Yönetmen: Kogonada | Oyuncular: John Cho, Haley Lu Richardson, Parker Posey, Rory Culkin, Michelle Forbes, Jim Dougherty, Erin Allegretti, Rosalyn R. Ross, Lindsey Shope, Shani Salyers Stiles | Senaryo: Kogonada | 100 dakika | Drama
Kogonada’nın ilk filmi Columbus adını Indiana’nın 45 bin nüfuslu, modern mimarisi sayesinde ilerlemiş kamu sanatının zirve yaptığı minik şehrinden alıyor. Prömiyerini Sundance’de yapan, konumu kadar küçük boyutlu öyküsü çevirmen olarak çalışan Jin ve yapı tasarımında kariyer yapmak isteyen Casey’nin gündelik sohbetleriyle çevrili. Hayatın farklı evrelerinde bambaşka savaşlar veren karakterleri çizgisel sohbetlerinde kaydırmalı çekimler ve mümkün olan en ayrıntısız mizansenlerle derin bir pişmanlığın ve buna bağlı çare yoksunluğunun izini sürüyor. İlelebet farkında, kasvetli ve ölçeği limitli sohbetlerinin dağınıklığı Columbus’un felsefesini oluşturuyor aslında. Çünkü yazar/yönetmen Kogonada modern sanatlara aşık olduğu kadar insan tabiatına da tarifi imkansız bir hayranlık beslediğini gizlemiyor film boyunca. Doğalcılıktan yana atılan her adım, sarf edilen her kelime kamera merceğinin arkasındaki vizyonerin ortalama bir günü yakalama isteğiyle alakalı. İşte buradan bakılınca çok kişisel bir film Columbus. İktisadi keşifleri, mübalağasız şehir turları manevi anlamda efor sarf etmeyi kabul eden, yapboz parçalarından kafasına yatanı yorumlamayı tercih eden bir seyirciye hitap ediyor. Belli bir metodolojiye uymadan sıraladığı malumatlara sarılmak, sarmalanmak sizin elinizde. Ama ben ne kadar materyalist bir adam olduğumu kanıtlarcasına bu sükûnet yanlısı anlatının ruhani velvelesinden fena hâlde sıkıldım. Karakterlerinin ızdıraplarını, nedametlerini empati kuracak kadar hakiki bulmadığım gibi yapmaya çalıştığının da böyle bir evrenin var olduğunu söylemektense bu realitenin var olmasını istediğini dile getirmek olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla sadece kuş cıvıltıları, uzaktan gelen araba, kalabalık sesleri, doğadan yakalanmış bilimum natürel sedaları baz olarak kullanan Columbus’un vaat ettiği gerçeklikle avunmaya ihtiyaç duymadığım gibi, hem insan hakkında, hem de insandan bir o kadar uzak öyküsünün tek bir anına dahi yakınlık hissetmedim. Tabii ben bu duvarı, talepkâr her filme örmesiyle meşhur bir tüketici olduğum için siz yine de kendi deneyiminizi inşa etmeyi deneyin. Belki de benim tutunacak yer bulamadığım koca oyuktan bahtınıza bir uyanış çıkar. Fesat Mukayese: Grand Designs > Columbus