Keyfî Drag Race Tekrarı: Bu Muydu Yani?

Problem bizde mi, yoksa Drag Race’de mi merak ediyorum. Büyük bir heyecanla başladığımız, haftalarca da gelmiş geçmiş en iyi kast olduğunu savunduğumuz 10. sezonun finaline yaklaşırken hepimiz ağzımızı burnumuzu yamultmaya başladık. Bu çağın “çabuk tüketme” problemini alakadar eden bir mesele mi, yoksa sezonun birkaç berbat görev ve kötü lip sync kararı yüzünden lekelenmesinin sonucu mu bilinmez. Emin olduğum tek şey, final çekimleri geçtiğimiz Cuma gecesi yapılan onuncu serinin kalan kısmına ilgimi bir nebze de olsa kaybettiğim. Şimdi şöyle biraz geri sarıp, iki hafta önce yayınlanan son bölüme dönecek olursak…

Miz Cookie’nin varlığıyla kutsadığı, Cracker’ın beklenen görev birinciliğini aldığı 10. bölümün ardından başımıza gelecekleri spoiler yemek için Reddit’te dolandığımdan az çok biliyordum; ama demek ki son ana kadar inanmak istememişim. Ya da programın bir şekilde çıkacak sonucu meşru kılabileceği bir ortam yaratacağına inanmışım. Klasik balo görevi yerine, RuPaul’un takık olduğu “inner saboteur” kavramı üzerinden yarışmacıların ilk All Stars’taki iyi ve kötü görevini hatırlatan bir vazife sunuldu önlerine. Amaç herkese bir zafiyet kazandırıp seyircinin gözünde onlara üçüncü bir boyut kazandırabilmek, bunu gayet iyi anlıyorum. Yalnız akıl hastalıklarını düpedüz hafife alan ve hatta bunun üzerinden yeşil banknot sağmaya çalışan bir hadsizliği de vardı sanki Evil Twins konseptinin.

Bu aymazlığa haddini bildirme işini direkt asabı bozulan ilgililere bırakacak olursak… Yani diyecek çok fazla bir şey var mı? Belli ki prodüksiyon Eureka’yı fazlasıyla seviyor ve en iyiyi servis edemediği bölümlerde bile onu korumaya hazır. Asia’ya dönecek olursak en büyük problemi cilalı bir drag’i olmasına rağmen (ve hatta çoğu bölümde görevi tam anladığına da inanıyorum) podyumda kayıp vermesi. Texas estetiği bir türlü oturmuyor. Sanki her şey fazla fazla, iyi düzenlenmemiş gibi. Halbuki bu bölümün “dış ses” ve ufak rol yapma kısmında açık ara en iyisi de oydu. Aquaria deseniz RuPaul’un da dediği gibi Violet Chachki ve Raja gibi bu podyumdan geçmiş moda ikonlarının izinden gidiyor. Bugüne kadar (ilk bölümü saymazsak) giydiği her şeyi hayranlıkla takip ettim. Breastworld’te hakkı yenmemiş olsa bu bölümde aldığı birinciliğe itiraz edebilirdim yalnız. Çünkü bir baloymuş gibi değerlendirerek verdiler sanki kurdeleyi.

Geldik kalan ikiliye… Kabul ediyorum, kılık kıyafete baktığımızda Miz Cracker ve Kameron Michaels bu beşlinin en zayıf halkalarıydı. Fakat Kameron’ın aynı figürlerle lip sync mücadelesine çıkıp, sağ kalmasından çok sıkıldım. Ve koşa koşa, yarışmanın bir gelenek hâline getirdiği final dörtlüsüne ilerliyor. Neden? Ne için? Hayır bakıyorum, Reddit’te adı “lip sync suikastçisi” olarak da anılmakta. Bu gözler Coco Montrese, Kennedy Davenport, Monet X Change, Latrice Royale görmemiş olsa inanacağım yahu, güldürmeyin adamı! Zorla nefret ettirecekler Kameron’ın tek notalık drag’inden. Komik deseniz değil, iyi dans ediyor deseniz edemiyor. Moda ikonu mu? Yooo… E yani sırf makyajın altında spor salonlarında mesai harcamış bir erkek var diye, cinsiyet rollerini hiçe sayan bir efsaneymiş muamelesi yapılması niye?

Olan Cracker’a oldu tabii. Katya, Pandora Boxx, Ongina gibi efsanelerin bulunduğu beşincilik koltuğuna oturmuş oldu o da böylece. İşin kötüsü, bu bölümde elenmeseydi finale çıkacaktı. Malum, All Stars 2’den beri Top 3 oldu Top 4. Bilenler bilmeyenlere anlatsın, bu sene de aynı formatı izleyeceğiz. Ve hatta dokuzuncu sezonun kapanışındaki “lip sync for the crown” geliyor yine. Neyse ki Shea Coulee ve Trinity Taylor’ın uğradığı haksızlığı gören yarışmacılar bu sefer finale birer gimmick ile gelecek. Yani Aquaria ya da Eureka’dan birinin (bence sezona damgasını vuran ve kazanması gereken ikili bu) yok yere harcandığına şahit olmayacağız. Bundan sonrası rap görevi, bol iğneli toplaşma ve büyük final. Hedefimiz ölü kelebeklerdir, ileri!

Keyfî Drag Race: Untucked

• Bölüm başındaki mini görev, gelmiş geçmiş en gereksiz mini görev olabilir. Cheyenne Jackson’ın altın orandaki suratına yazık. Aquaria’nın öğürmeleri de olmasa tahammül edemezdim.
• Kameron Michaels’ın, Lena Dunham gelince hiç umursamaması beni çok eğlendirdi. Tüm sezon boyunca gösterdiği tek karakterli davranış bu olabilir.
• Asia’nın elenmesi için Miz Cracker’ın adını verirken ne kadar acımasız davrandığını fark ettiniz mi? Cracker belli ki söylenenleri unutmamış. Bir dergiye verdiği röpörtajda, Asia önce takipçi sayısını üçe katlayıp benim takipçi sayıma yetişsin, sonra starlık mertebesini konuşuruz gibisinden bir şey demiş. Yürü be Cracker!
• Aquaria çatır çutur bu sezonu kazanmaya koşuyor. Bir an gerçek olamayacak kadar güzel geldiğini düşünüyordum kulağa, ama yani üç adet win ve zaten lip sync’teki cinayetleri bilinen bir yaratık. Kazansın mümkünse.
• Finalde ilk sezonun neredeyse tüm queenleri olacakmış bu arada. Tammie Brown ve Nina Flowers haricinde herkes gelmiş sanıyorsam. Bilhassa Rebecca Glasscock ve Akashia’yı görmek harika olacak.
• Bu arada Reddit’e uğramayanlara All Stars 4 müjdesini vereyim. Yeni bir konseptle hakkı yenenler tadında bir sezon yapacaklarmış. Şimdilik kesin olduğu iddia edilenler Valentina, Monet X Change, Naomi Smalls, Latrice Royale ve Manila Luzon. Shea Coulee reddetti deniyor. Trinity Taylor’dan henüz ses yok.

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Aquaria, Miz Cracker, Monét X Change, Monique Heart
⭐⭐⭐: Eureka O’Hara, Asia O’Hara
⭐⭐: Kameron Michaels, Yuhua Hamasaki, Vanessa Vanjie Mateo
⭐: The Vixen, Blair St. Clair, Mayhem Miller, Dusty Ray Bottoms, Kalorie Karbdashian Williams

Bu tabloyu da böyle bölüm bölüm kendime göre renklendireceğim: