Eleştiri

Sisters

Yayınlandı

on

Yönetmen: Jason Moore | Oyuncular: Tina Fey, Amy Poehler, Maya Rudolph, Ike Barinholtz, Dianne Wiest, James Brolin, John Cena, Madison Davenport, John Leguizamo, Bobby Moynihan, Samantha Bee, Rachel Dratch, Brian d’Arcy James, Chris Parnell, Paula Pell, Jon Glaser, Dan Byrd, Greta Lee, Santino Fontana, Britt Lower, Adrian Martinez, Kate McKinnon, Renée Elise Goldsberry | Senaryo: Paula Pell | 118 dakika | Komedi


Benim Saturday Night Live hayranlığımı dile getirmediğim tek bir yazı kalmadı sanırım. 30 Rock ve Parks and Recreation’la tanıştıktan sonra iki dizinin de başrolünde yer alan, hatta bu dizilerin beyni sayılabilecek Tina Fey ve Amy Poehler sayesinde SNL’e merak saldım. O gün bugündür de bir türlü bu kültürden kopabilmiş değilim. Ülkemizde çektikleri harika dizilerden ziyade Altın Küre’ye ev sahipliği yaptığı yıllarla hatırlanan Fey & Poehler ikilisi, SNL’in vazgeçilmez parçası Weekend Update’i beraber sunarak zaten kader ortaklığına yıllar evvel başlamış. Hatta programa girmeden evvel bir dönem beraber doğaçlama gruplarında görev almışlar. Artık ortak bir bütün haline gelen kariyerleri tüm dünyanın gözü önünde. İşte dizilerinin hayatlarından çaldığı vakit sona erince bir film için tekrar kolları sıvayan ikili, Mean Girls ve Baby Mama’dan yıllar sonra ilk kez buluşmuş Sisters’da. SNL’de bir zamanlar yazarlık da yapmış Paula Pell tarafından kaleme alınan senaryo, Lorne Michaels’ın programından mezun olmuş pek çok ünlü komedyeni içermekte. Ülkemize ne zaman uğrar bilmiyorum. Fakat Star Wars’la aynı dönemde ABD’de gösterime giren Sisters için 2015’in Trainwreck’den sonra en iyi komedisi desek yeridir.

Bobby Moynihan ve Greta Lee

Adından da anlaşılacağı üzere Tina Fey ve Amy Poehler, filmde iki kızkardeşi canlandırmakta. Yalnız okumalar yapılırken seyirciyi şaşırtmak için düzenli bir hayatı olan, ailesi için her şeyini feda etmiş Maura rolü Poehler’a; koca bir yaz boyunca kızına ulaşamamış, başını sokacak doğru düzgün bir çatısı dahi bulunmayan Kate rolü ise Fey’e verilmiş. İşte bu iki kadın, ailelerinin çocukluk evlerini satacağını haber vermesiyle doğdukları şehre geri dönüyor ve anılarla dolu bu yerde son bir parti daha yapmaya karar veriyor. Lise yıllarındaki tüm arkadaşlarını davet edip eğlencenin dibine vururken, biri aşkın diğeri de kızına daha iyi bir hayat verebilmenin peşine düşüyor. Yalnız senarist Paula Pell kuş tüyü hafifliğindeki dramatik ağırlığı olabildiğince finale saklayıp tam gaz komediyle çalıştığı isimlerden verim almaya çalışmış. Yani bir an olsun dahi sıkılmayacağınızın garantisini verebiliyorum.

Pitch Perfect’ün ikinci filmi için yönetmenlik koltuğunu Elizabeth Banks’e devretmeden evvel serinin startını veren Jason Moore tarafından yönetilmiş Sisters. Komedi filmlerinin çoğunda olmadığı gibi, burada da bir yönetmen imzası aramak yanlış. Moore kamerasını Fey ve Poehler’a da tam olarak odaklamadan her sahneyi oyuncularının ellerine teslim ederek geri çekilmiş. Mesela bazen Fey ve Poehler’ın yanlarındaki deneyimli komedyenlere fırsat tanımadığına, bazense onların rol çalması sebebiyle hayalete dönüştüğüne şahit oluyorsunuz. Yani tam anlamıyla bir ensemble işi Sisters. Öyle ki nasıl sonlanacağını bildiğiniz hikayenin çıkmazlarında dahi klişe espriler altın değerinde sahnelere ev sahipliği yapabiliyor. Bilemiyorum, belki bu hızlı, popüler kültüre hakim, doğaçlamadan da nasibini almış komediye Saturday Night Live’dan alışkın olduğum için bu kadar gülmüşümdür.

Tina Fey ve Amy Poehler

Tina Fey ve Amy Poehler için diyecek söz yok. İkisinin de çok göze batmadan devam ettirdiği feminist temalı bir komedi var. Mesela Amy Schumer bunu bizzat motivasyon haline dönüştürdüğü bir skeç programıyla yürütüyor. Fey ve Poehler ikilisinin amaçları ise satır aralarında gizli. Yer aldıkları her hikayeye öyle güzel adapte oluyorlar ki bir izleyici olarak size zeka pırıltılarının tadını çıkarmak düşüyor. Tabii kadrodaki tek hazine bu ikili değil. Yine SNL sayesinde hayatlarımıza giren Bobby Moynihan ile Maya Rudolph tüm ilgiyi üzerlerine topluyor. Yer aldıkları her sahnede desibeli yüksek kahkahalarınızla Sisters’ın tadına varıyorsunuz. Ben bir de son olarak Rachel Dratch’in adını anmak istiyorum. Çünkü zamanında Saturday Night Live’da çok sevilmesine rağmen, mezun olduktan sonra pek ortalarda gözükmedi. Halbuki en az Poehler ve Fey kadar ünlü olmayı hak ediyor. Olağanüstü bir yetenek.

Üzerine çok düşünmeden izlenmesi takdirinde benim gibi zevk almanız mümkün. Belki Judd Apatow komedilerinde olduğu gibi iş dramaya geldiğinde daha içi dolu bir hikaye sunsalardı önümüze Sisters’a daha yüksek puan verebilirdim. Ama şu haliyle bile yılın komedileri arasına adını yazdırıyor.


[review]

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version