Keyfî Drag Race Tekrarı: Henny

Previously on Keyfî Drag Race: BU NE BİÇİM ALL STAR?!? Monique’in kahverengi ineğinden, Monet’nin süngerinden, Naomi’nin bacaklarından BIK-TIM! Mumla All Stars 3’ün Variety Show’unu arıyorum. Ama canım Manila. Canım Valentina. Canım Latrice. Canım mıy mıy Farrah.

Bir filmi/diziyi sevmediğim zaman eleştirmek kolay oluyor da, çok da ayılıp bayılmadan ortalamanın üzerinde bir tepki verince kelimelerim tükeniyor sanırım. Drag Race’in VH1’a geçip para makinesine dönüşmesiyle birlikte senelik bir toplaşmaya evrilen All Stars konseptinin dördüncü serisinde tatsız bir başlangıç yapmıştık. Bu hafta da görev anlamında sönük, fakat reality show olmanın hakkını veren bir drama iliklerine işlediğinden kusurları görmezden gelmemize yardımcı olacak, ortaya karışık bir epizot çıkmış. Kızlar, DeLa’nın intiharıyla sonuçlanan Spice Girls haftasını andıran bir işe soyunuyor. İki gruba bölün, kendin kısacık bir parça yaz, topluca söyle, dans et, koreografisi, kostümü ırva zırva. Yalnız Milk’in, Aja’nın, Thorgy’nin, Bebe’nin dizelerinden sonra akılda kalıcı bir şey arayanlara ne yazık ki malzeme verememiş All Stars 4’ün yıldızları.

Bir bonus puan olarak bu şarkıya, All Stars ve Drag Race konseptinin ötesinde, kraliçelerin kraliçesi, gerçek güzellik, esas Heather, dünyaya düşmüş kanatsız melek Miss Henny, nam-ı diğer Stacy Layne Matthews da eşlik ediyor. Tabii RuPaul efendi kendine referans vermeye bayılan programında bu sefer dört başı mamur bir uygulamada bulunamamış. Sesinin güzel olduğunu bildiğimiz Henny yerine, Lizzo’yu duyuyoruz. Ama umrumuzda mı? Hayır. Daha evvel Alyssa Edwards’ın dans eğitmeni, Bianca’nın da Snatch Game haftasında danışman olarak katıldığını görünce söylemiştim, tekrarlayayım: Drag Race çok zengin bir geçmişe sahip ve artık kariyerleri oturmuş, belli standartları aşmış eski yarışmacıların konuk sıfatıyla çalışma odasından/podyumdan şöyle bir geçmesi kadar doğal bir durum yok. Kaldı ki bu programın izleyicisinin tüm kültürü “referans” denilen meret üzerine kurulu. Yani geç kaldılar bile diyebiliriz. Gerçi Henny bir nevi protokolde otururken en az onun kadar efsanevi iki queen, Manila ve Latrice’in sahnede yarışıyor olması biraz garip ama bu kadarına da tavız.

Neyse, ben bölüme döneyim… Dediğim gibi, akılda kalıcı tek bir mısra yoktu kızların çıkardığı şarkılarda. Performans anlamında Naomi Smalls, Monet X Change, Latrice Royale ve Valentina’nın bir iz bıraktığını inkar edemeyeceğim tabii. Fakat puanları dengelemek için sanki jüri paneli de kostümleri görmeye ihtiyaç duydu diye düşünüyorum. Buradan hareketle de şov tarihinin muhtemelen podyumdan geçmiş, saçı, makyajı, kıyafeti, ayakkabısı, takısı tam anlamıyla olmuş, tüm zamanların en iyileri arasında yer almaya aday bir look’u bottom sınırından geçirmeleri enteresan. Kimden bahsediyorum? Tabii ki de Manila’dan. Yalnız benzer bir muameleyi Detox’a da göstermişlerdi hatırlarsanız. Her hafta kostümleriyle rakiplerinin canını okumasına rağmen bir bahane bulmaktan geri kalmadılar. Şimdi de değişen bir şey yok.

Yalnız kim bu görevde ne yaptı, ne giydisinden ziyade kurgu odasındaki ticari zekaya dikkat çekmek istiyorum ben. Efendim, kadroyu beğenmiyor olabilirsiniz. Görevlerden de memnun değilseniz anlarım. RuPaul eskisi kadar canlı değil, zaten Mathu da gitti canım ben ne edeyim diyenlere de eyvallah. Ama caps fabrikası, gif tüccarı, internet fenomeni yarışmanın bugününe bu kadar uyan bir tempoya uzun zamandır rastlamamıştık. Yarışma kısmını bir kenara bırakarak prodüktör eli değmiş ikonik televizyon anlarıyla doldurulan yeni bölümde öyle bir manzara gördük ki, çalışma odasına veda eden Farrah Moan’u bile daha iyi uğurlayamazdık diye düşünüyorum. Herkes, kamera önündeki oyunun zirvesine şöyle bir değdi.

