Yaratıcı: Russell T. Davies | Oyuncular: Emma Thompson, Rory Kinnear, T’Nia Miller, Russell Tovey, Jessica Hynes, Ruth Madeley, Anne Reid, Dino Fetscher, Lydia West, Jade Alleyne, Maxim Baldry | 60 dakika | BBC One
Looking beni Instagram köşelerinde Russell Tovey’nin paylaştığı her resme beğeni bırakmaya mecbur ettiği günden bu yana hangi projede yer alırsa alsın peşinden koştura koştura gidiyorum. Neyse ki Years & Years, elinden Tofu – Banana – Cucumber serisi çıkmış, A Very English Scandal ve Queer as Folk gibi hatırı sayılır işlere imza atmış Russell T. Davies üretimi de Tovey için harcadığım mesai boşa gitmiyor. BBC’nin alıştığımız kuralcı hikâye anlatımından farklı bir noktada, yakın gelecekte dünyayı bekleyen felaketler üzerinden Britanya merkezli bir öykü anlatmakta Tovey’nin de dahil olduğu Years & Years adındaki mini dizi. Sağın anlamsız yükselişi, radikal grupların giderek sertleşen eylemleri, hayatımızın büyük bir kısmını işgal eden teknolojik gelişmeler, mülteci problemi derken siyaset konuşmadığımız tek bir anın kalmadığı bugünden başlayıp ileri tarihlere doğru tek bir aileyle dünyadaki korkunç manzarayı, olması muhtemel pek çok senaryo üzerinden gözlemlemeye koyuluyor. Black Mirror, bir anneanne turşusuna dönüşmeden evvel nasıl ki teknolojinin olası tesirleri üzerinden öyküler üretiyorduysa Years & Years’ta da teknoloji biraz daha arka plana atılıp politikanın kirli oyunlarından sebep fillerin hangi çimenleri pestile çevireceği resmediliyor. Bunu kan bağı taşıyan tek bir klan üzerinden anlatmayı tercih etmesi bana sorarsanız seyir zevkine fazlasıyla zarar vermekte. Ancak ihtimaller dahilinde gösterdiği her şeyin gerçekliği fazlasıyla yaralayıcı, ki dizi tamamen bu şok etkisinden besleniyor zaten. Şimdi size cehennemi göstereceğim ama bu cehennem filmlerde, dizilerde gördüğünüz kıyamet sonrası hayatta kalma koşturmacası değil, bizzat Trump’ın önünü açtığı şaklabandan bozma devlet adamları yolundan giden bir politikacının izinde Birleşik Krallık’ın yarını olacak diyor. İbretlik tahminleriyle önüne geçemeyeceğimiz bir karanlığın izini sürerek pesimist olmaya müsait beyinlerimize yeni yeni endişeler enjekte ediyor kısacası. Bunu yaparken de oldukça şaşalı bir kadro oluşturmuş Russell T. Davies. En büyük zebani olarak Emma Thompson’ı ülkenin önemli pozisyonlarından birine kondurmuş. Çivisi çıkmış dünyaya ayak uydurmak üzere de Russell Tovey haricinde Rory Kinnear, Jessica Hynes, Dino Fetscher, T’Nia Miller gibi yetenekli isimleri bir araya getirmiş. Trans-insan hayali, dördüncü bölümde dizinin seyrini değiştiren iltica öyküsü gibi onlarca yaratıcı fikrin buluşma noktası çok da iyi performanslarla servis ediliyor kısacası. Bir şeye kulp takacak olursak eğer, o da İngilizliğin doğasından gelen bu yorgun batakhanede mizahı asla kaybetmeme ısrarı olabilir. Tüm parçalar bir dağılıp bir toplanırken arada nefes almak için karakterlerin de yaşadıkları hüsranların hakkını vermesini çok arzu ediyorsunuz. Yalnız bu komedi unsurunu asla diziden ayırmama tercihini bitmek bilmeyen yıkımlarla doğru orantılı olarak kullanmaya özen göstermişler. Yok yahu bu başımıza gelmez diye inkâr edemediğiniz hadiseler meydana gelirken hasarı azaltıp havayı yumuşatsın diye aralara serpiştiriliyor tutarsızca. Kalanı da işte… Geleceğe hazırlık 101. MVP: Anne Reid (Muriel Deacon)
