Dizi Eleştirisi

Man in an Orange Shirt (Mini Dizi)

Yayınlandı

on

Yaratıcı: Patrick Gale | Oyuncular: Julian Morris, Vanessa Redgrave, Oliver Jackson-Cohen, David Gyasi, James McArdle, Joanna Vanderham, Laura Carmichael, Frances de la Tour, Julian Sands, Adrian Schiller | 60 dakika | BBC Two

Twitter’da önüme düşen bir tweet üzerine, aman zaten iki bölümcükmüş diyerek izledim BBC imzalı Man in an Orange Shirt’ü. Tutucu imajını toparlayabilmek için inanılmaz bir mücadele veren kanal, rakipleri Channel 4 ile ITV ırk, dil, cinsiyet çeşitliliği konusunda çığır açarken boş durmak istememiş ve ortaya LGBT hikâyelerinin bugüne kadar görebileceğiniz en dolambaçsız, en basit örneklerinden biri çıkmış. Birer saatlik bölümlerinin ilkinde savaşın bitiminde yıllar sonra yolları kesişen iki adam, Michael ile Thomas anlatılıyor. Michael heteronormatif bir hayata mahkum edilmiş, Thomas ise onun sürüdüğü zincirlerinin peşinden çaresizce koşarak sevilmeyi, sevmeyi bekliyor. Bahsi geçen herkes karikatürizasyonun son demlerinde. Sözde “normal” bir hayat sürebilmek için seçilmiş ağırbaşlı kız soktuğu yeri koparan bir yılana dönüşüyor. Savaştan döndüğü gibi yanı başında kolunu bacağını koparmış adamlar ise ergenlik çağlarına dönüp libidolarının sesini dinliyor. İkinci parçaya geçtiğimizde ise teknolojiyi yeni neslin savaş verdiği bir cephe olarak resmeden trajikomik bir maskaralık mevcut. Cinselliği sadece hayvani içgüdü olarak kabul etmiş ana karakter henüz büyükannesine açılmamış ve sürpriz, büyükanne bir bölüm evvel Michael’a hayatı zindan etmiş o kadın çıkıyor! Burada da pay biçilen hesaplaşma ve Michael’ın torunu olduğunu çok geçmeden anladığımız Adam’ın gayeleri epey gülünç. Bunu da şöyle düşündüm, BBC herhalde bu projeyi bir görev, aşılması gereken bir vazife olarak gördüğünden anlatıdaki heteroseksüel bakışı pek de umursamamış. Ve naif olayım derken güldüren, güldürürken de hiç düşündürmeyen yapımda dev oyuncuları oynamaya bir şekilde ikna etmiş. Birkaç göz nemlendiren sahnesi yok değil. Ama tekstten bağımsız performanslarla alakalı, ufak nüanslarda kendini hissettiren duygusu 120 dakikalık dizinin tamamına yayılmış diyemem. Ismarlamanın böylesinden de daha fazlasını beklemek yanlış olur diye düşünüyorum. Tek artısı kenara not ettirdiği birkaç isim. Oturup onların kariyerlerine ara ara göz atarız artık.
MVP: James McArdle

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version