Yaratıcılar: Ryan Murphy, Brad Falchuk | Oyuncular: Kathy Bates, Sarah Paulson, Cuba Gooding Jr., Lily Rabe, André Holland, Denis O’Hare, Wes Bentley, Evan Peters, Cheyenne Jackson, Angela Bassett, Adina Porter, Leslie Jordan, Saniyya Sidney, Colby French, Chaz Bono, Lady Gaga, Frances Conroy, Finn Wittrock, Taissa Farmiga | 45~60 dakika | FX
| A |
Sevsem mi sevmesem mi dilemmasını asırlardır yaşatan Ryan Murphy, Jessica Lange ile yollarını ayırınca American Horror Story’e güzel bir şeyler oldu. İki Oscarlı aktrisi eksantrik rolleri sağolsun ikon kabul eden eşcinsel hayran kitlesinden özür dileyeceğim ama konseptleri farklı sezonları kalıtımsal andırışlara sahip karakterlerle süsleyince benim gözetimimde ekseriyeti naçiz bir tezahürata dönüşüyor bu hayal fabrikası. Bir de bu subjektif artı puan yetmezmiş gibi, tüm şımarıklığıyla seyircisine nanik çekiyor. American Horror Story serisinin yarattığı bütün hayran kitlesine gelin bir de buradan yakın, ama sıkı tutun siz de yanın diyor. Sarah Paulson’ın ağzına hiç oturmayan İngiliz aksanı, Cuba Gooding Jr’ın yapmacık telaşları, Evan Peters’ın farkındalıktan türeme ukalalığı büyük planın parçaları. Roanoke adını alan son American Horror Story çıkarmasında daha evvel diziyi sevemediğim müsrif tasarı törpülenmiş, yerini neticeyi fokus eylemiş fiiller almış. Korkutan şey kapı arkasındaki mızraplı cadı, yarı çıplak kul, yoğun patırtılara gebe tavan boşluğu değil; aptal kutusunun da katkı sağladığı ahmaklıklarımız, kabul ederek yetindiklerimiz, iki tesisata aldanmalarımız. Hani eğer bir Emmy türküsü tutturulacaksa söze Kathy Bates ile Adina Porter’dan başlanabilir pek âlâ. Ama asıl bu kreatif üretimevinin işleyen matematiğini, zarara uğrayabilme ihtimalini bile bile değiştiren, coşkuyla risk alan Ryan Murphy’e altın heykelcikler hediye edilmeli. Evet, artık orada, FX’de bir dizi var. Ama uzakta değil. O dizi bizim dizimiz. Jessica Langesiz de, kalıp formülasyonsuz da kucaklanabilirliği hat safhada. Keşke bu ters köşelerin sonu gelmese, her AHS sezonu toprağı kurcalamaya elverişli olsa. MVP: Kathy Bates
Jessica Lange’e bu itirazlar silsilesi umarim Feud ile son bulacak. Trailer ve teaserlardan gordugum kadariyla Jessica Lange, Susan Sarandon’in bir iki adim otesinde kendini unutturan bir performans sunmus. Frances, Sweet Dreams, Grey Gardens gibi enfes performanslarina yenisini eklemis.
Az evvel izledim Feud’ün ilk bölümünü ve Jessica Lange ve Susan Sarandon büyüleyiciler. Hatta Jessica Lange’in gözleri, sesindeki ufak nüanslar ve de yüz ifadesi ile oyunculuk yapıyor oluşuna hayran kaldım. Çok ama çok iyi çalışmış rolüne. Bilemiyorum sen izledin mi ve de neler düşündün.
İlk bölüm itibariyle Susan Sarandon’da Bette Davis’i, Jessica Lange’de yine Jessica Lange’i gördüm açıkçası. Ama fikrim değişir, bir anda sevdalanırım diye de kapıyı açık bırakıyorum. Umarım bir gün Lange konusunda ortak bir paydada buluşuruz 🙂
Bence olacak… Isabelle Huppert’e isinip takdir etmen vakit almisti ama simdilerde tam bir Huppert hayranisin. Jessica Lange hala alimli bir kadin olmanin sonucu olarak ne yazik ki benzer rollere sikistiriliyor (ozellikle Murphy tarafindan). Ne var ki Susan Sarandon yuz yapisi olarak benzedigi Bette Davis’i canlandirirken Lange burada hic benzemedigi Joan Crawford’i birebir oynamak yerine karakter incelemesi sunuyor. Yaslanmis ve yillanmis bir sinema yildizi, evlilikleri coken bir sex sembolu, kendine guvensiz bir queen… Sarandon’la soyunma odasindaki sahnelerinde Lange’in bakislari ve ses tonundaki titreme unutulmazdi bence.
