Yönetmen & Senaryo: Michel Franco | Oyuncular: Naian Gonzalez Norvind, Diego Boneta, Mónica Del Carmen, Fernando Cuautle, Darío Yazbek, Eligio Meléndez, Roberto Medina, Patricia Bernal, Lisa Owen, Enrique Singer, Gustavo Sánchez | 88 dakika | Drama
Nomadland’in Altın Aslan ile buluştuğu son Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü evine götüren New Order, orijinal adıyla Nuevo Orden, After Lucia’dan bu yana her filmiyle uluslararası festivallerin onayını almış Meksikalı yönetmen Michel Franco’nun imzasını taşıyor. Zengini yersek her şeyin daha iyi olacağına can-ı gönülden inandığımız çağdaş düzeni 2021’de zirvesine ulaştırarak beyaz, paralı Meksika ahalisinin sosyoekonomik olarak üstün geldiği işçi sınıfı tarafından çıkan sözde kurgusal isyanlara çevirmiş kamerasını. Bir tarafta evlenmek üzere olan kızlarının mutlu gününe hazırlanmakta, varlıklı, gösterişçi, üst tabakaya ait ve bu kesimin bütün özelliklerini barındıran bir aile var. Eski çalışanları, eşinin ameliyatı için gereken yüklü miktardaki parayı borç almak üzere bu özel günde kapılarını çalıyor. Ancak bir taraftan da sokakları işgal etmiş isyancılar, güvenliği sağlamaya çalışan polisler, kısacası kaosa oldukça yaklaşmış bir manzara mevcut. Saatli bombasını da iki dünyanın birbirine tam anlamıyla değdiği, merkezine aldığı ailenin feleğin çemberine giriş yaptığı ana ayarlamış. Sonrası kelimenin tam anlamıyla katliam. Franco kadraja giren herhangi bir karakterin güvende olmadığı, öfkenin koşulsuz şartsız şiddete dönüştüğü, her karesi kana bulanmış bir film çekmiş. Bastırılmış, emekleri çalınmış, yolsuzlukla kazanılan paralar yüzünden birileri tarafından üzerlerinde kurulan hakimiyete artık dur demek istemekteki kalabalığın neden sokaklara döküldüğünü anlamak kolay. Ama ne enteresandır ki, Franco bunlar patronlar bunlar da onlar için çalışmış insanlar demek haricinde herhangi bir perspektif, özgeçmiş ya da ayrıntı eklememiş senaryosuna. Öyle ki beyaz geçerliliği olacak ten rengine sahip oyuncularla o görkemli villaları doldurup, Meksika’nın esas yerlisine de yalnızca isyancı, kundakçı, katil, tecavüzcü rollerini vermiş. Film kendi içerisinde öylesine ürkütücü bir yere sürüklenmiş ki, yönetmen/senaristin esas amacı ifade güçlüğü altında ezilerek yok oluyor zaten. Zengine üzüldüğümüz, iki dünyanın arasında kalana da senin layığın dar ağacı diyen kafası karışık bir kargaşa. Dur durak tanımayan hiddetinin, ordu ayağında da irtikâp üzerine başka bir portre var mesela. Ama Franco’nun umurunda olan şey hiçbiri değil bence. O sadece dünyanın yandığını izlemek, iyiyi kötüyü sırf hayattaki şansları yüzünden değerlendirerek belirlemek, kafa kesen tiyatrosunda tanrıcılık oynamak istiyor. Ve ne acıdır ki, bu film bir şekilde seyirciden istediği yüzü bulabilecek. Daha geçtiğimiz yıl incel kültürüne alkış tutan Joker’de zorbalığın ne olduğu hakkında en ufak bir fikri olmayan kalabalıkların ellerine maskeler alıp mevcut her türlü sokak hareketinde belirdiğini izledik. Burada da sırf yan gözle baktığımız cüzdanı kabarıkların oluk oluk kanları dökülüyor sokaklara diye, aynı galeyancı nüfusun yaralarını kaşımasıyla muhattap olacağız. O yüzden yanlış ve kötücül bulduğum kadar tehlikeli olduğunu da düşünüyorum New Order’ın. Politik anlamda mücadelenin aynı tarafında omuz omuza verdiğimize neredeyse emin gibiyim. Fakat bu ifade ediş biçimiyle varılacak bir durak olduğu şaibeli. Seni sevmiyorum çünkü paran var ve benim yokçuluğun bile bir adabı olmalı. Hele ki kitlelere bu kadar kolay ulaşabildiğimiz bir sanat dalı mevzubahis ise…
Merhaba, gelinin neden öldürüldüğünü ve olaylarda başkumandanın rolünü (fidyeyi alanları neden evde yakalattı vs) biliyor musunuz? Nasıl öğrenebiliriz? (New Order)
Mesut Yeğenoğlu
31 Ekim 2021 at 17:05
Merhaba, gelinin neden öldürüldüğünü ve olaylarda başkumandanın rolünü (fidyeyi alanları neden evde yakalattı vs) biliyor musunuz? Nasıl öğrenebiliriz? (New Order)