Dizi Eleştirisi
Deutschland 83 – 1. Sezon
Daha evvel sinema filmi olarak uyarlanan This Must Be the Place isimli romanın yazarı olarak tanıdığımız Anna Winger, eşi Joerg ile birlikte yaratmış Deutschland 83’yi. Yakın tarihte tanık oldukları pek çok olayı hikayenin arka planına yerleştirirken, o dönemde 20’li yaşlarını sürdürmekte olan gençlerin yaşadığı kimlik bunalımına da yorum getirmeye çalışmış. İki tarafın arasında kalan Martin’in gitgellerini bariz bir şekilde görmesek de her majör olay sonrası bir kez daha karşımızdaki adamın daha ne kadar toy olduğunu hatırlıyor ve tarafından yapılan her şeyin mantıklı bir açıklamaya bağlandığına şahit oluyoruz. Bu da tabiatıyla Deutshland 83’nin gerçekçiliğini artırıyor.
Diziyle ilgili en sevdiğim şeylerden biri konuya ve tansiyonla oldukça alakasız, neredeyse absürd sayılabilecek dönemin pop hitlerini alelade bir şekilde aralara süs niyetine atması. Bazen büyük bir gerginlik sonrası bir anda melodisi tanıdık gelen bir şarkıyı yerleştirip enteresan bir etki yaratabiliyorlar. Dizinin Peter Schilling imzalı açılış müziği bile manidar: Earth below us drifting, falling, floating weightless, calling home. Her daim provokatif dizilere yer verdiği için eleştiri oklarına maruz kalan RTL, yine epey tartışmaya yol açacak bir üsluba sahip olan Deutschland 83 ile hedefi onikiden vurmuş gibi. Ki zaten Amerikan televizyonlarında yayınlanan ilk Alman dizisi olması da başarısının büyüklüğünü açıklıyor bana kalırsa.
Başroldeki Jonas Nay, aklınıza kazınan simasıyla Deutschland 83’nin en büyük artısı. Martin’in tüm kaygılarını ve korkularını suratından okuyabiliyorsunuz. Sevmesi zor bir karaktere can veren Maria Schrader ve özellikle beşinci bölümden sonra hikayede değerli bir yer edinen Sonja Gerhardt dikkat çekmesine rağmen en az Nay kadar başarılı bulduğum Ludwig Trepte’nin kariyerini bundan sonra ilgiyle takip edeceğim. Sylvester Groth ve Alexander Beyer ise kadronun deneyimli isimleri. İkisini de nereden tanıdığınızı hatırlamak için IMDb sayfalarına bakmak zorunda kalacağınızı bilsem de başarılı aktörler olduğuna şüphe yok.
Peki drama ve aynı zamanda hakikatli bir gerilim filmi olarak değerlendirilebilecek Deutschland 83, sekiz bölüm boyunca oturulup izlenmeyi hak ediyor mu? Kesinlikle evet! Eğer ki boşalan yaz takviminizi kaliteli bir yapımla doldurmak isterseniz Anna Winger’ın hayal alemine bir dalın, Martin Rauch ve müttefikleriyle bir tanışın derim. Özellikle sezon ortasından itibaren ivme iyice yükselişe geçip finale doğru katlanıyor. Bu arada Soğuk Savaş döneminde geçtiği için FX’de yayınlanan The Americans ile mukayese edilecek kadar çok sevildiğini de ekleyeyim.
En İyi Bölüm: Northern Wedding (Bölüm 4)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Jonas Nay (Martin Rauch)
Sezon Notu: B+