Oscar Boy Özel

Oscar Boy Xmas Special: 5 Noel Filmi

Yayınlandı

on

(Bu yazının orijinal yayım tarihi 25 Aralık 2014’tür.)

Bugün Christmas deliliğimi en yüksek seviyede tutarak özellikle bu bayramın içeriğinden rahatsız olanlar ve tüm Noel heyecanını kapitalizmle bağdaştırıp ders vermeyi sevenlerin damarına basacakmışım gibi gözüküyor. Çocukluğumdan beri hayatımda hep özel anlara ev sahipliği yapmış olmasına rağmen dini safsatasıyla pek de alakalı olmamaya çalıştığım Christmas’a özel olarak bugün bir de 5 Noel filmi önerisi yapayım istedim sizlere. Gerçi etrafta bu tarz listeler oldukça fazla ve büyük ihtimalle benim sayacağım filmler kimilerinize çok tahmin edilebilir gelecek. Lakin beşi de tekrar tekrar izlememe rağmen bir kez olsun bende ilk izlediğim günkü etkisini yitirmemiş yapımlar. Christmas’ı Christmas gibi yaşayanlara gelsin bakalım…

LOVE, ACTUALLY (2003)

Birbirinden farklı sekiz farklı aşk hikayesini bir araya getiren Love Actually bir yandan has İngiliz mizahı ve romantik komedi anlayışını suratımıza yapıştırıyor, bir yandan da orgazmik derecedeki kadrosuyla bayram etmemize sebep oluyor. Emma Thompson, Alan Rickman, Hugh Grant, Colin Firth, Bill Nighy, Laura Linney’nin oluşturduğu deneyimli kalabalığın yanı sıra henüz sektöre yeni adım atan Chiwetel Ejiofor, Keira Knightley, Andrew Lincoln, Rodrigo Santoro, Thomas Brodie-Sangster gibi isimlerin varlığıyla altın değeri taşımakta Love, Actually. Favori sahnemde tabii ki en yakın arkadaşının karısı için Noel ilahileri söyleyen çocuklarmış ayağına elinde koca koca pankartlarla kapıya dayanan bir Andrew Lincoln mevcut. İzleyip unutacağınız garanti olsa da her Noel geri dönme isteği yaratacağına şüphem yok.

HOME ALONE (1990)

Çocukluk yıllarımızın vazgeçilmez filmi Home Alone. Şu aralar Macaulay Culkin’in hangi barlarda ne çeşit beyaz tozları tattığıyla ilgili en ufak bir fikrim olmasa da 10 yaşındayken Hollywood’un en parlak yıldızlarından birine dönüşen genç aktör (40’ına merdiven dayamış durumda, şaka değil.), Kevin’ın heyecan dolu Noel maceralarına hepimizi konuk etmişti. Herhalde 80’li yılların çocuklarından ziyade bu filmi neredeyse her ay aynı kanalda izleyen 90’lı çocuklar için daha çok şey ifade etmekte. Bu arada Home Alone’un iki dalda Oscar’a aday olduğunu da şu yazı için IMDb sayfasını karıştırırken öğrendim. Demek ki Titanic’den önce de Oscar’la bir bağım varmış bu şekilde. “Henüz doyamadım.” diyenleri ya da küçük yaştaki kardeşlerini, yeğenlerini Home Alone’la tanıştırmak isteyenleri ekran başına davet ediyorum.

THE HOLIDAY (2006)

Esasında listedeki diğer filmler gibi tam olarak bir Noel içeriği yok The Holiday’in. Hatta Christmas ağacını ve o ruhu tatmak için final sahnesine kadar beklemeniz gerekiyor. Ama Kate Winslet’in ve Jude Law’un Surrey’deki evleri, normalde kalacak yer bulmakta bile zorlandığınız o kasabaya verdikleri masalsı hava pek çok şeyi değiştiriyor. Gerçi şu aralar İngiltere’de zenginlerin Notting Hill’i terk etme sebebine dönüştü Surrey. Mortgage’ı kapan nefesi orada alıyor. Tekrar konumuza dönecek olursak… Bizi Kate Winslet’le Jack Black’in birbirine aşık olacağına inandırmış bir filme kesinlikle tavım! Cameron Diaz’ın kupkuru oyunculuğu bile sinirlerimi bozamıyor. Tüm zamanların en iyi şarkılarından biri olan “Mr. Brightside”ı içermesi ve filmdeki her şeyden daha çok Noel kokan Hans Zimmer melodileri de cabası.

THE NIGHTMARE BEFORE CHRISTMAS (1993)

İlkokuldaki İngilizce derslerimizden birinde Casper animasyonları ve Tarzan’ın o aksanlarını anlaması zor animasyonundan sonra izlediğimiz filmler arasındaydı The Nightmare Before Christmas. Aslında geriye dönüp baktığımda bu kadar karamsar ve o yaştaki çocukların ters tepki verebileceği bir filmi neden izletmişler onu bile bilmiyorum. Ama Noel’i tam olarak kavramaya başladığım bir döneme denk geldiği için pek de bir şey diyemiyorum. Senaryosunda Tim Burton imzası taşıyan eşsiz bir klasik The Nightmare Before Christmas. Ve bir nevi de stop motion’ın daha büyük kitlelere ulaşmasını sağlamış ilk yapımlardan biri. Danny Elfman’ın müzikleri bugün bile tazeliğini koruyor.

IT’S A WONDERFUL LIFE (1946)

E tabii bu listeye ağır bir top koymasam olmazdı. Sinema tarihinin efsanevi yönetmenlerinden Frank Capra ile efsanevi aktörlerinden James Stewart’ı buluşturan yapım sizi neşelendirmek için çaba sarf edecek bir film değil aslında. Evet, belki de tüm zamanların en iyisi olmaya aday ama elinizdekilerin değerini bilmeniz için kafanıza vurduğu o final sahnesinde bile tebessüm değil gözyaşı topluyor. Ama listeme eklemeden edemedim. Eğer sinemayla ilgileniyor ve hala bu filmi izlememişseniz bu Noel, o Noel diyorum. 2015’e girmeden It’s a Wonderful Life ile tanışın. Bırakın her sahnesi ruhunuza işlesin, Frank Capra’nın usta kamerası sizi bambaşka yerlere götürsün.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version