Oscar Boy Özel

Altın Küre’nin ardından…

Yayınlandı

on

Kate Winslet

73. Altın Küre Ödülleri dün gece sahiplerini buldu. Digiturk, Oscar’ı alıp Altın Küre’yi başka ellere yar ettiğinden töreni bir stream link ile izledik. Ama ne yalan söyleyeyim, HD kalitesinde hiç aksama yapmayan bir link olduğu için pek şikayetçi olamadım. Hatta arada izlediğim reklamlar sayesinde epey yeni program keşfettiğimi bile söyleyebilirim. Neyse, biz asıl meselemiz Altın Küre’ye gelelim. Üç sene sonra tekrardan Ricky Gervais’i ev sahibi olarak geri çağıran HFPA, tüm özgürlükleri teslim etmiş ünlü komedyene. O da hiçbir şekilde elini korkak alıştırmadan ağzına geleni söyledi. Altın Küre’nin değersiz bir metal parçası olmasından tutun, Mel Gibson’ı çağırmadan evvel “Bill Cosby ile aynı odada olmaktansa Mel Gibson’ı yeğlerim.” esprisine kadar pek çok baş yaran taş vardı. Fakat odanın çok kötü tepkiler verdiğini düşünmüyorum. Sadece Ricky bileylediği dişleriyle her zamankinden daha agresif gözüküyordu.

Ödülleri dağıtırken bu yıl karışık bir ödül sezonu ile karşı karşıya olduğumuzun altını çizercesine HFPA ardı arkası kesilmeyen sürprizleri sıraladı. Alicia Vikander (The Danish Girl) ve Rooney Mara (Carol) başrol kabul edildiği için yardımcı kadın oyuncu dalında boşalan koltuğu Kate Winslet doldurdu. Box office’de patlayan Steve Jobs’a endüstri pek yüz vermiyor diye ağlanırken bir de üzerine Aaron Sorkin’e senaryo ödülü geldi. İkisinin de aldıkları ödüllere epey şaşırdığını söyleyebilirim. Quentin Tarantino, Ennio Morricone’ye kariyerinde gelen bu ilk prestijli heykelcik için egosunun kokusunu veren bir konuşma yaptı. Bilemiyorum, oradakiler ne hissetti. Ama ben bir izleyici olarak Tarantino’nun bu ilgi çekme gayretindeki deli işi monologune pek olumlu bir tepki veremedim. Özgün şarkı dalında da aylardır Spectre’ın şarkısı yüzünden sızlananların kabusları gerçek oldu. Sam Smith rakiplerinin arasından sıyrılarak ödülle buluştu.

Sylvester Stallone

Son of Saul ve Inside Out aldıkları sayısız eleştirmen birliği ödülünün yanına bir yenisini ekledi. İki filmin de bir anlamda Oscar provaları yapılmış oldu. Sylvester Stallone (Creed) beklenen zaferi elde ettiğinde ise tüm salon ayağa kalkıp alkışladı. Her ne kadar sosyal medyada yönetmen Ryan Coogler’a teşekkür etmeyi unutması eleştirilse de Sly, reklam arasında ne yaptığını fark edip Coogler’a özel bir teşekkürde bulunmuş. Salonu ayağa kaldıran bir başka galibiyet de Leonardo DiCaprio’dan (The Revenant) geldi. Esasında bu Leo’nun üçüncü Altın Küre’si. Fakat Hollywood, 2015’in ona verilecek ödüllerle geçeceğinden şimdiden emin ve eski dostlarını onore etmek adına her şeyi yapmaya hazırlar. O yüzden hem Sly, hem de Leo’nun Oscar’ı alacağından fazlasıyla eminim.

