Horseman istediklerine ulaşmasına rağmen, esasında elde ettiği şeyleri gerçekten istemediğinin farkına varıyor. Ki bu da ana karakterimize beraberinde mutsuzluk ve hiçbir şeyden tatmin olamama, kimseye güvenmeme gibi sorunlar getiriyor. İlerleyen yaşına rağmen doğru düzgün bir arkadaşı, düzgün bir ilişkisi, geriye dönüp baktığında ona “Ben yaptım!” dedirtecek kadar gurur duyduğu bir şeyi yok. Belki ona Altın Küre ödülü kazandıran Horsin’ Around ile övünebilir; ama o da BoJack’e bir daha asla geri gelmeyecek bir zamanı, etrafındakilere ne kadar kaba davrandığı bir dönemi hatırlatıyor.

Üzerine çokça düşünülebilecek, insanın kendi hayatındaki hedeflerini sorgulamasına sebep olacak kadar dolu bir karakterin anime bir at olması kulağa gülünç gelse de BoJack Horseman şu an televizyonda drama yönü en doyurucu işlerden biri. Üstelik araya attığı saniyelik esprilerle de aklınızın almayacağı kadar güldürmeyi başarabiliyor izleyiciyi. Ben özellikle senaryodaki kalem gücünün arttığı bu ikinci sezonda diziyi hep Mad Men ile mukayese ederek tükettim. Belki Don Draper ile BoJack Horseman’ın hayatları tıpatıp birbirine benzemiyor. Ama ikisi de çok çabalamalarına rağmen hep kendi kendine zarar veren adamlar. Don Draper nasıl ki ikinci eşiyle kendine yepyeni bir sayfa açmaya çalıştıysa, BoJack de Los Angeles’ı terk edip gerçekten mutlu olma gayretinde bulundu. Sonuca ulaşabildi mi? Orası da diziyi izleyenler için saklı kalsın. Bu arada belirtmeden olmaz Bill Cosby meselesini oldukça sağlam bir şekilde ele almış BoJack Horseman. Duymak istemediklerinize ilaveten Cosby hayranlarının verdiği tepkiyi de ayakları yere sağlam basan bir yan hikayeyle eleştiriyor.

Şimdiden üçüncü sezon onayını alan BoJack Horseman’ın seslendirme ekibindeki kilit beş isim bence karakterlere çok şey katıyor. Will Arnett’in hüznü, Alison Brie’nin yakaladığı o tedirgin ton, Aaron Paul’un yayılan bir ağızla konuşması, Paul F. Tompkins’in saf mutluluğu ve tabii ki Amy Sedaris’in her şeyden iğrenen halleri. Bu beşliyle bir Inside Out bile çekilebilirmiş bana kalırsa. Bu arada BoJack Horseman bünyesine katılan yeni karakterleri de yine ünlü isimlere emanet etmekten çekinmemiş. Lisa Kudrow, BoJack’in dünyasındaki değişime katkıda bulunmaya çalışırak ikinci sezonda şansını denerken seyri oldukça keyifli bir karakter yaratmış. Alan Arkin’e teslim edilen J.D. Salinger rolü ise muhtemelen BoJack’in bugüne kadar yarattığı en iyi sürekli espri. Bilemiyorum, bu diziye olan hayranlığım daha ne kadar artabilir. Fakat şu bir gerçek ki ilk sezonun sonlarına doğru sınıf atlayan BoJack, bu yıl devler ligine katılmayı, hatta ve hatta bir zamanlar Family Guy’ın yaptığı gibi Emmy’nin büyük kategorisine bir animasyon olarak aday olmayı hak ediyor. Yalnız Emmy, dizinin drama olarak yarışmasına izin verir mi orası şüpheli.

Ben geç de olsa BoJack Horseman ile tanışmış olmaktan epey mutluyum. İkinci sezonu olabildiğince geç tüketmeye çalışsam da yine dayanamayıp dün gece 5-6 bölümü arka arkaya sıraladım. Şimdi de acaba tekrar izlesem ve kaçırdığım detaylara mı dikkat etsem diyorum. Televizyon dizilerine artık filmlerden daha çok heyecanlandığımı bilen biliyor. Bunun sebeplerini arayanlar için ise BoJack Horseman vereceğim adreslerden sadece biri olsun. Oscar Boy sayfalarında bugüne kadar ısrarla önerdiğim dizi sayısı çok olsa da sanırım BoJack’in yeri hepsinden ayrı olacak. Eleştirel başarısının boşa olmadığını fark etmek ve benim bir animasyon için Sezon Günlükleri yazısına vakit harcamamın nedenini anlamak için tatmanız şart. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, 11. bölümün sonunda ağladım. Evet, Pixar imzası taşımayan bir animasyonda ağladım. Gururluyum.

Not: Diziyi izledikten sonra “Back in the 90’s, I was in a very famous TV show.” diye mırıldanmaya başlarsanız şaşırmayın. BoJack yan etki yapabiliyor. 

En İyi Bölüm: Escape from L.A. (Bölüm 11)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Will Arnett (BoJack Horseman)
Sezon Notu: A+

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version