Oscar Sohbetleri: Adayların ardından…

88. Akademi Ödülleri adayları sonunda açıklandı. Bugün 15.30’da aylardır devam eden büyük gizem sona erdi ve Oscar Boy’da da ufak bir teknik arıza yaşadık hatta. Ama tüm sorunlar giderilmiş ve ben de aday listesini sindirmiş durumdayım. O yüzden şimdi üzerine birkaç kelam edebilirim.

Öncelikle The Revenant’ın beklediğimizin çok üzerinde bir performans gösterdiğini söylemek gerek. Evet, en çok adaylık koparan yapımlardan biri olacağını az çok tahmin ediyorduk. Fakat 12 kategoride birden karşımıza çıkması gerçekten de Akademi’nin tüm branşları tarafından sevildiğini gösteriyor. Evet, Mad Max: Fury Road’un 10 adaylığı da hafife alınabilecek gibi değil. Şu an tarihte tüm teknik dallarda adaylık almayı başaran dördüncü film ünvanına ulaştı Mad Max. Bunu daha önce Titanic, Master and Commander ve Hugo başarmış. Fakat The Revenant’ın, Akademi’nin en kalabalık branşı olan oyuncular tarafından iki adaylıkla taçlandırılması kafamı epey karıştırıyor.

Tabii diğer tarafta da sezonun favorisi Spotlight var. Ben Mark Ruffalo ya da Rachel McAdams’a pek şans vermemiş, filmin kurgu dalında da dışarıda bırakılabileceğini düşünmüştüm. Lakin film, yönetmen ve özgün senaryo dallarıyla birlikte adaylık sayısı 6’ya ulaşmış. Bir diğer favori The Big Short ise film, yönetmen, yardımcı erkek oyuncu, uyarlama senaryo ve kurgu kategorilerindeki beklenen adaylıklarının dışına taşamamış. Fakat hala yarışı terk etmiş değil. Bu saydığım dört film için de mantıklı bir tez oluşturularak kazanacaklarına inanılabilir. Yalnız şu bir gerçek ki The Martian, Ridley Scott’ın yediği vetoyla çerçevenin dışında kaldı. Hatta kurgu kategorisindeki yokluğu da güç kaybettiğinin habercisi.

Oyunculuk dallarında ise tam bir karmaşa mevcut. Leonardo DiCaprio ve Brie Larson’ın zaferlerine kesin gözüyle bakabilirsiniz. The Revenant aldığı 12 adaylıkla Leo’nun yollarını açtı. Lenny Abrahamson ise yönetmen beşlisinde Ridley Scott’ın yerini alarak Room’un ne kadar destek gördüğünü kanıtladı. Yalnız yardımcı oyuncu kategorilerindeki yarış tam gaz devam ediyor. Sylvester Stallone’un zaferine kesin gözüyle baksam da yer aldığı daldaki diğer oyuncuların filmleri En İyi Film başlığı altında yer bulurken, Creed başka tek bir adaylık çıkaramamış. Bu da sezon boyunca ilk kez aklıma şu soruyu getirdi: Acaba Stallone’un zafer ihtimallerine fazla mı güveniyoruz?

Yardımcı kadın oyuncu kategorisi ise sonunda her şey açığa kavuştuğundan SAG ve BAFTA’da olanları bekleyecek. Eğer Kate Winslet seri zaferlerine devam ederse ikinci Oscar’ını alacağına artık kesin gözüyle bakabiliriz. Fakat film ve yönetmen dallarında hunharca geride bırakılan Carol’ın intikamını Rooney Mara alabilirmiş gibi hissediyorum. Belki BAFTA’dan çıkacak sürpriz bir Jennifer Jason Leigh zaferi de yeni denizlere yelken açacağımızın işaretçisi olur ve kafamızdaki karmaşayla kimi tahmin edeceğimizi bilmeden Oscar’a doğru ilerleriz. Tabii Alicia Vikander’i de unutmamak gerek. Fakat Hollywood’un yeni ısınmaya başladığı genç aktris eğer Lupita Nyong’o gibi sezonun geri kalan majör ödüllerini silip süpürmez ise işi zor.

Bu arada birkaç enteresan detay ekleyeyim. Leonardo DiCaprio 41 yaşına girip de kariyerine beş Oscar adaylığı sığdıran çok güzel bir kulübe dahil olmuş. İçerisinde Robert De Niro, Jack Nicholson, Al Pacino bulunduran bir grup bu. Leo’nun da çağımızın en önemli aktörü olduğu böylece doğrulandı. Özgün şarkı dalında iki belgeselin aynı anda adaylık çıkarması da bir ilk. Daha evvel tek tek bu dala sızdıklarına şahit olmuştuk. Fakat Racing Extinction ve The Hunting Ground’un bir arada yer alması tarih yazdı. Roger Deakins, 13. kez Oscarsız bir şekilde törene gelecek. Bu sefer şeytanın bacağını kırabilir mi pek sanmıyorum? Bu arada Inarritu, David Lean’den beri arka arkaya iki sene hem En İyi Film hem de En İyi Yönetmen dalına girebilen ilk isimmiş. Eğer kazanırsa John Ford ve Joseph L. Mankiewicz gibi iki En İyi Yönetmen heykelciğini de arka arkaya almış olacak. Jennifer Lawrence’ın kurduğu rekor da ilgi çekici: Tarihte dört oyunculuk adaylığı alan en genç aktris.

Harvey Weinstein’in 2007’den bu yana En İyi Film adaylığı çıkaramadığı ilk yıl olduğu düşünülürse garip bir ödül sezonu içerisinde olduğumuz iddia edilebilir. Fakat favori yok diye sızlanıp da bu kadar klişe bir aday listesiyle karşılaşacağımızı hiç düşünmemiştim. Maggie Smith (The Lady in the Van), Benicio Del Toro (Sicario) benzeri sürprizler beklemekle hata etmişim. Neyse artık, şimdi beklemeye geçeceğiz. Umuyorum ödülleri dağıtırken birkaç şok yaşatır, gönlümüzü alırlar.

88. Akademi Ödülleri aday listesini görmek için tıklayınız>>>

Tahminlerimin hepsini güncelledim. Hangi dalda kimin kazanacağını merak ediyorsanız sizi “Oscar Tahminleri” sayfasına davet ediyorum.

Gold Diggers’ın Oscar aday tahminleri birincisi de Seçil Toprak (Paralel Sinema) oldu. Ama henüz genel ortalamada birinciliği kimselere kaptırmış değilim! TV ve Film tahminlerimizin yüzdelerini ayırdığım “Gold Diggers” sayfası da tüm cazibesiyle sizi beklemekte.

“Oscar’ı boşver, ben senin adaylarını merak ediyorum!” diyenler de listeme şuracıktan göz atabilir.