RuPaul's Drag Race

Keyfî Drag Race Tekrarı: İmkansız Amigolar

Yayınlandı

on

RuPaul’s Drag Race dokuzuncu sezonun yeni bölümünde ocağın altını açıp yarışın startını verdi. Tüm yarışmacıları daha iyi tanıyabilme imkanı bulduğumuz, kimsenin elenmediği ve hatta eskilerden bir queen‘in dahil olduğu Lady Gaga’lı sıfırıncı bölüm sonrası elimizi kana bulamaya hazırdık. Lâkin henüz ikinci bölümden neredeyse hepsine bir bağlılık hissettiğimiz için olsa gerek, bölüm sonu vedası kötü yaraladı. Ama ona gelmeden evvel adım adım neler dikkatimi çekti, kimin hakkında fikrim değişti onu paylaşayım ve netleşen iki favorimi de hazır yüksek puanlar almışken biraz iltifatla mükafatlandırayım.

Daha sezon başlamadan evvel geçtiğimiz yılın Miss Congeniality’si Cynthia Lee Fontaine, tekrardan RPDR yarışına dahil olacak deniyordu zaten. Prömiyerde kalın ensesini, 2002 Dünya Kupası’ndan kalma saçını ve Trinity Taylor’ın dolgun kalçaları varken adının anılmasını saçma bulduğum Cucu‘yu görünce bu dedikoduların ne kadar doğru olduğunu anlamıştık. Neyse efendim, Cynthia tüm gürültücülüğü ve taş üstüne taş koymadığı drag estetiğiyle neden bilmiyorum, ama yarışa geri döndü. Bu tarz reality şovlarda satılabilecek bir hikayeniz olması büyük önem taşıyor. Ve Cynthia geçtiğimiz yıl karaciğer kanserine yakalanınca fanlardan büyük bir destek görmüş ve bu sayede halk oylamasını da birinci bitirmişti. Bunca desteğe rağmen RuPaul ve prodüksiyon ekibinin Cynthia’ya kendilerini hâlâ borçlu hissetmesini anlayamıyorum. Umuyorum Cynthia beni yanıltır ve yardımseverliği haricinde de bir özelliği olduğunu kanıtlar.

RPDR kurgusunun en sevdiğim taraflarından biri de önümüzdeki bölümlerde gidebilecek isimlere ufacık ayrıntılarla dikkat çekmesi. Mesela tarihin en gereksiz ve seyirci tarafından takip edilip yargılanması en sıkıntılı görevinde (amigoluk) Eureka’nın dizi tık dedi, Charlie Hides yaşından ötürü fiziksel olarak fazla aktivite gösteremedi – ve tabii düşük not alınca sinirlendi -, Kimora Blac ise ne yaparsa yapsın ucuz göründüğünden jürinin gözüne giremeyeceğini sonunda kavradı. Yani sezonu yarılamadan bu üçlünün bir şekilde gideceğini düşünüyorum. Eureka meselesi de yine bir dedikodudan dolayı dikkatimi çekti. Daha All Stars 2 yayınlanırken birileri çıkıp dokuzuncu sezon kadrosundan birinin sakatlık geçirdiğini ve ayrılmak zorunda kaldığını söylemişti. Hep Charlie Hides işaret ediliyordu. Hatta Charlie’nin kaburgalarından birinin kırıldığına dair resmi kayıtlar da var. Fakat Eureka’nın da benzer bir dönemde sakatlığı için bıçak altına yatmış olması enteresan. Bilmeyenlere de söyleyelim, RPDR yayınlanmadan neredeyse bir sene evvel çekildiği için o süre zarfında pek çok söylenti kulağımıza çalınabiliyor.

Bu dedikodular haricinde yavan bir bölüm olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir sanıyorum. İki favorim, Valentina ve Shea Couleé parladığı için fazlasıyla mutluyum, burası doğru. Yalnız demin de söylediğim gibi amigoluk rutinini takip etmek epey zordu ve zaten koreografide bazılarının daha az hareketi olduğu, fiziksel kapasiteleri bu kadarına izin verdiği için Beden Eğitimi dersine girmiş gibi değerlendirilmesini pek kavrayamadım. “Seni hatırlamıyorum.”, “Kayda değer bir hareketin yoktu.”, “Arka planda kaldın.” gibi manasız cümlelerle saçma bir kıyaslamanın içerisine girdiler. Ben puanlarımı “White Party” konseptli podyum kılıklarından verdim. Belki de bu yüzden Charlie Hides’ın en kötü notları alan üçlüde değil, en iyi üçlü arasında yer alması gerektiğine inanıyorumdur. Fakat Charlie’nin sezon öncesi Logo TV’nin sitesinde yayınlanmış Carpool videosundaki kadar dikkat çekemediğinin de farkındayım.

Birincinin kim olacağını bile bile izlediğimiz Alaska ve Katya’lı All Stars 2, Bob the Drag Queen ve Kim Chi’li yedinci sezon sonrası henüz kesin bir favorinin olmaması da hoşuma gitmiyor değil. Hepimizin birkaç favorisi var. Eğer Reddit’i karıştırırsanız Valentina, Shea Coulee, Nina Bo’Nina Brown ve Sasha Velour’un en büyük hayran kitlelerine sahip olduğunu da görürsünüz. Sanıyorum üç aşağı beş yukarı buradan birileri yaklaşacak final çizgisine. Farrah Moan’un da Courtney Act ile aynı kaderi paylabileceğini düşünmüyor değilim. Ana bölümlerde pek tanıyamasak da iki Untucked bölümünde de sadece Farrah’yı izlemişiz gibi hissediyorum.

