Yaratıcı: David E. Kelley (uyarlama), Liane Moriarty (roman) | Oyuncular: Reese Witherspoon, Nicole Kidman, Shailene Woodley, Alexander Skarsgård, Adam Scott, Zoë Kravitz, James Tupper, Jeffrey Nordling, Laura Dern, Santiago Cabrera, Iain Armitage, Sarah Baker, Sarah Burns, P.J. Byrne, Darby Camp, Hong Chau, Kelen Coleman, Merrin Dungey, Ivy George, Virginia Kull, Kathryn Newton, Larry Sullivan, David Monahan, Kathreen Khavari, Joseph Cross, Robin Weigert | 60 dakika | HBO
| A- |
Sektör eskiden sinema, televizyon ve tiyatro oyuncuları arasındaki sınırları çok net çizdiği için bu kollardan herhangi birinde hizmet verenin yatay geçiş yaptığı pek görülmez, en aşağı tabaka beyaz ekran görüldüğünden diğerleri ya daha çok para kazanır ya da saygının kaymağını yermiş. Lâkin Oscar, Emmy ve Tony’nin temsil ettiği üç grup artık birbiriyle kaynaştığı için dengeler epey değişti. Bu kanunların artık geçerliliğini kaybettiği yeni TV sezonunda en çok Big Little Lies sayesinde sayıklanıyor. Reese Witherspoon ve Jean-Marc Vallée ortaklığının yeni temsilcisi, Liane Moriarty’nin çok satan romanından beyazperdeye aktarılacaktı ki kitabın haklarını elinde tutan Witherspoon altın çağın da etkisiyle kendini aptal kutusunun ellerine bıraktı. Ucuz polisiye filmlerini andıran açılış bölümü haricinde Big Little Lies, 21. yüzyıl Hollywood’unun olmak istediği her şeyi tek bir potada eritiyor. Üç boyutlu, hayatları erkek merkezcil bir evrene konulmamış güçlü kadın anlatılarıyla dolu, aile birliğinin ebeveynlikten iç şiddete kadar her yerini köşe bucak gezen dört başı mamur bir içeriği var. Her öykücük günlük hayatın bir parçasına tekabül ediyor. Ekranı terk eden tüm karakterleri için seyircisine diz çöktürüyor. İyi tasarlanmış, öyküleme eylemi pürüzsüz ve her şeyden evvel içerisinde yer alan tüm oyuncularının kariyerindeki zirve noktasına yakın bir yerlerde seyir aldığı performanslarıyla bezenmiş bir mini dizi. Övgülerin büyük bir kısmını diziyi her anlamda sırtlayan Reese Witherspoon’a emanet etmek gerek. Nicole Kidman’ı da özlediğimiz formunda tekrardan izleyebiliyor olmanın verdiği haz yedi haftalık macerayı bir kat daha değerli kıldı. Kulakların pasını alan tınıları, parçası olmak istediğiniz rüya gibi finali ve ustaca gizleyip lezzetli servis ettiği büyük ifşasıyla filmlerden televizyona transfer olamayanlar için güzel bir oryantasyon fırsatı. MVP: Big Little Lies
Ayyy. Ben bu diziyi bayila bayila izledim. Hele o acilisi yok mu en iyi kismi bence:). Gayet guzeldi. Sizde biraz olumsuz yorumda var gibiydi.senaryosu falan iyiydi. Ama bu ara insanlara “guclu kadin” imajini lanse etmek cok populer oldugu icin bende sizin gibi onu yanlis buldum. Siz zaten yazilacak pek bir yorum birakmamissiniz. Oyuzden uzatmiyor elinize saglik diyorum .
Robyn
23 Temmuz 2017 at 01:31
Ayyy. Ben bu diziyi bayila bayila izledim. Hele o acilisi yok mu en iyi kismi bence:). Gayet guzeldi. Sizde biraz olumsuz yorumda var gibiydi.senaryosu falan iyiydi. Ama bu ara insanlara “guclu kadin” imajini lanse etmek cok populer oldugu icin bende sizin gibi onu yanlis buldum. Siz zaten yazilacak pek bir yorum birakmamissiniz. Oyuzden uzatmiyor elinize saglik diyorum .