Dizi Eleştirisi

Unorthodox (Mini Dizi)

Yayınlandı

on

Yaratıcılar: Deborah Feldman (otobiyografi), Anna Winger, Alexa Karolinski, Daniel Hendler (uyarlama) | Oyuncular: Shira Haas, Amit Rahav, Jeff Wilbusch, Alex Reid, Ronit Asheri, Gera Sandler, Dina Doron, Aaron Altaras, Tamar Amit-Joseph, Aziz Dyab, David Mandelbaum, Delia Mayer | 60 dakika | Netflix

Ortodoks Yahudiliği olarak özetlenebilecek bir Musevi mezhebi olan Hasidiklik hakkında çok hikâye izlediğimiz söylenemez; ama yakın tarihte tıpkı şimdi konuşacağımız Unorthodox isimli mini dizi gibi Netflix bünyesinde gösterilmiş One of Us’ta her tutucu dinin rutini olduğu üzere bütün zulmünü kadınlara yönelten bu cemaati tanımıştık biraz. Alman-Amerikan ortak yapımı Unorthodox, içine doğduğu topluluğa ait hissetmeyen bir kadının öyküsünü konu alıyor. Bunları bizzat yaşamış Deborah Feldman’ın kitabından uyarlanan dizi Esty isimli ana karakterinin Williamsburg, Brooklyn’deki açık cezaevini andıran hayatından kaçıp Berlin’e gidişi ve hayalini kurmaya dahi çekindiği şeyleri birer birer yapmaya başlamasıyla açıyor kapılarını. Fazlasıyla bağnaz bir çevre söz konusu olduğu için Esty firar ettiği hayattan hemen kurtulamıyor tabii ki. Erken yaşta evlendirildiği eşi ve her türlü kötü adam klişesinin tek vücutta buluşmuş bilmem hangi göbekten kuzeni de onu bulmak üzere peşine takılıyor. Sonrasında hem Esty’nin sıfırdan kurmaya çalıştığı düzeni, gün ışığıyla buluşmasını hem de cinsiyetçi inancının onu bu noktaya taşıyan bütün ritüellerini teker teker izlemeye koyuluyoruz. Unorthodox’ın kapana kısılmış her kadına, psikolojik ve fiziksel şiddetin dinle alakası olsun olmasın her türlüsüne karşın verdiği savaş için güçlü bir mesaj sunduğuna şüphe yok. Esty’nin bütünüyle yoktan var olma mücadelesi tanrıyla olan münasebetten, cinsiyetten de öte kimliği alakadar eden bir yerden besleniyor ne de olsa. Ancak iyi niyetine karşın çok incelikli ya da yetkin bir dizi olduğunu iddia edemiyorum Unorthodox’ın. Herkesin belli renklere ve klişelere yerleştirildiği yersiz uzun yerli dizilerimiz gibi cetvelle çizilmiş melodramlarda boğuluyor çoğunlukla. Etsy’nin konservatuara girme, müzisyen olma hayalleri anlatının bel kemiğini oluşturmasına karşın bu konudaki iki patlama anını da ne iyi yönetebiliyor, ne de iyi yazabiliyor projenin arkasındaki isimler. Ana akımın dillere pelesenk olmuş hikâye anlatma biçimlerinden yararlanmasında da bir sakınca yok aslında. Ancak suda arınıyoruz, bilgisayar başına geçince yüce güçleri sorguluyoruz, dönüp dolanıp Sıla’nın, Zerda’nın matematiğini kullanıyoruz. Burada bize cazip gelenin anlatımdaki ustalık değil de, pek hâkim olmadığımız bir çevrede voyörlük (daha iyi bir çeviri yok üzgünüm) yapabilmek bana kalırsa. Neyse ki Etsy’i canlandıran Shira Haas ve dans arkadaşı Amit Rahav’ın performansları bu ATV logosunun eksik olduğu koşuşturmacada bizi finale kadar taşıyor. Yoksa övülecek bir şeyler aramaya yeterli motivasyonu bulabilir miydik şüpheliyim.
MVP: Shira Haas (Esty Shapiro)

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version