RuPaul's Drag Race

Keyfî Drag Race All Stars Tekrarı 5×3

Yayınlandı

on

Ama ne gereksiz bölümdü be… Drag Race’in beşinci All Stars çıkarması Shea Couleé’nin sezonu olarak işlev görürken üçüncü haftasında öyle bir tökezledi ki kadroyla, seriyle ve franchise’ın gittiği yerle alakalı ne kadar tereddütümüz varsa hepsi tekrardan su yüzüne çıktı. Kronolojik startımızı verelim biz yine. Efendim geçtiğimiz bölüm Ongina gitti. Kendine oy vererek pes eden orijinal sezon kraliçemizin ardından Miz Cracker’ın anlamsız “BURADA OLMAK İSTİYORSAN BUNU GÖSTERMELİSİN KEŞKE TİPEKS KULLANAYDIM” çıkışı gündeme getirildi doğal olarak. Burada Cracker’ın ve kendisine aleni saldırıda bulunan Alexis Mateo’nun karşılıklı iyi televizyon sunma motivasyonuyla hareket ettiklerinin bilincinde olmakta fayda var bence. Ben iki tarafın da lanse edildiği gibi kötülük için kötülük kazıyan drag queenler olduğuna pek inanmıyorum. Ama program onları öyle servis ediyorsa da yemeye hazırım.

Şu aralar Reddit ve benzer Drag Race başlıklarında Cracker’ı savunmaya geçenlerin zamanında Vixen’a, Kennedy’e, Brita’ya gösterdiği tepki üzerinden inanılmaz bir kavga dönüyor. Yani burada da beyaz queenlerinin utanmaz arlanmaz cadaloz olmasına katlanamayan pasaklı beyaz twinklerin artık alışkanlık yaratan tavrı mevcut. Verilen her isyanı doğru buluyor, Cracker’ın perspektifini de az buçuk anlıyorum. Ama ablacığım anksiyete diye ağlayacaktıysan boyundan büyük sularda yüzmeye kalkışmayacaktın. Böyle realite şovları izleyince ah şu su bulandırıcılığımla ben de katılsam herkesi birbirine katsam diye içimden geçiriyorum bu arada. Keşke drag yeteneğim olsa, ne bileyim ya da Türkiye’deki zeka seviyesinin yerlerde süründüğü programlardan birine katılsam da televizyon altını yaratsam. Bu toprakların Tiffany New York Pollard’ı olsam. Aaah ah… Hayallerin küçüklüğüne bakın yalnız.

Ne diyorduk? İki taraf da iyi televizyon verme çabaları içerisindeyken Cracker nasıl ki geçen hafta Ongina’ya anlamsızca yüklendiyse, Alexis’in üstüne Mayhem’in de Gia Gunn ekolünden yürüyerek daha çok yayın vakti kazanmak için Cracker üzerinden olmayan bir anlatı yaratmaya çalıştığını düşündüm ben açıkçası. Bunun finalde Shea Coulee’nin adını seçmesiyle alakası olabilir mi? Belki. Ama nihayetinde hiçbir gelin gibi ben de robot değilim. Duygularımla hareket ettiğim için özür dilemiyorum. Rekabet ortamının içlerindeki şirret yaratıkları ortaya çıkışı, en nihayet drag queen olmanın doğasında yer alan pişmanlıksızlık All Stars 5’te önceki serilere oranla daha çok kendini hissettirmekte. Şikayetçi miyiz? Asla. İş fiziksel saldırıya dönüşmediği müddetçe her türlü psikolojik savaşın ortasında kalmaya, patlamış mısır stoklarımızı eritmeye varız!

Bölümün gereksizliğiyle ilgili yaptığım yoruma döneyim… Açıkçası bu otel odası yaratma fikrinin ne işe yaradığı/yarayacağı hakkında en ufak bir fikrim yok. Geçen All Stars serisinde kulüp ortamı ve onu tanıtmak üzerinden bir şalanj yapmışlar, Club 96 gibi ikonik bir şey çıkmıştı. RPDR, drag queenleri gerçek hayatta karşılaşabilecekleri mücadeleler üzerinden mikro görevlerle sınarken otel odası tasarlamanın kariyerlerinde neye denk düştüğünü anlamakta güçlük çektim. Kaldı ki bütçe olarak All Stars 4’ün de altına düşülmüş. Dolayısıyla eldeki imkanlarla çıkan her şey bir çöplüğü andırıyordu. Altın Kızlar’ı asla hatırlatmayan bir virane, orman ortasında üre koklatan altın duş ve sadece altın, para, zenginlik diye fısıldayan iki Club 96 özentisi…

Şovun tamamen komedi bazlı bir şeye dönüşmesiyle ilgili de ufak fenalıklar geçirmiyor değiliz. Yani RuPaul’u güldüren köşeyi dönüyor. Eğer tamamen podyum bazlı bir görevden bahsetmiyorsak, bölümün esası “tasarım” olsa bile Ru ona en çok kahkaha attıranın peşine düşüyor. Bu bölümde Mayhem ve Blair’ı çok beğenmiş olması da apayrı bir mesele. Aynı esprinin yüzlerce defa tekrarlandığı, üç grup içerisindeki en zayıf prezentasyondu benim için. Üstelik üçü bir arada kılıklarının da ayrı ayrı rezalet olduğunu düşünüyorum hem Mayhem’in, hem Blair’ın. Pit Stop’ta Bob güzel söylemiş, Blair eğer ki bu elbiselerinden herhangi biriyle tek başına çıksaydı sahneye direkt tabanı boylardı. Kötü, daha kötü ve en kötü sıralamasında Mariah’nın da kıyafetleriyle bu ikisinin yanında adının anılması şart. Çok sevdiğim bir queen olmasına karşın Mariah’nın bedenini tanıdığına dair derin şüphelerim var.

Kalan sağlarla ilgili de ne desem bilmiyorum. India harika gözükmesine karşın görevde yok oldu. Ne yaparsa yapsın kişiliği bu büyük personaların yanında parlamaya yeterli gelmiyor. Shea’in aldığı eleştirileri de epeyce anlamsız buldum. Yani oturup muhteşem diye savunacak hâlim yok. Hâlâ makyajı ve bilhassa peruğuyla sorunlarım var ama Cracker üçü bir arada ne demek anlamamış, Juju gitmiş Party City’den alışveriş etmiş, demin adını saydıklarıma zaten gelmiyorum… Cidden Shea’in kanatçıkları mı rahatsız etti seni Ross bebeğim? Garip. Ama Drag Race yapımcılarının da böyle erken bir dramaya ihtiyaçları vardı galiba. Baksanıza bölümün üzerinden iki gün geçmesine rağmen hâlâ Shea Coulee’ye karşı işlenmiş devasa günahı konuşuyoruz. Hepsinin cehennemde yanması dileğiyle. Amen.

Drag Race formatında üçüncü kez mücadele veren Jujubee nihayet makus talihine karşı gelip ilk görev birinciliğini alınca (o da mecburi bir birincilik, cidden seçenek yoktu) bir başka rekorunu da egale etti ve bir lip sync’te yenik düştü. Yvie’nin ve Shea’in şovlarından sonra inanılmaz zayıf kalan Monet X Change – Jujubee karşılaşmasını tez vakitte hafızalarımızdan silebiliriz umarım. Yalnız aldığı birincilikten sonra iki kez üst üste tabana yerleşen India’yı neden hâlâ elemediklerini anlayabilen var mı? Herhâlde ilk bölümdeki zaferinin etkisi altında karne üzerinden karar almaya devam ediyorlar. Umuyorum önümüzdeki hafta sepetlenir. Bence gerekli intikamı aldı kaderinden ve Derrick Barry’den. Evinin yolunu tutmasının tam zamanı!

Sonuç olarak çabucak unutmak istediğimiz bir haftanın sonuna geldik sevgili lubuşdaşlarım. Sırayla India, Blair ve Mayhem’i de sepetler önümüze bakarız diye umut ediyorum. Bu arada sezonun bölüm sayısı sebebiyle herhangi bir geri dönüş yaşanmayacağa benziyor. O yüzden kafamız rahat önümüze bakabiliriz. Yalnız finalde bu demokratik sistem devam eder mi düşüncem var. Top 4’dan Top 3’ye ya da Top 3’den Top 2’ya geçerken kızların oylamasına izin verir mi Ru? Bir Shangela skandalı daha yaratır mı? Gerçi Shea Coulee’ye oy vermezlerse ellerinin kırılacağını bildiğinden zannetmiyorum ekibin de çekineceğini. Neyse. Bekleyelim, görelim. Neredeyse yolu yarıladık sayılır zaten. Hadi allahın adıyla: Shea. Coulee.

KDRAST: Untucked

  • SHEA. COULEE. Yeteri kadar söylemediysem diye tekrar etmek istedim. SHEA. FUCKING. COULEE.
  • Cracker’ı komik bulan bir tek benim galiba. Bu saçma görevde de yaptığı her espriye kıkırdadım.
  • Blair neden siyah biriymiş gibi davranıyor? Ağzımın içerisine sokmak istediği personanın plastik koktuğunun farkında değil mi?
  • Jujucuğum Meh-hem Miller konusunda nasıl da haklı çıktı ama. Her RPDR mezununun ölüp bittiği Mayhem belki iyi bir drag queendir ama asla iyi bir drag racer değil.
  • Juju’nun kedi monologu!!!!
  • Pit Stop > Drag Race
  • Second language my ass.

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Shea Couleé, Jujubee, Miz Cracker
⭐⭐⭐Alexis Mateo
⭐⭐: Ongina, Mariah, Mayhem Miller, Blair St. Clair
: India Ferrah, Derrick Barry

Ben jüri üyesi olsaydım…

Yarışmacı 1 2 3 4 5 6 7 8
Alexis Mateo HIGH HIGH SAFE          
Blair St. Clair SAFE LOW LOW          
India Ferrah WIN BTM2 BTM2          
Jujubee SAFE HIGH WIN          
Mariah SAFE SAFE BTM2          
Mayhem Miller BTM2 SAFE LOW          
Miz Cracker HIGH SAFE SAFE          
Shea Couleé SAFE WIN SAFE          
Ongina LOW BTM2            
Derrick Barry BTM2              

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version