Tüm bunların haricinde… Alexis Michelle yavaştan sinirlerimi bozmaya başladı. Aşırı bilmiş. Bana biraz da Roxxxy Andrews’un beşinci sezondaki hâlini hatırlatıyor. Aja’nın Brooklyn’de neden bu kadar meşhur olduğunu da henüz anlayamadım. Taktığı kirpikler Gia Gunn’ın meşhur kirpiklerinden daha oynak. Üstelik aşırı gürültücü ve makyaj yetenekleri kesinlikle bu sezona ait değil. Kimora’ya biraz daha ısındım denebilir. Fakat hâlâ rakiplerinin karşısında ucuz duruyor. Röpörtajlardaki kaknemliğine paha biçilemez. Ve Peppermint! Daha ikinci haftada aynı silüete takılıp kalmış olsa da yine günah çıkarma kısımlarında parlayanlardan. Her cümlesi gif yapılmayı hak ediyor.

Uzun süredir makyajını yaptırdığı Mathu hastalandığından ilk bölümde drag kılığına giremeyen, ikinci bölümde kendi işini kendi gördüğünden korkunç gözüken ve üçüncü bölümle birlikte işi Raven ile Delta Work’e teslim edecek RuPaul, lip sync for your life için de doğru ikiliyi seçti bana sorarsanız. Jaymes Mansfield tamam çok ağırbaşlı, belki tatlı, muhtemelen gösterebildiğinden daha yetenekli. Ama bir türlü ışıldayamadı. Kendinden emin değilmiş gibi duruyor. Kimora Blac’le ilgili fikirlerimi zaten beyan ettim. Kişiliğine hayranım. Ama üzerine giydiği her şey çok ucuz duruyor. Biraz Kandy Ho vakası. Gidene de bir itirazım yok tabii. Bence ikisinin de lip sync performansı duble eleme hak edecek kadar kötüydü. Ama belli ki oradakiler eğlenmiş, bize kurguda farklı yansımış. Kalan sağlar bizimdir diyelim, yolumuza bakalım. Aja’nın Untucked’da dediği gibi yavaştan “RuPaul’s Best Friend Race” formatına evrilen dokuzuncu sezonda rekabetin dozu artınca pasaklılıklar da tatlı çekişmeler doğurur umarım.

Keyfî Drag Race Tekrarı – Untucked

  • Cynthia bir daha “Cucu” derse bilgisayarımı bir toz bulutuna dönüşene kadar parçalayacağım.
  • Valentina’yı çok seviyorum, ama çooook seviyorum. Fakat her cümlesine “May I say something?” demesiyle başlaması da umm… NO.
  • Nina Bo’Nina Brown’ın peruğu bana Dida Ritz’i hatırlattı. Thirsty.
  • Cucu’nun gardolabını eski yarışmacılardan Phi Phi O’Hara dizmiş ve pek çok kostümünü de ona bağışlamış bu arada.
  • I’M LIVING FOR TRINITY TAYLOR! Acilen bir challenge kazanması lazım. Tek korkum Snatch Game’de yere çakılması. Pageant kızları Snatch Game’de pek becerikli olamıyor biliyorsunuz.
  • Bu sezon Jaymes Mansfield haricinde tek bir komedyen queen yok, ona ne diyorsunuz?
Bölüm sıralamam Genel sıralamam
Valentina Valentina
Shea Couleé Shea Couleé
Charlie Hides Sasha Velour
Farrah Moan Nina Bo’Nina Brown
Aja Charlie Hides
Trinity Taylor Trinity Taylor
Sasha Velour Farrah Moan
Eureka Peppermint
Peppermint Aja
Nina Bo’Nina Brown Alexis Michelle
Alexis Michelle Eureka
Cynthia Lee Fontaine Kimora Blac
Jaymes Mansfield Jaymes Mansfield
Kimora Blac Cynthia Lee Fontaine

3 Comments

  1. Adem

    2 Nisan 2017 at 14:18

    Bu bölümün en iyi üçlüsü keşke final üçlüsü de olsa 🙂
    Shea, Valentina, Trinity

    • Umur

      2 Nisan 2017 at 18:28

      Sanırım bu üçlüye ben de hayır demam. Ama Sasha Velour’un sahne fiyatının yükselişe geçtiği söyleniyor. Bir de eski yarışçılar hep Sasha’yı destekliyor. Sanki içeriden bir bilgileri varmış hissiyatına kapıldım. Ben bu senenin Violet Chachki’si olabilirmiş gibi hissediyorum 🙂

      • Adem

        2 Nisan 2017 at 22:12

        Sasha’yı çok sıkıcı buluyorum ama belki değişir diğer bölümlerle beraber, pek ekran süresi de vermiyorlar gerçi ona şimdilik. Üçüncü bölüm gelsin bir an önce 🙂

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version