Yönetmen: David Lowery | Oyuncular: Oakes Fegley, Bryce Dallas Howard, Wes Bentley, Karl Urban, Oona Laurence, Robert Redford, Isiah Whitlock Jr., Marcus Henderson, Aaron Jackson, Phil Grieve, Jim McLarty, John Kassir, Levi Alexander | Senaryo: David Lowery, Toby Halbrooks (uyarlama), Malcolm Marmorstein (orijinal senaryo) | 103 dakika | Fantastik, Macera
| B- |
Steven Spielberg’ün rutubetli The BFG’si, Oscar’da teknik kategorilere hükmetmesi beklenen sinir bozucu The Jungle Book ve Türkiye’de karşılığı Çağan Irmak filmlerine isabet eden A Monster Calls yetmedi diyenlere yeni bir adresimiz var: Pete’s Dragon. Hayal gücü boyundan büyük ana kahramanı ve yine fizik kurallarına uymayan CGI ürünü kader arkadaşıyla (sidekick‘i böyle çevirmişler) şimdiden bir alt tür olmaya hazır masalsı büyüme filmlerinin son örneği bu Pete’li, ejderhalı film. Elem bir trafik kazası sonrası ikametini ormana aldırıp vahşi görünümlü ama küçük bir köpek yavrusu kadar oyunbaz ejderhayla ailesiymiş gibi bağlanıyor esas oğlanımız. Bu ejderha doğanın sesini taşıyor tüylü bedeninde. Ağacını kesen, ormanı mezbahaya çevirmiş insanoğluna evrenin cevabı oluyor . Küçük çocukla kurduğu ilişki basit. Yeşilin sev beni, seveyim seni döngüsünü bu imkansızları başarmış dostlukla kanıtlıyor. Ama işte bu kadar Pete’s Dragon’ın yapabildiği. TEMA’nın 120 dakikalık virali gibi. Yazının başında adını andığım filmlerle kıyaslamaya kalkışırsak en ön sırada, ki zaten bu büyüklü küçüklü eleştirmenliğin en az napa montlar kadar moda olduğunu biliyoruz. Yalnız Bryce Dallas Howard’ın bir renk olsa pembeye dönüşüp yapaylıktan devrilecek karakteri, film ormanın sınırlarını terk ettikten sonra klişelerden klişe beğenmesi o ilk yarım saatte vaat edilen Where the Wild Things Are / The Gruffalo tonunu yerle yeksan ediyor. Çevreci mesajının altını birkaç kez çizecek kadar tekrarcı, bir yandan da nostaljik ve Stranger Things’in yürüdüğü yollarda aynı hevesle at koşturacak umursamazlıkta. Arası yok Pete’s Dragon’ın. Sadece şunu biliyorum; David Lowery ne yaptığını bilen, oyuncularından verimli performanslar çıkarabilme kabiliyetine sahip bir yönetmen. Öyle ki yeri geliyor, Spielberg’den daha iyi bir Spielberg olabiliyor. Ejderha E.T.’ye, Pete ise Elliott’a dönüşüyor. Sırf bu yaramazlık için bile devirdiği çamları gözardı etmeye değer. Varsın finali Disney nahoşluğunu görsün.