Akademi üyeleri ve sosyal medyadaki isyan olmasa neredeyse reklam arasına ötelenecek iki kategoriye geldi sıra: Kurgu ve görüntü yönetimi. Ne yazık ki iş kazananları seçmeye geldiğinde oylama branş özelinden çıktığı için bilhassa kurgu tahminlerinizde “en iyi” değil “en çok” olana yönelmeniz gerekiyor. Gerçi ben bu sene bu çokluktan epey memnunum. ACE’de aradığını bulamamış olsa da Vice’ın BAFTA’dan aldığı ödül umut verici. The Big Short ile neredeyse En İyi Film zaferine koşan Adam McKay’in yapımı makyaj dalında alacağı ödülün yanına bunu da eklerse 2 Akademi ödülü ile tamamlamış olacak töreni. Ah bir de Christian Bale, Rami Malek’in elinden o heykeli kapıverse… Ama nerede?

Hazır Malek demişken hatırlatayım, filmin berbat kurgusu “Ama yönetmen seti terk ettikten sonra elindeki enkazla John Ottman uğraşmak zorunda kaldı.” diyerek alkışlanmaya çalışılıyor. Öyle ki devamlılık hatalarını en sıradan izleyicinin bile fark edebildiği yapım kurgu işini yapan insanlar tarafından kendi etkinliklerinde ödüle layık görüldü! Çişli kaka pastası. Hani suratımı ekşitmek için bize bir sebep verebileceklerini düşünerek izleyin diyorum o yüzden töreni. Şu “En İyi Kurgu ödülünü alan En İyi Film dalını da göğüsler.” kafasını da atmış olalım bir de. 10 yılda sadece 4 yapım (Slumdog Millionaire, The Hurt Locker, Argo ve 12 Years a Slave) bu iki kategorinin de galibi olabilmiş.

KURGU
Kazanacak: Vice
Kazanabilir: Bohemian Rhapsody
Kazanmalı: Vice
Aday olmalıydı: Hereditary ve Burning’i aday etmeyeceklerini bildiğimden Mission: Impossible – Fallout diyeyim.

Alfonso Cuarón beyefendi zaten geceden En İyi Yönetmen ödülüyle ayrılacak, orası kesin. Ama bunun yanına En İyi Görüntü Yönetimi heykelciğini de eklemesi epey olası gözüküyor. Kafamızı karıştıran tek detay ASC’nin (Amerikan Görüntü Yönetmenleri Birliği) gidip Cold War’u seçmesi. Ancak bu kuruluşun Akademi La La Land derken Lion’ı, Life of Pi yerine Skyfall’u, Hugo’ya karşı The Tree of Life’ı ve Avatar’dan kaçıp The White Ribbon’ı ödüllendirdiğini de gördük. Yani buradan AMPAS’ın popüler olana, mümkünse En İyi Film dalındaki yarışta iddiası olana yöneldiği anlamını da çıkarabiliriz. Kldı ki Roger Deakins (Blade Runner 2049) haricinde 2006’daki Pan’s Labyrinth zaferinden beri En İyi Film adayı olmayan tek bir yapımın kazandığını bile görmedik bu dalı. Dolayısıyla rahatça Cuarón birkaç adım önde diyebiliyorum.

GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ
Kazanacak: Roma
Kazanabilir: Cold War
Kazanmalı: Protesto ediyorum, hiçbiri kazanmasın!
Aday olmalıydı: First Man

KURGU

BLACKkKLANSMAN

• Barry Alexander Brown: İkinci Oscar adaylığı. Brown ilk adaylığını En İyi Belgesel kategorisinde The War at Home (1979) ile almış ama ödülü kazanamamıştı.

BOHEMIAN RHAPSODY

• Barry Alexander Brown: İlk Oscar adaylığı.

THE FAVOURITE

• Yorgos Mavropsaridis: İlk Oscar adaylığı.

GREEN BOOK

• Patrick J. Don Vito: İlk Oscar adaylığı.

VICE

• Hank Corwin: İkinci Oscar adaylığı. Corwin daha önce de bir Adam McKay filmi, The Big Short (2015) ile aday olmuş ama kazanamamıştı.

GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ

COLD WAR

• Lukasz Zal: İkinci Oscar adaylığı. Zal’ın ilk adaylığı yine bir Pawlikowski filmiyle, Ida (2014) ile gelmişti ama ödülü kazanamamıştı.

THE FAVOURITE

• Robbie Ryan: İlk Oscar adaylığı.

NEVER LOOK AWAY

• Caleb Deschanel: Altıncı Oscar adaylığı. The Right Stuff (1983), The Natural (1984), Fly Away Home (1996), The Patriot (2000) ve The Passion of the Christ (2004) ile aday edilen Deschanel’in henüz ödülü yok.

ROMA

• Alfonso Cuarón: Bu yıl En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Özgün Senaryo dallarında da yarışan Cuarón’un toplamda onuncu Oscar adaylığı. Cuarón, Gravity (2013) ile yönetmen ve kurgu ödüllerini evine götürmüş, En İyi Film kategorisinde ise avucunu yalamıştı. Ayrıca Childen of Men (2006) ile uyarlama senaryo ve kurgu kategorilerinde yarıştığını, Y tu mamá también (2001) ile de özgün senaryo dalında adaylık elde ettiğini ekleyeyim.

A STAR IS BORN

• Matthew Libatique: İkinci Oscar adaylığı. Daha evvel Black Swan (2010) ile aday edilen Libatique ne yazık ki ödülü alamamıştı.