Oscar 2024

96. Akademi Ödülleri – Son Aday Tahminleri: Part I

Yayınlandı

on

Ve geldik zurnanın zırt dediği yere… Oscar yarışını çevrimiçi takip etmemin 16. yılında şunu rahatlıkla söyleyebilirim en çok adayların açıklandığı günde heyecanlanıyorum. Sonrasında ardı arkası kesilmeyen törenlerle her şey çok barizleştiği için bir keyfi kalmıyor. Töreni bile aslında bir sürpriz çıksa yeter diyerek beklentileri çok düşürüp izliyorum. O yüzden 23 Ocak Salı günü TSİ 16.30’da açıklanacak adayları büyük bir merakla bekliyorum. Gelenek olduğu üzere sizlerle yine son tahminlerimi paylaşacağım. Ama öncesinde hiç yapmadığım bir şey yapıp son 10 yıldaki aday tahmini istatistiklerimi paylaşayım istedim. Oscar tahmininde iddaacı erkek kültürüne pek karşı olsam da şeffaflıksa şeffaflık!

  • 2022: %75,2 (Tamamı) | %77,5 (Kısalar hariç) | %86,3 (Büyük 8 kategori)
  • 2021: %70,4 (Tamamı) | %76 (Kısalar hariç) | %77,5 (Büyük 8 kategori)
  • 2020: %79,5 (Tamamı) | %81,4 (Kısalar hariç) | %88,4 (Büyük 8 kategori)
  • 2019: %74,5 (Tamamı) | %77,6 (Kısalar hariç) | %78,6 (Büyük 8 kategori)
  • 2018: %75,3 (Tamamı) | %77,5 (Kısalar hariç) | %85 (Büyük 8 kategori)
  • 2017: %72,7 (Tamamı) | %75,5 (Kısalar hariç) | %77,3 (Büyük 8 kategori)
  • 2016: %77  (Tamamı) | %80,3 (Kısalar hariç) | %85 (Büyük 8 kategori)
  • 2015: %72 (Tamamı) | %69,9 (Kısalar hariç) | %72,5 (Büyük 8 kategori)
  • 2014: %76,2 (Tamamı) | %76,2 (Kısalar hariç) | %80 (Büyük 8 kategori)
  • 2013: %74,1 (Tamamı) | %74,1 (Kısalar hariç) | %83,6 (Büyük 8 kategori)
  • 2012: %67,7 (Tamamı) | %67,7 (Kısalar hariç) | %71,1 (Büyük 8 kategori)
  • 2011: %67,1 (Tamamı) | %67,1 (Kısalar hariç) | %75,9 (Büyük 8 kategori)
  • 2010: %78 (Tamamı) | %78 (Kısalar hariç) | %88,8 (Büyük 8 kategori)
  • 2009: %77,3 (Tamamı) | %77,3 (Kısalar hariç) | %88,8 (Büyük 8 kategori)
  • 2008: %71,7 (Tamamı) | %71,7 (Kısalar hariç) | %77,5 (Büyük 8 kategori)

Bütün her şeyi ortaya döktüğüme göre artık esas meselemize dönebiliriz. İşitsel kategoriler, uluslararası film, animasyon ve belgesellerle başlayalım bakalım. Hislerimi karıştırmadığım, AMPAS gibi düşünebildiğim, 2020 yılındaki rekorumu da egale ettiğim bir sene olması dileğiyle. Başlıyorum…

ÖZGÜN MÜZİK

[one_fifth]

1 OPPENHEIMER

[/one_fifth]

[one_fifth]

2 KILLERS OF THE FLOWER MOON

[/one_fifth]

[one_fifth]

3 THE BOY AND THE HERON

[/one_fifth]

[one_fifth]

4 POOR THINGS

[/one_fifth]

[one_fifth_last]

5 SPIDER-MAN: ACROSS THE SPIDER-VERSE

[/one_fifth_last]

