Oscar Boy’da yeni uygulama: Fesat Mukayeseler

Bazen, özellikle genç okuyuculardan, hangi eleştirmenlerin yazılarını okumayı seviyorsunuz gibisinden sorular geliyor. Sosyal medya sağolsun artık kendine eleştirmen etiketi yapıştırmak, 140 karaktere sığdırılmış vasat görülerle küheylanlık yapmak pek kolay oldu. Neyse ki bizimkiler ayağa düşürmek için uğraşsa da ülke sınırlarının dışına çıktığınızda bu işi hakkıyla yapan insan nüfusu biraz daha fazla. Yazının başındaki soruya dönecek olursak… Her yazısını eksiksiz okuduğum birisi olmamakla birlikte tartışmalı beyanatlarda bulunmaktan çekinmeyen Armond White ve Rex Reed‘i takip ederken ayrı bir keyif alıyorum. Her fırsatta dile getiriyorum ama tekrar söyleyeyim, ben bir eleştirmen değilim, olmam, olamam. Herkesin haddini bilmesi gerektiğine inanıyorum. Yazdıklarıma da dikkat ederseniz eleştiri değil yorum diyerek geçiştiriyorum. Amacım gördüğüm kadarını anlatmak, film notlamak ve biraz da Oscar dedikodusu yapmak. Ve izninizle şu son dönemde artan büyüktür küçüktür işaretli post modern sinefil uygulamasına izninizle bu sene ben de bulaşmak istiyorum. Lâkin bir yönetmenin tüm filmografisini sıraya koyma sıradanlığıyla değil, her film yazımın sonunda Armond White-vari fesat mukayeseler yaparak. Şu ana kadar yazdığım 2017 filmlerinin sonlarına düzenlemelerimi yaptım. O kadar hadsiz, o kadar korkunç karşılaştırmalar var ki hedefteki masalara meze olmam için yeterli olacağını umuyorum. 2017 Filmleri sayfasından hepsine ulaşabileceğinizi ekleyeyim, fırtınaların kopuşunu izlemek için köşeme çekileyim. ATIL KURT!