Yönetmen: Max Barbakow | Oyuncular: Andy Samberg, Cristin Milioti, J.K. Simmons, Peter Gallagher, Meredith Hagner, Camila Mendes, Tyler Hoechlin, Chris Pang, Jacqueline Obradors, June Squibb, Jena Friedman, Tongayi Chirisa, Dale Dickey | Senaryo: Andy Siara | 90 dakika | Komedi, Fantastik
Saturday Night Live mezunu Andy Samberg günümüz politik iklimini sonuna kadar sağarak, güldürmek namına işlev görmeyen Brooklyn Nine-Nine isimli fecaat televizyon dizisinde sınırlarını göremediğimiz yeteneğini boşa harcarken araya böyle birkaç uzun metrajlı iş sığdırabilmeyi başarıyor artık. Adaşı Andy Siara’nın AFI’da öğrenci iken yazdığı ve henüz gün yüzü gören filmi, Sundance’te seyirciyle buluştuktan sonra Neon – Hulu ortaklığının parçası olarak dijital ortamda yerini almıştı. Ben de çok önceden izleyip karalamadıklarım listesinde başı çeken Palm Springs’i bugün aradan çıkaracağım. Groundhog Day’in bilimkurgu esansını Leaving Las Vegas’ın hayattan bezginliğiyle buluşturan, komfor alanlarımızı hayatımızın en vasat gününe çakılıp kalsak biz ne yapardık sorusuyla yeşillendiren yapım klasik romantik komedi kurallarını çok da ihlal etmeden kendi oyun bahçesini yaratan keyifli bir seyirlik. O kapana kısılma hâliyle alakalı olarak bir süre elini gizleyerek kendince yeni bir şeyler denediği bile söylenebilir. Yalnız senarist Siara ve filmini başı boş bırakan yönetmen Max Barbakow’dan ziyade, Palm Springs’in gücünü oyuncu kadrosundan aldığını söylemekte yarar var. Öyle ya da böyle, televizyonun reddedilemez etkisi sayesinde hayatlarımıza girmiş yüzler hatırı sayılır güldürü performanslarıyla hazmı kolay şenliği birkaç adım ileriye taşıyor. Çünkü kendi içerisinde, bilhassa karakter yaratırken yaptığı seçimlerle alakalı, pek büyük tembellikleri var filmin. Kadın ana karakterinin özünden nefret edebilmesi için seçtiği kolay yol senaryonun eril birey tarafından yazıldığını hatırlamamıza yardımcı olup iç geçirtiyor. Yalnız bu kusurlarını da hazine niteliğindeki ek hikâyeleri ve cameo dediğimiz rüzgâr gibi geçen rollerle kapamaya çalışmış. J.K. Simmons ve Dale Dickey kadraja girdiği anda Palm Springs’in açık havada klostrofobi tattıran ritmi yükselişe geçip en nihayetinde yarını (istese de) düşünemeyen bu iyi kalpli komedi hantallığını üzerinden atıyor. Finale yakın yarattığı çözümsüzlüğü bir kapanış anı olarak seçse çok daha seveceğime inandığım yapımı Altın Küre’nin çalgılı çengili kanadında göreceğimizi umut ediyorum. Nitekim adını tekrar anarak yer işgal etmek istemediğim dizisiyle HFPA tarafından ödüllendirilen Andy Samberg oyunculuğunda geldiği zirveye kırkların ona ne kadar yaradığını ispat eden çehresiyle kutsamış. Tecavüz komedisi How I Met Your Mother’ın çalakalem çıkartılmış annesi olduğu için yersiz yüklenilen Cristin Milioti’yi de bir şekilde sahiplendiği bu tip delidir ne yapsa yeridir kadınlardan biri olarak izlemenin verdiği keyifle, büyük bir kısmını zor hatırladığım filmi izleyişimin beşinci ayını kutlayarak uğurluyorum izninizle. Tembelliğim için koca bir alkış!