Bir kere oraya çalışıp gelenler var belli ki, bakınız Valentina. Sen git “Greedy” de elen, sonra dön ve bir lip sync görevini kazan. Top 2 ol, üzerine yine Ariana Grande şarkılarından biriyle ipi göğüsle. Bu da yetmezmiş gibi kendi sezonunun final toplaşmasında kalbini kırdığın Farrah’yla ilişkini düzeltmişken onu yolla. Tamam çalışmış, biraz yapımcı desteği de görmüş, buna bir şey demiyorum. Ama bir taraftan da kendini bırakmış sanki Valentina. Yani o dokunulmaz prenses, telenovela yıldızı, büyük divanın tüm kırılgan taraflarını izleyerek keyifleniyoruz. Sezon başında ne olur Valentina’ya kazandırmasınlar diyenlerin (ben!) salt bu Latin prensesi desteklediği bir döneme giriş yaptık.

Sonra dönüyorum Gia Gunn’a bakıyorum. Kılıçlar kuşanmış, Manila’nın da dediği gibi gözüne odanın en zayıfını kestirmiş. Uyduruktan bir çekişme de var belli ki özel hayattan kalma. Hadi oraya oynayayım diyerekten en pasaklı hâliyle sarıca arı gibi sokmadan bırakmayan bir tavra bürünüyor. Yani kızayım diyorum, bu özgüven eksikliğinin dışavurumuyla uğraşayım. Fakat bu da devasa bir risk esasında. Artık herkesin rahatlıkla ulaşabildiği bir kanaldasın, VH1’da seyircinin huzuruna çıkmış “kötü” karakterlerin başına gelenler de malum. Ve Gia buna rağmen umursamadan açıyor ağzını. Alkışlıyorum ister istemez. Katılmıyorum ama alkışlıyorum. Crazy, coo-coo, cunt.

Çok dağıldım yine. Ne diyorduk? Güzel bölümdü diyorduk. Görev kısmı kafa ütüledi ama geçen haftanın rüzgar gibi geçen acelesinden sonra bu sindire sindire yol alan Drag Race iyi geldi diyorduk. Artık televizyonumuzu bilgisayarımızı mücadeleden ziyade reality show sapıklığımıza deva bulmak için açtığımız da aşikar. O zaman geçen haftaki çemkirmelerimin üstüne eser miktarda dağıttığım övgülerle yazıyı tamamlamam yeterli gelir. Bu arada bir sonraki Snatch Game’li bölüm yanlışlıkla internete düşmüş sayın squirrel friend ahalisi. Reddit’ten linke ulaşamayanları yeşillendirebilirim dilerlerse. E bir sonraki hafta görüşürüz o zaman. Byeeeeeeee!

Keyfî Drag Race: Untucked

• Latrice’in reaksiyonlarından galeri yaptım kendime. Zamanı gelince hepsini kullanacağım.
• Trinity bana çok sıkıcı geliyor bu sezonda. All Stars 2 – Alaska gibi. Tamam, anladık, kazanmak istiyorsun. Ama birazcık salsan da içindeki insanı mı görsek acaba?
• Monique… Çok çabuk soğudum Amerika, çok çabuk hem de. Facts are facts.
• Yarışmaya gerçekten ilgi duyan ünlü yıldızlar konuk olarak alınınca mutlu oluyorum. Ciara, Kacey Musgraves ve ben bir ara toplaşıp kahve içelim.
• MANILA’NIN KIYAFETİ. Yani yukarıda söyledim de tekrarlamaktan kimseye zarar gelmez: MANILAAAAAAAAAAAAA!
• Monet vs. Valentina > Trinity vs. Monique
• Farrah seni çok özleyeceğim. Keşke bu sezonun Roxxxy Andrews’u olsaydın da bottom göre göre finale kalsaydın.
• Yeah well some of us don’t have to force storylines to get the air time.
• You ACTUALLY don’t love me.

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Manila Luzon, Valentina, Trinity the Tuck
⭐⭐⭐: Latrice Royale
⭐⭐: Naomi Smalls, Gia Gunn, Farrah Moan, Monique Heart
⭐: Monét X Change, Jasmine Masters

Bu tabloyu da böyle bölüm bölüm kendime göre renklendireceğim: