Dizi Eleştirisi

We Are Lady Parts (1. Sezon)

Yayınlandı

on

Yaratıcı: Nida Manzoor | Oyuncular: Anjana Vasan, Sarah Kameela, Juliette Motamed, Faith Omole, Lucie Shorthouse, Aiysha Hart, Zaqi Ismail, David Avery, Shobu Kapoor, Sofia Barclay | 30 dakika | Channel 4

Tadı damağımızda kalan Channel 4 komedilerinin en yenisi olarak We Are Lady Parts, yaz başı seyirci karşısında verdiği sınavdan başarıyla çıktı. Altı bölümlük kısacık süresiyle alıştığımız Brit güldürüleri gibi tadı damağımızda kalan bu şahaneliğin seyir ömrü tek seriyle kısıtlı kalmayacak besbelli. Müslüman reprezentasyonu ve punk’ın ölmediğine dair beyanlarıyla her şeyden evvel “eşi benzeri bulunmaması” kutusunu bir hayli iyi dolduruyor zaten. Kısaca konusuna değinecek olursam… Yakın arkadaşlarının hepsi uygun kısmetlerle hayatlarını birer ikişer birleştirirken evlilik hayalleriyle yanıp tutuşan Amina, bir tesadüf eseri kendini Lady Parts isimli bir müzik grubunun seçmelerinde buluyor. Menajerlerine kadar tamamı Müslüman kadınlardan oluşan bu tatlı punkçılar, Amina’nın gitar çalma konusundaki yeteneklerini önceki yaşanmışlıklardan (sürprizi kaçmasın esprinin) bildiği için müzisyen olmak gibi bir hayali bulunmayan Amina’yı bir şekilde gruba dahil etmenin bir yolunu buluyor ve sonrasında da macera start alıyor. Bir anda şöhretle tanışan ya da madem punk diyoruz inançlarımız rafa kalksın gibisinden bilindik numaralarla pek muhattap olan bir dizi değil We Are Lady Parts. Öncelikle bütün karakterlerin, karikatüre yakın olsalar bile, hayatın içinden gerçek dertlerle meşgul olmasına özen gösterilmiş. İçine girdiği kültürü de bir şaka malzemesi olarak kullanırken ona gülmemize değil onunla birlikte gülmemize izin veriyor ayrıca. Hoşuma giden kontrastlardan biri ana karakterimiz Amina’nın ailesinin ona kıyasla inançlarını hayatının merkezinden biraz daha uzaklaştırmış insanlar olabilmeleri. Jenerasyonlar arasındaki tezatı tam tersine çevirerek yeni bir dinamik yaratmaları hikâyenin bütün akışını değiştirmiş. Öyle ki Amina’nın öyküsünü de dinsizleşmeye indirgeyerek, punk müzikle buluştuğu anda inançlarından uzaklaştırmıyor. Tabii ki de münasip bir eş arama kısmından düşünüldüğünden, Amina’nın çalgıyla çengiyle içli dışlı oluşu o geleneksel portreyi yıksa da müzik ne başörtüsünü çıkartıyor, ne de Allah’ı ile arasına giriyor. Şunu da eklemek istiyorum; Birleşik Krallık gibi günden güne dil, din, ırk çeşitliliğinin giderek artışa geçtiği topraklarda yaşantıları anlatılmamış kalabalıkların doğru temsillerini izliyor olmanın getirdiği bir haz var. Pek çok BBC imzalı suç dizisinde ve tabii Amerika denklerinde aşina olduğumuz İslamofobi’nin tadına baktığımız için yepyeni bir sayfa açmışız gibi hissettiriyor We Are Lady Parts. Bunu kadın ağırlıklı bir kast ile yapıyor oluşu da ekstra bir beceri. Benim şikayetlerimden biri, nedense son dönemde bir öcüymüş gibi davranılan influencer olma mertebesinin yine dizideki tek kötü olarak seçilmesi. Karakterlerden travmaları sağolsun anarşiyi en çok benimsemiş Saira’nın karşı olduğu her şey tek bir bedende birleşmiş ve o da Z jenerasyonundan bir influencer eylenmiş. Haricinde birbirine sahip çıkan kadın gücünden aileyi hem yıkılabilir hem de iyileştirici bir müessese olarak göstererek dengeyi sağlamasına kadar her tarafıyla muazzam. Güldük mü? Güldük. Kalplerimiz eridi mi? Eridi. E tamam o zaman, güzel sakallı Bashir için gelsin ikinci sezon!
MVP: Anjana Vasan (Amina)

Yorum yazın...Cevabı iptal et

Exit mobile version