Eleştiri

The Jungle Book

Yayınlandı

on

Yönetmen: Jon Favreau | Oyuncular: Neel Sethi, Bill Murray, Ben Kingsley, Idris Elba, Lupita Nyong’o, Scarlett Johansson, Giancarlo Esposito, Christopher Walken, Emjay Anthony, Max Favreau, Asher Blinkoff, Knox Gagnon, Sasha Schrieber, Kai Schrieber, Dee Bradley Baker, Artie Esposito, Sean Johnson, Allan Trautman, Kendrick Reyes, Ritesh Rajan | Senaryo: Justin Marks (uyarlama), Rudyard Kipling (hikaye) | 105 dakika | Drama, Macera

| C- |


Rudyard Kipling’in aynı adlı hikaye kitabından uyarlamalara doyulamayan The Jungle Book, daha öncekiler yetmezmiş gibi bir daha beyazperdeye taşınmış. 2016’nın ilk yarısındaki film çöplüğünde iyi eleştiriler toparlayan sayılı yapımlardan biri. Hikaye ormanda kurtların arasında büyümüş, ama Shere Khan isimli kötü kaplan tehditler savurunca hayvanlardan oluşan ailesinin insanoğluna geri teslim etmek istediği Mowgli’nin öyküsü anlatılıyor. Bu eve dönüş masalında da ona Baloo isimli sarılıp uyumak istediğiniz bir ayı ve adeta Mowgli’ye bir baba, bir ağabey olan panter Emel Bagheera eşlik ediyor. Kiralık yönetmenler arasından üstlendiği büyük bütçeli sorumlulukları yerine getirmesiyle sıyrılan Jon Favreau bir kez daha idealist seçimlerle filmini boğmayan, oldukça temiz, sadece görsel efekt merkezli bir hikaye anlatıyor olmanın dezavantajıyla aynı renk paletine saplanıp kalmış bir işçilik ortaya çıkarmış. Yalnız benim filmle olan sıkıntılarımın Favreau ile uzaktan yakından alakası yok. Gerçi casting sürecine katıldıysa onu da failler arasına yazabiliriz. Evet, benim sorunum kesinlikle filmin tek çocuk oyuncusu olan Neel Sethi ile. Tabii ki de henüz 13 yaşını yeni doldurmuş ve tamamı minicik bir odada çekilen, küçük aktörün sopanın ucuna takılmış  peluş hayvan kafalarıyla rol kesmek zorunda kalması harika bir motivasyon sayılmaz. Ama The Jungle Book hali hazırda sıkıcı bir öykü. Disney’in neredeyse her filminde gözümüze soktuğu kim olursan ol, nerede olursan ol hep kendin kal ve aileden başka elzem bir şeyin olmadığını bil mesajı burada da bâki. Tabii böyle küflenmiş bir masal yüzüncü defa perdede fırsat bulunca insan arada nefes almak, CGI’la meşk etmiş hayvanlar aleminden sıtkınız sıyrılınca elin oğlunun yetenekleriyle biraz kafa dağıtmak istiyor. Lâkin bu doğayı seveyim virali, EKG cihazını canından bezdirecek kadar düz, heyecansız. Doğanın orta yerinde yaşamaktan vazgeçtirdikleri için tüm ekibe teşekkürü borç bilirim.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version