Eleştiri

Logan

Yayınlandı

on

Yönetmen: James Mangold | Oyuncular: Hugh Jackman, Patrick Stewart, Boyd Holbrook, Stephen Merchant, Richard E. Grant, Dafne Keen | Senaryo: Scott Frank, James Mangold, Michael Green (uyarlama), Roy Thomas, Len Wein, John Romita Sr. (çizgi roman) | 137 dakika | Aksiyon, Bilimkurgu, Drama

Yılın ilk yarısında kaçırdıklarımı yazın acele bir şekilde izleyip rötarlı yorumlarla geçiştirmek artık bir gelenek oldu bende. Yalnız fikir beyan etmek için kıvrandığım Logan’ı geç izlemiş olmak çok büyük bir şey kaybetmişim hissiyatı yaratmadı ne yazık ki. Yoğun bir ödül sezonu koşuşturmacasının hemen ardından gelen filmlerin gereğinden fazla beğenilmesine artık alışmış olmam gerekirdi, hele ki bahsi geçen film bir çizgi roman uyarlaması ve hatta başrolünde Wolverine ile özleşmiş Hugh Jackman var ise. Ama yok akıllanmıyorum, ne yapıp ediyor beklentilerden yüksek bir çıta örüyorum. Western ile yol filmi karması Logan, ilk yarısında inşa ettiği tüm kayda değer başarılarını ikinci yarıya başlamadan kundaklayan ve sıradan bir çizgi roman sayıklamasına dönüşmek için canını dişine takan filmlerden bir diğeri. Tabii ki X-Men: Days of Future Past’de olduğu gibi daha kafa yorulmuş bir öykü anlattığını inkar etmiyorum. Yalnız savaş anında düşmanına daha fazla hasar vermek haricinde pek bir artısı olmadığı gibi Profesör Xavier için düşünülen acı nekahet dönemini tam da ağızda güzel bir tat bırakan süt sağılmaya başlandığında bırakıp kaçıyor. Wolverine’in daha genç, daha acımasız, daha güçlü rakibi de geçmişteki kötü X-Men filmlerinin birinden fırlayıp gelmişçesine ısmarlama. Silik kötü adamlar yarışına ön saflardan katılıyor kısacası. Gelen pozitif reaksiyonun Wolverine’in insani tarafını ilk kez gösterebilme başarısı elde etmelerine bağlı olduğunu az çok anlayabiliyorum. Fakat bir çizgi roman filmi için bile Wolverine ile genlerinin taşıyıcısı kızcağızın vedası ajitasyondan fazla beslenmiyor mu? Bu kadar sövmeye verdiğim not da pek alakasız kaçacak; fakat benim tepkim görmemek için taklalar atılan kusurlarına ve buradan türlü Oscar zaferlerine yelken açacakmış algısı yaratılmasına. Akademi’nin kucaklamaya razı olduğu gişe filmi profilinden epey uzakta Logan ve arkasında bıraktığı iz gösteriminin üzerinden daha birkaç ay geçmiş olmasına rağmen silinmeye başladı bile. İddia edildiği gibi benim neden büyütüldüğünü anlayamadığım oyunculuklar, Patrick Stewart’ı tenzih ediyorum, aday edilirse yediklerimi susuz yutmaya da hazırım, bilesiniz.
Fesat Mukayese: Venus > Logan (Huysuz yaşlı adam Smackdown’ı yaptım, yer misiniz?)

1 Comment

  1. Abdullah

    29 Temmuz 2017 at 20:49

    En iyi film dalında Oscar adaylığı alacağına inanıyorum ben, göz ardı etme bence. Aynı yıl içinde şu ana kadar üç çizgi roman uyarlaması gösterildi Logan, Spider Man Homecoming ve Wonder Woman eleştirmenlerden gayet iyi eleştiriler aldılar. Justice League ve Thor Ragnarok da gösterime gireceği günü bekliyorlar. Bu filmlerinde alacakları olumlu eleştiriler milyar dolarlık gişe başarısı yakalayan çizgi roman uyarlamalarına da akademinin sıcak bakmasını sağlayacaktır. Benim Logan’dan en iyi film, erkek oyuncu, yardımcı erkek ve yardımcı kadın adaylıkları alacağına inancım hala devam ediyor. Yıl içinde şu ana kadar çıkan Dunkirk, Call Me By Your Name ve Big Sick dışında en iyi film dalında %100 yarışacak olan başka filmler gelmedi henüz, Detroit filmi çok beğenilmedi, aynı şekilde Beguiled filmi de çok parlak eleştiriler almadı. Get Out filminin orjinal senaryo dalında ana dallarda başarı sağlayacağını hiç sanmıyorum. Logan’ın şansı hala devam ediyor ve benim kanaatim ana dallarda başarı sağlayacağı yönünde. Christopher Nolan’ın Dark Knight filmine adaylık vermeyen akademi bu yıl Logan’a adaylık verirse bu yıl Dunkirk ile yarışacak olan Nolan’a bir selam çakacaktırlar. Sonuçta en iyi film dalında aday sayısının yükselmesini sağlayanlardan biri Christopher Nolan filmi Dark Knight.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version