Akademi’nin son birkaç yıldır finalistlerini açıkladığı kategorilerden biri En İyi Özgün Müzik. O yüzden hangi 15 yapımın yarışta olduğunu biliyoruz. Üzücü olan kısım Akademi’nin net bir şekilde benzerlik gösterdiği bir meslek birliği olmaması bu dalda. Besteciler ve Söz Yazarları Birliği kendi adaylarını duyurdu tabii. Ancak 15 finalist içerisinden yalnızca 7’si boy gösterdi orada. Altın Küre adaylarının tamamı ise AMPAS’ın duyurduğu listede mevcut. BAFTA finalistlerini de işaretleyince epey bir yapım elenmiş oluyor. Tabii ki de önce favoriden başlamak gerek. Ludwig Göransson, Oppenheimer’da yaptığı bestelerle bu ödül sezonunun da fon müziğini netleştirmiş oldu. Black Panther’la aldığı Oscar’ın yanına bir yenisini eklemeye geliyor. Killers of the Flower Moon’un da kampanyasının büyük bir kısmı Robbie Robertson’ın müziklerini öne çıkarmak üzerine kuruluydu. Bu ikiliye Miyazaki’nin kariyerindeki eşlikçisi, efsanevi yol arkadaşı Joe Hisaishi’nin adını eklemek de boynumuzun borcu. The Boy and the Heron’la gelecek adaylık Spirited Away ve Howl’s Moving Castle ile kaçırdıklarını da telafi edecek. Bu branşın üyeleri yeni isimlere kollarını açmayı sevmediği için sıradaki tahminimin pek de akıl kârı olmadığının farkındayım. Ancak finalistler arasındaki en sıradışı, akılda kalıcı müziklerden biri olması ve filminin içerisinde bir karaktere de dönüşmesini bahane ederek Poor Things ile Jerkin Hendrix’i ekleyeceğim listeme.

Son sıra için kafam bir hayli karışık açıkçası. The Zone of Interest’ın esas kalesi ses kategorisi olacak bana kalırsa. John Williams, Indiana Jones and the Dial of Destiny’de hep bildiğimiz damara oynuyor. Michael Giacchino da Society of the Snow’un yeteri kadar ilgi görmemesinin bedelini ödeyecek bana kalırsa. Dolayısıyla yarış Barbie ile Spider-Man Across: The Spider-Verse arasındaki çekişmeye bakıyor. Barbie genel yarışta büyük bir favori olduğu için esasında rahatlıkla ilk beşimde anmam gerekse de filmin şarkılara sırtını bir hayli dayaması kafamı karıştırıyor. Bunu Encanto dışında başarabilen bir film olmadı. Dolayısıyla çok da emin olmayarak Spider-Man diyorum.

Bunlardan gözümüzü ayırmıyoruz: Barbie (Mark Ronson & Andrew Wyatt), Indiana Jones and the Dial of Destiny (John Williams), Society of the Snow (Michael Giacchino)


ÖZGÜN ŞARKI

[one_fifth]

1 BARBIE
“What Was I Made For?”

[/one_fifth]

[one_fifth]

2 BARBIE
“I’m Just Ken”

[/one_fifth]

[one_fifth]

3 AMERICAN SYMPHONY
“It Never Went Away'”

[/one_fifth]

[one_fifth]

4 RUSTIN
“Road to Freedom”

[/one_fifth]

[one_fifth_last]

5 FLAMIN’ HOT
“The Fire Inside”

[/one_fifth_last]

Burada da elimizde yine Akademi’nin 15 şarkılık kısa listesi var. Altın Küre adayları ve Besteciler & Söz Yazarları Birliği de bir nebze fikir veriyor elbette. Ancak benim sizlere önerim asla etrafa kulak asmamanız. Hele ki Altın Küre’ye. Bruce Springsteen’i davet edebilmek için oy veren, Taylor Swift için kategori uyduran HFPA’in aksine Akademi’nin bu branşında birazcık kankacılık yürüyor. Mesela Diane Warren adında bir baş belamız var. Hanımefendi son iki dekattır bu dalda ağırlanmış bütün alakasız filmlerdeki o unutulmuş şarkının söz yazarı. 14 adaylıkta 0 çekerek devam ettiği yolunda bu yıl da Becky G’ye söylettiği “The Fire Inside” adındaki unutulası parça ile yarışıyor. Ve inanmak güç olsa da muhtemelen Warren’ı ilk beşe almayı alışkanlık hâline getiren AMPAS yine aday edecek kendisini kimsenin adını dahi duymadığı bu filmle. Ancak tabii ona gelene kadar başka favoriler mevcut. Barbie’den yarışan üç parça, “I’m Just Ken”, “What Was I Made For?” ve “Dance the Night” oyların büyük bir kısmını toplayacak. Fakat önemli bir kural var: Bir filmden maksimum iki parça aday olabiliyor. Bu da ne demek, aralarından en zayıfı dışarıda kalacak. Dolayısıyla sezona hükmeden Billie Eilish ile Ryan Gosling’i içeri alıp, Dua Lipa’yı dışarıda bırakmak en mantıklısı.

