Eleştiri

Happy Death Day 2U

Yayınlandı

on

Yönetmen: Christopher Landon | Oyuncular: Jessica Rothe, Israel Broussard, Phi Vu, Suraj Sharma, Sarah Yarkin, Ruby Modine, Rachel Matthews, Steve Zissis, Charles Aitken, Laura Clifton, Blaine Kern III, Missy Yager, Jason Bayle | Senaryo: Christopher Landon (uyarlama), Scott Lobdell (karakterler) | 100 dakika | Korku, Drama, Komedi

Groundhog Day ve Scream referanslı ilk filmin elindeki bütçeyle en iyisini sunan matematiği gişede yüz bulunca ikincisi çekilen Happy Death Day, barışmamış yıldızımın kalmadığı korku/gerilim türünde bir gençlik filmi. Maceranın birinci ayağında öldükçe sürekli aynı güne dönen esas kızımızın seriyi tamamlayıp bu döngüden kurtuluşunu izlemiştik. Şimdi ise Happy Death Day 2U adını verdikleri yeni koşturmacada aynı üniversitedeki kuantum fiziği öğrencilerinin teneffüs projesi ile bir kez daha işkence bağlarına dönüyoruz. Her şeyden evvel daha da devamı gelecek olan bu konseptin göğsüne gere gere aptallıktan beslendiğini ve bundan hiç gocunmadığını belirtmek gerek. Ne acımasız ölümlerle oluk oluk kanı suratınıza fışkırtmak, ne de koltuğunuzda zıp zıp zıplatacak bir gerilim yaratmak gibi bir derdi mevcut. Amacı ergenlikten genç yetişkinliğe geçiş evresindeki anlamsız öfkelerden bütün slasher filmlere saygılı, oldukça da komik, yüz dakika elde edebilmek. Kendi içerisindeki tutarsızlıklarına rağmen seyirciyle iletişim kurabilmesi de bu sebepten. Jessica Rothe ismindeki genç yeteneğin başını çektiği kadro, bilumum iğrenme jesti ve göz devirmeyle hileli komedi/dramayı ayakta tutmaya çalışırken tonla çılgınlık arka arkaya sıralanıyor. Çoğu da çok kafa çalıştırmanızı gerektirmeyen klasik paralel boyut öykülerinin orijinlerinden beslenmekte. Önüne koyduğu örneklerden esinlenerek elde ettikleri yeni karışık kasette ne yazık ki karbonhidrat tüketmeyen kızlar birliği yerini iletişim problemleri çeken zekiyelere bırakmış, kötü karakterde de tatsız bir devir gerçekleşmiş. Bunların haricinde iki filmi mukayese ettiğinizde fazladan bir kusura rastlamak mümkün değil. Aynı titizlik ve ritim ile sonsuza dek o devasa kayayı tepeye taşımak zorunda kalan Sisifos’un eziyetinden zevk almaya bakıyoruz. Yeni dönem gençlik dizilerinden miras mizahı da cabası. Ama gariptir, verdiğim notu onayacak bir eleştiride bulunamıyorum Happy Death Day 2U’ya. Acaba problemim çok tahmin edilebilir bir yöne sapmasıyla mı alakalı? Ya da bu stüdyo sisteminin tutmuş her şeyi geri dönüşüme yollamasına mı tepki veriyorum istemsiz? Bilemedim. Temel travmasını ana karakterinin annesinin ölümü üzerine kurmuş olmasına bile bir itirazım yok çok da klişe olmasına rağmen. Ne de olsa mesaj bizi biz yapan tattığımız acılar, aştığımız engeller gibi çiğ fakat oldukça da hakikatli bir yere varıyor. Belki Israel Broussard’ın gerçek hayatta Trump’ı destekliyor olmasına karşı bir savunma mekanizması oluşturmuşumdur. Derinde bir yerlerde bu filmi sevmemem gerektiğini ancak saf eğlencesine düştüğümü biliyorumdur. Son bir seçenek de finaldeki o korkunç, merak etmeyin devamı geliyor sahnesinin yarattığı aı tat tabii. İhtiyacımız var mıydı, her şeyin tadını almışken bu Marvel özentiliği neden gibi sorularımla göç edeyim iyisi mi ben kendi köşeme. Verdiğim not için de “Oğlanlardan birinin adını Sadık koyam dedim. Mehmet anlar da kızar diye korktum. Caner koyduk adını. Ama ben içimden hep Sadık derim ona, bunu bilesin.” özetini geçeyim.

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version