Umur allah askina eski yazi tarzina don. Seni seven kitle o samimi yazilarin ile sevdi. Evet bu daha profesyonel belki ama bana Beyazperde.com un ozenti yazarlarini cagristiriyor. Sadece cok samimi bir feedback olarak al lutfen bunu…
🙂 İşte o eski ben, artık ben değilim. Yaş aldıkça üslubum, bakış açım değişti. Ama şu olabilir, aynı kelimeler tekerrür etmesin, İngilizce’yle Türkçe’yi karıştırmamdan şikayet edenlerin çenesi açılmasın diye yaptıklarımdan biraz kısarsam belki istediğin nostaljiye biraz yaklaşırım. Çok da sözünü vermeyerek tabii.
İzledim, izledim! Bölüm adı açıklandığı günden beri bu bölümün yayınlanmasını bekliyordum. “My Joan is way worse than your Joan.” repliği için yaşıyorum 🙂
Metin
4 Mart 2017 at 22:18
Jessica Lange’e bu itirazlar silsilesi umarim Feud ile son bulacak. Trailer ve teaserlardan gordugum kadariyla Jessica Lange, Susan Sarandon’in bir iki adim otesinde kendini unutturan bir performans sunmus. Frances, Sweet Dreams, Grey Gardens gibi enfes performanslarina yenisini eklemis.
Metin
6 Mart 2017 at 21:28
Az evvel izledim Feud’ün ilk bölümünü ve Jessica Lange ve Susan Sarandon büyüleyiciler. Hatta Jessica Lange’in gözleri, sesindeki ufak nüanslar ve de yüz ifadesi ile oyunculuk yapıyor oluşuna hayran kaldım. Çok ama çok iyi çalışmış rolüne. Bilemiyorum sen izledin mi ve de neler düşündün.
Umur
9 Mart 2017 at 20:04
İlk bölüm itibariyle Susan Sarandon’da Bette Davis’i, Jessica Lange’de yine Jessica Lange’i gördüm açıkçası. Ama fikrim değişir, bir anda sevdalanırım diye de kapıyı açık bırakıyorum. Umarım bir gün Lange konusunda ortak bir paydada buluşuruz 🙂
Metin
11 Mart 2017 at 05:47
Bence olacak… Isabelle Huppert’e isinip takdir etmen vakit almisti ama simdilerde tam bir Huppert hayranisin. Jessica Lange hala alimli bir kadin olmanin sonucu olarak ne yazik ki benzer rollere sikistiriliyor (ozellikle Murphy tarafindan). Ne var ki Susan Sarandon yuz yapisi olarak benzedigi Bette Davis’i canlandirirken Lange burada hic benzemedigi Joan Crawford’i birebir oynamak yerine karakter incelemesi sunuyor. Yaslanmis ve yillanmis bir sinema yildizi, evlilikleri coken bir sex sembolu, kendine guvensiz bir queen… Sarandon’la soyunma odasindaki sahnelerinde Lange’in bakislari ve ses tonundaki titreme unutulmazdi bence.
Serhan
9 Mart 2017 at 19:52
Umur allah askina eski yazi tarzina don. Seni seven kitle o samimi yazilarin ile sevdi. Evet bu daha profesyonel belki ama bana Beyazperde.com un ozenti yazarlarini cagristiriyor. Sadece cok samimi bir feedback olarak al lutfen bunu…
Umur
9 Mart 2017 at 20:03
🙂 İşte o eski ben, artık ben değilim. Yaş aldıkça üslubum, bakış açım değişti. Ama şu olabilir, aynı kelimeler tekerrür etmesin, İngilizce’yle Türkçe’yi karıştırmamdan şikayet edenlerin çenesi açılmasın diye yaptıklarımdan biraz kısarsam belki istediğin nostaljiye biraz yaklaşırım. Çok da sözünü vermeyerek tabii.
Emre
4 Nisan 2017 at 01:11
Feud’un 1963 Oscarlar’ını anlattığı son bölümünü izlemediysen koş, git, izle. Ryan Murphy sanki senin için çekmiş 🙂
Umur
4 Nisan 2017 at 11:58
İzledim, izledim! Bölüm adı açıklandığı günden beri bu bölümün yayınlanmasını bekliyordum. “My Joan is way worse than your Joan.” repliği için yaşıyorum 🙂
water
23 Temmuz 2017 at 09:39
ya allah aşkına nerden izliyorsunuz bütün sitelere baktım yok yok
Umur
24 Temmuz 2017 at 10:32
Torrent 🙂