RuPaul's Drag Race
Keyfî Drag Race Tekrarı: Sıfırıncı Bölüm
Biliyorum, biliyorum bu yazıyı haftasonu yayımlamış olmam gerekirdi. Ama RuPaul’s Drag Race’in uzun zamandır beklediğim dokuzuncu sezon prömiyeri en yoğun dönemlerimden birine denk geldi. Ofis raporları, tezimin en civcivli haftaları, aile ziyaretleri, bir de (REKLAM!) Ekşi Sinema’ya yazdığım Cannes Kehanetleri dosyası araya girince hem bölümü geç izledim hem de bilgisayarın başına oturup zevzeklik edecek vakti zor buldum. Geç olsun güç olmasın derler de bu sefer hem geç, hem de güç oldu. Nereden başlasam, nasıl anlatsam…
Önce neler biliyorduk, sezona girmeden kafamda ne vardı onu konuşmak istiyorum. Sekizinci sezon pek de yetenekli olmayan queenlerle doluydu, malum. Miss Congeniality ödülünü sırf kanser diye Cynthia Lee Fontaine aldı, tacı da daha ilk bölümden favori pozisyonunu terk etmeyeceğini anladığımız Bob the Drag Queen götürdü evine. Kötü görevler, ucuz prodüksiyonlar, uyduruk konuklar derken o bitti All Stars 2 geldi. Tüm bütçenin buraya ayrıldığını kavradık. Phi Phi’nin drag kariyeri parçalara bölündü. Roxxxy’nin modasının geçtiğini gördük. Tatianna yepyeni bir hayran kitlesi edindi. Alaska, Hall of Fame yollarını aşındırdı. Katya ise hayran kulübünü ona katladı.
Ben tam ikisinin arasında bir sezona gireceğiz umuduyla yaşarken, hem biçim hem de ekonomik anlamda farklı ölçeklerde seyir alan bir sezonun ortasına düştük. Bir kere 13 queen’li format geri dönmüş. Hatta – SPOILERLAR BAŞLIYOR! – önümüzdeki hafta gizemli 14. queen de listeye eklenecek. Eğer kimin geleceğinden haberiniz yoksa, sizi şu tweetle yeşillendireyim, belki kavrarsınız:
A 14th contestant?! OMG! Like, who could it be? I hope she has Charisma Uniqueness Charisma Uniqueness.
— Darienne Lake (@dariennelake) March 25, 2017
Kapisch? Prömiyer muamelesi gören dokuzuncu sezonun ilk bölümü uzun bir “Meet the Queens” videosu gibiydi. RuPaul her sene sadık izleyicisini özel bir sürprizle ödüllendirmeyi seviyor. Yapımcılarla kafa kafaya verip bu sefer herkesi iyi tanıyabilelim diye ilk bölümde kimseyi göndermemeye karar vermişler. Ve hatta bölümün yarısından fazlasını (+ kamera arkasını gösteren Untucked bölümünü) konuk jürilik yapan Lady Gaga’ya adamışlar. LGBTQ bireyleri için mühim vazifeler görmüş bir ikon Gaga ve heteroseksüel bir kadın olmasına rağmen esasında yaptığı görsel sanat drag’in tam karşılığı. O yüzden simasını RPDR evreninde görmek hoş bir tebessüm yaratıyor. Yeni yarışmacılardan Eureka’nın tepkisi, Alexis Michelle’in (sanırım?) “Yes Gaga!” çığlıkları ve Untucked’da Gaga’nın birebir tüm queenlerle ilgili notlar alıp büyük bir özenle onları paylaşması ilgi çekiciydi.
Artık tüm sezonları yalayıp yutmuş, yarışmadan aşırı esinlenip Oscar Boy’daki reality şov Yan Odadan Filmler’i de RPDR sevdamı göstermek üzere kullanan bir izleyici olarak ilk bölümden belli beklentilerim vardı. Mesela çalışma odasına girişler! Bu sezon çoğunluğun zihinlerimize kazınacak giriş cümlesi olmaması nedendi mesela? Nina’nın uzun drag ismiyle yaptığı dans, Sasha Velour’un olağanüstü çığlığı, Shea Couleé’nin dişlerini göstere göstere “I didn’t come to play, I came to slay.” tümcesi haricinde tamamı silik. Belki Aja’nın adı da anılabilir, ama oturmamış makyajıyla, gereksiz özgüveniyle, burnundaki küpeyle ve konuşma tarzıyla büyük sıkıntılarım var.
