Yönetmen: Denzel Washington | Oyuncular: Denzel Washington, Viola Davis, Stephen Henderson, Jovan Adepo, Russell Hornsby, Mykelti Williamson, Saniyya Sidney | Senaryo: August Wilson (uyarlama & oyun) | 139 dakika | Drama
| C- |
Bu sene En İyi Film kategorisine aday olma ihtimaline sahip yapımlarda patlak lastik nüfusunu artıranlardan Fences, August Wilson’ın ’85 yılında kaleme aldığı pederşahi oyunun beyazperdeye uygun görülmüş bir versiyonu. Vaktiyle Broadway’deki ilk prodüksiyon oyuncularına ödül kazandırmış, ardından Denzel Washington’ın önderliğinde tekrar sahneye konup Tonyler’e boğulmuş. Ne var ki sırf Oscar oyununda marj elde etmek isteyen bu kurnaz film sürümü sinemalarda gösterilmeyi hak edecek temel yedinci sanat ilkelerinden bihaber. 2005’te vefat eden August Wilson’ın tiyatro formundaki metnine değil tashih yapmak, dokunulmamış bile. Bu perişan uyarlamanın muhteva bakımından nefes aldığı tek bir çerçeve yok. Çitlerin stat sınırlarını, hadsizliklerin beyzboldaki ıskaları temsil ettiği adi sembolizmi zaten özünden sakat tekst bütünün hiçbir minvalde paha etmeyeceğini belli ediyor. Bu dirençsiz, imitasyon filmin orta yerinde de yaprak dökümü yaşayan siyahi bir Tekin ailesi var ve tüm sorunlar ne hikmetse ithal familyamızı bulurken inandırıcılıktan yoksun anektodları arka arkaya dizen Denzel Washington’ın performansıyla boğuluyor. Ters köşesinin yavanlığı Viola Davis’in mübalağalı performansıyla aynı düzeyde. Belki de hafta boyunca altı suare, iki matine oynayan kadronun otomatik pilotta çalışması etkendir Fences’ın plastik yapısında. Tek gerçek bu zorlama melodramla seyirciyi aldatmak için yanlış bir yüzyıl seçilmiş olması. August Wilson’ın iletisi iyi yıllanmadığı gibi oportünist altın avcılığı da bildik vakalardan. Biraz yer aldığı platforma asimile olmaya, burnunun ötesini görmeye ihtiyacı var Denzel Washington’ın. Çünkü Fences güzel sanatların en son edinilen dalına ait durmuyor.