Yönetmen: Tyler Perry | Oyuncular: Janet Jackson, Thandie Newton, Whoopi Goldberg, Phylicia Rashad, Anika Noni Rose, Loretta Devine, Kimberly Elise, Kerry Washington, Tessa Thompson, Macy Gray, Michael Ealy, Omari Hardwick, Hill Harper, Khalil Kain, Richard Lawson | Senaryo: Tyler Perry (uyarlama), Ntozake Shange (şiir) | 133 dakika | Drama
Siyah sinemasının dünüyle bugünü arasında bir köprü arıyorsanız, seksenlerde sükse yapmış komedyenlerin elinde tuttuğu uzun bir dekattan sonra sinema salonlarını doldurma konusunda Tyler Perry’nin eline su dökebilen olmadı. Tiyatrodan televizyona oradan da beyazperdeye geçiş yapan Perry’nin Oprah Winfrey ile kurduğu ortaklık ikisinin de kasasına milyon dolarlar olarak dönerken Madea başta olmak üzere tamamı kârlı, alışılmışın dışında bir filmografi kurdu kendine Perry. Bu yüzden #BlackLivesMatter etiketine ayırdığım Pride seçkisinde Bay Madea’yı görmezden gelmek, ele aldığımız sinemanın içinde bulunduğumuz zamandaki hâlini tanımamak olurdu diye düşünüyorum. Çalışkanlığıyla da bilinen Perry’nin işlerinden For Colored Girls’ü seçmemdeki amaç ise kendi cemiyeti içerisinde kurduğu ağın boyutlarını da görebilmek içindi biraz. Ntozake Shange’nin şiir ve müziği buluşturan For Colored Girls Who Have Considered Suicide / When the Rainbow is Enuf isimli eserinden uyarlanan bu yapım 10 farklı kadının, ait oldukları sınıf ve ırk sebebiyle karşılaştığı zorluklar üzerinden klasik bir kesişen hayatlar hikâyesi anlatıyor. Bir dönem şansını perdede denemiş Janet Jackson’dan büyük duayen Whoopi Goldberg’e, yıldızı bu projeden daha sonra parlayan Kerry Washington’dan Loretta Devine gibi efsanelere kadar inanılmaz bir kadronun muhtemelen tiyatro sahnesinde seyirciye çok daha iyi tercüme edilebilecek sosyal açımlamasını izliyoruz. Ama mesele anahtar kelime “tiyatro”da bitiyor. Dramatik bir bütünlük kurmanın inanılmaz zor olduğu bir tekst var zaten ortada. Tyler Perry yaptığı seçimlerle on farklı öykü arasında organik bir bağ yaratmayı da becerememiş. Ufak kesitlerde, empati kurmanın çok da mümkün olmadığı mizansenleri üst üste koyup monolog üstüne monolog parçalanmasına maruz kalıyoruz. Sadece 10 yıl öncesinde çıkmış bir yapımın ait olduğu dünyaya bu denli sağır yaklaşması da ayrıca enteresan. Ancak Perry’nin olayının biraz bu olduğunu da biliyorum. Kendi kurallarını koyduğu bir evrende yalnızca ezber ettiklerini tekrarlamaya yatkın bir hikâye anlatıcısı. Hele ki cinsel saldırının bulunduğu kısımda kameranın arkasından kendini konumladığı yer, boşluğu doldurduğu o problematik diyaloglar… Temsil ettiği komünitenin bile kendisiyle alakalı olarak ikiye bölünmesine şaşmamalı. Buradaki ticari başarı da bizdeki lümpenlere hizmet eden Recep İvedik serisiyle mukayese edilebilecek bir yere gidiyor özetle. Salonları doldurmak adına yapılan tatsız, ham manevralar zinciri. For Colored Girls de öz önemini fazla vurgulayan, dinin temeli oluşturduğu o gospel trajedilerinin arasında kayboluyor.