Açılıştan sonra ilk mücadelede bir fotoğraf çekimi göreceğimizi düşünmüştük. O heves de kursağımızda kaldı. Gaga’nın varlığını bahane ederek queenlerden memleketlerini teslim edecek bir kıyafet ve Lady Gaga’nın kariyerinden bir başka elbise ile iki kez podyuma çıkmaları istendi. Adını Miss Charisma, Uniqueness, Nerve & Talent koydukları yarışmada Top 3 arasına tabii ki de evvelden tanışan Eureka ile Trinity Taylor’ın anlatısına uygun bir queen yerleştirildi. Meğer Eureka’nın çok istediği bir yarışmada Trinity Taylor birinci gelmiş. Ginger Minj’in iyi parlatılmamış versiyonu Eureka hanımefendi de diyor ki “Tek istediğim Trinity’e karşı bir pageant kazanmak”. Bunu duyan RPDR yapımcıları durur mu? Güneyli kılığı göz kanatan Eureka’yı zorla ilk üçe kondurmuşlar ki ilerleyen safhalarda bu rekabetin sütü birkaç kez daha sağılabilsin.
Miss C.U.N.T. mücadelesinde ilk üçün diğer yüzleri Nina Bo’Nina Brown ve Sasha Velour olsa da en az onlar kadar ilk görevi bir aferinle tamamlamayı hak eden pek çok isim vardı. Mesela Valentina. Sadece 10 aydır bu işi yapıyor olmasına rağmen epey cilalı, referans olarak gösterdiği popüler kültür kaynaklarından haberdar, Latin köküyle eski Hollywood estetiğini aynı potada eritebilen çok zeki bir yaratık. Yarışmadaki bir başka favorim Shea Couleé’nin Chicago kılığı da keza takdiri hak ediyordu. Ve biliyorsunuz, bu yarışmanın herstory‘sini doğru kullanan queenlere ayrı bir zaafımız oluyor. Shea de hiç çekinmeden Mystique’in “Bitch, I’m from Chicago!”sunu alıp doğru yere kondurdu. Verilen pası gol yapmasaydı yazık olacaktı.
Beni en çok şaşırtan yarışmacı ise müzikal eğitimi almış, Broadway aşığı Alexis Michelle. MTQ videoları ve RuPaul’un tanıtım için hazırladığı Carpool eğlencesinde pek etkisine kapılamamıştım. Ama ne yaptığının epey farkında olduğunu gördüm ilk bölümde. Üstelik Gaga’nın kariyerinden kendi drag vizyonuna en uygun kılığı seçmesini de zekice buldum. Bana biraz Roxxxy Andrews’u da hatırlatıyor. Üstelik iş şarkı söylemeye geldiğinde belli ki ondan daha yetenekli olacak. Nina Bo’Nina Brown’ı da es geçmek istemiyorum. RPDR tarihinde ilk bölümü başarıyla tamamlamış queenlerden Morgan McMichaels dışında finale uzanamayan tek bir queen yok. Bu da acaba yarışma için aşırı mı uçta diye dert yandığımız Nina’nın yediği pozitif kurgu ile taca uzanabileceğini işaret ediyor. En azından Top 3 için güçlü bir alternatif.
Silikler grubundan Kimora Black, Jaymes Mansfield ve ucuz peruklarının dantelası göze batan Peppermint’den bahsetmiyorum bile. Sosyal medya piri Charlie Hides efsanesinin, ben drag queen’im demek yerine tüm New York yapmacıklığıyla ben görsel bir sanatçıyım diyen Sasha Velour’un yanında çok uyduruk kalıyorlar. Şimdi gelecek ve daha evvel yarışmış 14. queen’e oranla da belli ki epey göze batacaklar. Adını anmadıklarımdan Farrah Moan’u Untucked’ı izlerseniz daha çok sevebilirsiniz diye de ekleyeyim. Sanki orada tatlı kişiliği biraz daha ön plana çıktı. Las Vegas’ı pek iyi temsil edemeyen Derrick Barry’den sonra hafızalarımızın tazelenmeye ihtiyacı vardı. Farrah Moan içindeki Violet Chachki’yi ortaya çıkarabilirse neler olur düşünemiyorum bile.
Benden şimdilik bu kadar. Cuma gecesi ikinci bölüm gelip gerçek mücadeleyi, 14. yarışmacıyı ve ilk elemeyi görünce taşlar biraz daha yerine oturur. Şimdilik geleneksel bölüm ve genel sıralamamı paylaşıyorum. Yeni sezon tüm drag race fanlarına extravaganza olsun.
Bölüm sıralamam | Genel sıralamam |
Valentina | Valentina |
Nina Bo’Nina Brown | Shea Couleé |
Shea Couleé | Charlie Hides |
Alexis Michelle | Alexis Michelle |
Sasha Velour | Nina Bo’Nina Brown |
Charlie Hides | Sasha Velour |
Farrah Moan | Trinity Taylor |
Aja | Farrah Moan |
Trinity Taylor | Aja |
Eureka | Eureka |
Peppermint | Peppermint |
Kimora Blac | Jaymes Mansfield |
Jaymes Mansfield | Kimora Blac |
Adem
27 Mart 2017 at 22:47
Nina bence çok itici ya