Komedi/müzikal kategorilerinde Fox’un filmlerinin düdüğü öttü. Jennifer Lawrence (Joy), son dönemde pek samimi olduğu Amy Schumer’dan (Trainwreck) ödülü hunharca kaparken, Matt Damon da The Big Short beylerinin oylarının bölünmesinin rahatlığıyla ödülle buluştu. Zaten Winslet ve Leo ile aynı gecede ödül kazanan Damon, 90’ları tekrardan yaşamamıza yardımcı oldu. Bir de üzerine sahneye Denzel Washington’ın Cecil B. DeMille Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü vermek üzere Tom Hanks çıktı ve 90’lar atmosferi iyice tavan yaptı. Hatta The Martian’a gelen En İyi Film heykelciğini de düşünürsek Ridley Scott’un bu havayı pekiştirdiğini bile söyleyebiliriz.

Brie Larson

Büyük ödüllerden ikisi The Revenant’a gitti. Spotlight’ın kazanacağını düşünürken sessiz sakin ilerleyen The Revenant, geçen sene Birdman yerine Boyhood’un tercih edildiği Altın Küre’de En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödülleriyle buluştu. Brie Larson (Room) ise aşırı kampanya yapmanın karşılığını alarak tüm sahteliğiyle arz-ı endam eyledi. Saoirse Ronan’ın (Brooklyn) BAFTA’da ödülü kazanmasına her şeyden çok ihtiyacımız varmış gibi gözüküyor. TV kısmına ise pek girmeyeceğim. Çünkü HFPA’in eline geçen yeni oyuncakları ödüllendirme çabası artık komik olmaya başladı. Mozart in the Jungle ve Mr. Robot zaferlerine nispeten sevinsem de her kategorinin başına “yeni” ibaresi gelmedikçe Altın Küre’nin televizyon ödüllerinde prestij aramayı aklıma getirmeyeceğim.

Efendim, şimdilik durum bu. İlerleyen günlerde yine Altın Küre’nin yarışa etkilerini satır aralarında konuşur sizleri meşgul ederim. Ama benim ekleyecek bir şeyim kalmadı. Dileyenler programı internette bulabilir ya da Fox Life’da bu gece gerçekleşecek tekrardan izleyebilir. Kazananları bir kez daha hatırlayalım…

FİLM

DRAMA The Revenant
KOMEDİ
The Martian
YÖNETMEN Alejandro Gonzalez Inarritu | The Revenant
ERKEK OYUNCU (Drama) Leonardo DiCaprio | The Revenant
KADIN OYUNCU (Drama) Brie Larson | Room
ERKEK OYUNCU (Komedi) Matt Damon | The Martian
KADIN OYUNCU (Komedi) Jennifer Lawrence | Joy
YARDIMCI ERKEK OYUNCU Sylvester Stallone | Creed
YARDIMCI KADIN OYUNCU Kate Winslet | Steve Jobs
SENARYO Steve Jobs | Aaron Sorkin
ÖZGÜN MÜZİK The Hateful Eight | Ennio Morricone
ÖZGÜN ŞARKI “Writing’s on the Wall” | Spectre
YABANCI FİLM Son of Saul
ANİMASYON Inside Out

TV

DRAMA Mr. Robot
KOMEDİ Mozart in the Jungle
MİNİ DİZİ / TV FİLMİ Wolf Hall
ERKEK OYUNCU (Drama) Jon Hamm | Mad Men
KADIN OYUNCU (Drama) Taraji P. Henson | Empire
ERKEK OYUNCU (Komedi) Gael Garcia Bernal | Mozart in the Jungle
KADIN OYUNCU (Komedi) Rachel Bloom | Crazy Ex-Girlfriend
ERKEK OYUNCU (Mini Dizi/TV Filmi) Oscar Isaac | Show Me a Hero
KADIN OYUNCU (Mini Dizi/TV Filmi) Lady Gaga | American Horror Story: Hotel
YARDIMCI ERKEK OYUNCU Christian Slater | Mr. Robot
YARDIMCI KADIN OYUNCU Maura Tierney | The Affair

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version