Oscar Boy Özel

Ödül sezonundan unutamayacağımız 10 an

Yayınlandı

on

Sezon hazır tamamlanmışken aklımızda kalan 10 anı/şeyi/meseleyi hatırlayalım istedim. Veda ettik dedikçe yeni bir şeyler yazıyorum, farkındayım. Ama merak etmeyin büyük kapanış ve 2016 filmlerinin açılış çok yakında geliyor!

1. Mad Max: Fury Road sevgisi

Hepimizin bayılarak izleyip keşkelere rafa kaldırdığı Mad Max: Fury Road, ne yaptı etti ödül sezonunun sonuna kadar yıkılmadı, ayakta kaldı. 10 dalda Oscar adayı olup altısında zaferi elde etmesi küçümsenecek bir şey değil. Düşündükçe yüzüme koca bir gülümseme yerleşiyor. George Miller gibi yönetmenler hep aramızda olsun!

2. Leo sonunda Bihter’ine kavuştu

Leonardo DiCaprio, Titanic yılından beri Oscar’a oynayan, rollerine buna göre seçen bir aktör kim ne derse desin. Ve biz tüm bu hesapçılığına rağmen ona tapıyoruz! The Wolf of Wall Street ile hakkı yenmeseydi The Revenant’daki performansını pek umursamayacaktık. Ama olsun. The Martian’da Matt Damon’ın yerine oynayıp ödül alsa bile ruhumuzu teslim etmeye hazırdık. Leo aşkımız önünde diz çöker, tövbe ister.

3. Charlotte Rampling’den “shade” sanatı

Charlotte Rampling’in tüm bu #OscarSoWhite meselesinin üzerine çıkıp “Belki de siyahi oyuncular gerçekten de adaylar arasına girmeyi hak etmemiştir.” demesi kadar güzel bir şey gördük mü? Hayır. Irkçılık nedir bilmeyen Avrupalı aktrislerin Amerikalılar’a haddini bildirmesine hastayım. Keşke geri atıp söylediklerinin yanlış anlaşıldığını da söylemeseydi.

4. Sly geri döndü/dönecekti

Sylvester Stallone’un alacağı Oscar’a kendimi o kadar hazırlamıştım ki önceden planladığım şu yazıyı bile değiştirmek zorunda kaldım. Olsun, aldığı Altın Küre ve Critics Choice ödülü bile bize yetiyor. Akademi ne de olsa bu sene sırf makyaj yapmadığı için Brie Larson’a ödül verdi. Varsın, Sly kulübe dahil edilmesin. Biz zaten 1976’da alacağımızı aldık.

5. Akademi’den flaş kararlar

#OscarSoWhite meselesi sadece bir şeye yaradı, o da Akademi’nin uzun zamandır yürürlüğe koymasını istediğimiz kuralların harekete geçirilmesiydi. Bundan böyle 10 seneden fazladır sektörde iş yapmayan hiçbir üye, eğer ki ödül ya da adaylık almamışsa oy kullanamayacak. Bu da demek oluyor ki Bridge of Spies ve The Martian gibi eski kafalı filmler yavaş yavaş Oscar yarışına veda edecek. Daha farklı tercihlerle karşılaşacağımızı, muhtemelen gençleşecek Akademi’nin büyük riskler alacağını düşünüyorum.

6. İlk adaylığını alan yıldızlar

Alicia Vikander, Bryan Cranston, Charlotte Rampling, Tom Hardy, Jennifer Jason Leigh, Rachel McAdams… Siz de bu harika oyuncular için mutlu olmadınız mı? Hayatlarında ilk kez Oscar radarına girmiş olmaları bundan böyle yer aldıkları projelerde bir şekilde Oscar tahmincilerinin listelerine dahil olacaklarını ve Akademi üyelerinin ilgisini çekeceğini gösteriyor. İtirazı olan?

7. Altın Küre’den kategori karmaşasına son!

Umuyorum Akademi de bu konuyla ilgili bir önlem alır; çünkü bu ödül sezonun en aptalca şeyi Alicia Vikander’ın (The Danish Girl) bir başrolle yardımcı kadın oyuncu heykellerini toplamasıydı. Altın Küre hem Vikander’a, hem de Rooney Mara’ya (Carol) dur diyerek kampanyaların ödül kurumlarını aptal durumuna düşürmesine dur dedi. Sıra Akademi’de. Hadi Cheryl Boone Isaacs, bunu da yapabilirsiniz!

8. Ridley Scott nasıl harcanır?

Uzun yıllardır tek bir iyi film çekemeyen, stüdyo kültüründeki kiralık yönetmenlerden bir diğeri olan Ridley Scott’ın Akademi’den En İyi Yönetmen adaylığı çıkaramaması harikaydı. Sezon boyunca ödülü alacağını düşünenlere güzel bir şok oldu. Bizim gibi The Martian’da üç kere uyuyup uyuyanların da içine su serpildi.

9. You know nothing Jon Snow.

Her ne kadar sonuçlar tahmin edilebilir olsa da sezon boyunca En İyi Film ödülünün kime gideceğini kestirmekte güçlük çektik. Oyuncular Birliği seçimini Spotlight’dan yana kullandı. Yapımcılar Birliği, The Big Short’u tercih etti. Yönetmenler Birliği ise The Revenant’a verdi ödülünü. Sonunda yine Akademi’nin en kalabalık branşı, oyuncuların istediği oldu ve Spotlight kazandı. Ama kabul edin, final bayık olsa da sezon keyifliydi.

10. Mustang meselesi…

Türkiye’de her 10 kişiden 9’unun istisnasız nefret ettiği Mustang ödül alamadığı için de mutlu oldum açıkçası. Neden? Çünkü her şey kulis değil. Neden? Sırf önemli bir meseleyi anlatmak bir filmi iyi yapmıyor. Neden? Deniz Gamze Ergüven’in “Yüksek ağaçlar daha çok rüzgar alır.” gibi demeçlerinin üzerine bir daha ödül verilse içindeki Sinan Çetin tam anlamıyla gün ışığına çıkabilirdi. Neden? Çünkü berbat bir film. Neden? Sinema fanatizm değildir, ama ödül sezonunun bir futbol turnuvasından farkı yok. Ve Mustang’in de mağduru oynamaktan başka bir esprisi yok. Otur, sıfır!

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version