Yaratıcı: Sharon Horgan | Oyuncular: Sarah Jessica Parker, Thomas Haden Church, Molly Shannon, Talia Balsam, Tracy Letts, Sterling Jerins, Charlie Kilgore, Dean Winters, Yul Vazquez, Jorge Chapa, Danny Garcia, Becki Newton, Steven Pasquale, Roslyn Ruff, J. Smith-Cameron, Tom Lipinski | 30 dakika | HBO
Keşke daha çok üretse, keşke daha çok yazsa kulübünün son model üyelerinden Sharon Horgan’ın tasarımı Divorce, Sex and the City ile milyonlara ulaşmış Sarah Jessica Parker’ın önderliğinde HBO’daki ikinci sezonunu tamamladı. Tabii üzerinden neredeyse üç ay geçti; ama bu hakkında ahkam kesmeyeceğim anlamına gelmiyor. Yeni bölümleriyle adının hakkını daha iyi veren ve eski eşler ayrılık sonrası tekrar çiftleşti klişesinden makas almasına rağmen bunu dizinin dinamiklerine etki edecek bir anlatı hâline dönüştürmeyen yapım, kadın – erkek ilişkilerine mizahi bir yaklaşımla yorum getirmeye devam ediyor. Bu sefer hem bir taraftan daha kompleks, hem de olabildiğince düz, enine boyuna değerlendirilmeye ihtiyaç duymayan bir perspektif sunuyor. Evin çocukları bile ikincilleşiyor, yeniden birinin eşi olmadan birey olmaya gayret gösteren orta yaşlı (ya da orta yaşa yakın) çiftimiz anlatılırken. Ufak gönül ve yatak maceraları da baki. Ve hepsinin ötesinde o kadar da büyütülecek bir şey yok canım tadındaki uyumlu hâli çoğumuzun aşina olmadığı ya da olmayacağı talak hükmünü olağanlaştırıyor. Yani tabii Horgan’ın fikirlerini teslim ettiği Jenny Bicks (Sex and the City, The Big C) ve Adam Resnick (Letterman) gibi isimlerin önderliğindeki senarist ekip komedi ile drama arasındaki ince çizgide ilerlerken her iki janrı da kontrolü altına alabilmeyi başarmış. Fakat Sarah Jessica Parker ve Thomas Haden Church başta olmak üzere tüm oyuncu kadrosunun, bu yeni denizler keşfetmektense olanla yetinen diziyi yukarıya taşıyabilmekteki payı çok büyük. Genelde ikili vals hâlinde yolunu buluyor zaten tüm mizansenler. Molly Shannon, Tracy Letts, Talia Balsam gibi duayenler de kadraja girince çığ etkisi çıkıyor ortaya. Garip bir haz duyduğumu ve kusurlarına aldırış etmediğimi de eklemem gerek Divorce’un. Hatta tek bir bölümünü dahi izlemediğim için SATC’yi, Sarah Jessica Parker’ın yeteneklerini bir seyirci olarak ilk kez burada takdir etmeye başlamamdan ötürü de kendi kişisel TV yolculuğumda epey önem teşkil ediyor. Yalnız hâlâ üçüncü sezon onayının gelmemiş olması tedirgin edici. HBO, her ne kadar efsanevi dizilerin yuvası olarak bilinse de Enlightened, Looking, Getting On, The Leftovers gibi yapımlara gösterdiği muameleyi de unutmadık. Dileğim biraz daha koyvermiş bir Frances ve hayatını ondan daha hızlı toparlayan Robert’la minimum bir sezon daha geçirmek. Hadi HBO, yapabilirsin! Bu arada… Hastanedeki bölümün yanına da ufak bir yıldızlı pekiyi konduralım da unutulmasın. MVP: Sarah Jessica Parker (Frances)