Grammy ödüllü sanatçı Jon Batiste’in kendi hayatını konu alan American Symphony belgeselindeki parçası “It Never Went Away” beş koltuktan birini dolduracak bence. Peki ya sonra? Akademi’nin bu dalda büyük isimlere yönelme arzusu Rustin’le Lenny Kravitz’in adını parlatacak gibi. John Carney yapımlarının yüzü her daim güldüğü için bu dalda Flora and Son’ın adını da görebiliriz tabii. Ayrıca En İyi Film adaylarından biri varsa da çekinmeden aday etme meyilleri yok değil. Lakin Killers of the Flower Moon’dan yarışan “Wahzhazhe (A Song For My People)”, bugüne kadar bu dalda aday edilmiş hiçbir parçaya benzemiyor. Ben Past Lives’ın bütün finalist filmlerden daha iyi bir şarkıyla yarışta olduğuna da can-ı gönülden inanmaktayım. Belki oradan bir sürpriz görürsek görürüz.

Olur mu olur vallahi: “Dance the Night” (Barbie), “Quiet Eyes” (Past Lives), “High Life”, Flora and Son


SES

[one_fifth]

1 OPPENHEIMER

[/one_fifth]

[one_fifth]

2 THE ZONE OF INTEREST

[/one_fifth]

[one_fifth]

3 FERRARI

[/one_fifth]

[one_fifth]

4 MAESTRO

[/one_fifth]

[one_fifth_last]

5 KILLERS OF THE FLOWER MOON

[/one_fifth_last]

Ses kurgusu ve ses miksajı kategorileri birleştiğinin 2020’den bu yana açıkçası çok da beklenmedik şeyler yapmıyor branş üyeleri bu dalda. Elimizde yine 10 filmlik bir kısa liste mevcut. Cinema Audio Society ve Motion Picture Sound Editors adayları da cepte. Ayrıca Akademi’nin sıraladığı 10 filmden The Creator hariç hepsine BAFTA’nın finalistlerinde de rastlıyorsunuz. Britanya Akademisi onun yerine kendi topraklarından çıkan bir filme, Wonka’ya uzanmış. Yalnız hepsinden önemli bir mesele var: En İyi Ses dalı tıpkı En İyi Görsel Efekt gibi bake-off denilen bir sunum rica ediyor ilk 10’a giren yapımlardan. Nedir bu? Kategoriyle ilgili hünerlerin öne çıktığı, filmden kesilmeden paylaşılmış 10 dakikalık bir kısım istiyorlar bu dalda. Öyle ki içeriden verdiği bilgiler sayesinde tahminlerimize hep yardımcı olan Will Mavity (Next Best Picture), attığı tweetle hangi filmin neyi gönderdiğini de paylaştı Twitter’da.

Bu bilgiler ışığında Oppenheimer’ın mutlak favori olduğunu söylemek mümkün. The Zone of Interest yarışta çaktırmadan yükselmesini düşündüğümüzde ve tabii tamamen ses tasarımına da bağlı olması neticesinde bana kalırsa hiç kuşkusuz ikinci sırada. Ama aday olmazsa şaşırmayacağımı da düşünüyorum diğer taraftan. Ferrari bu kategori özelinde eli güçlü ilerliyor. Hem CAS, hem de MPSE adaylığı alması dikkat çekici. Maestro’nun sunumunun pek iyi geçmediğine dair söylentiler mevcut. Dolayısıyla birazcık geriye almadan edemedim tahminlerinde. Bu sıralamanın neticesinde de geriye Killers of the Flower Moon ve Barbie kalıyor. Birisi “I’m Just Ken”li kısmı diğeri ise Rita ve Bill’in evininin patladığı sahneyi yollamış. Yazı mı tura mı diyerek bir yola baş koydum. Yanılırsam da geçmişler olsun.

Neden olmasın? Barbie


ULUSLARARASI FİLM

[one_fifth]

1 THE ZONE OF INTEREST
Birleşik Krallık

[/one_fifth]

[one_fifth]

2 SOCIETY OF THE SNOW
İspanya

[/one_fifth]

[one_fifth]

3 THE TEACHERS’ LOUNGE
Almanya

[/one_fifth]

[one_fifth]

4 20 DAYS IN MARIUPOL
Ukrayna

[/one_fifth]

[one_fifth_last]

5 AMERIKATSI
Ermenistan

[/one_fifth_last]

Tahmin etmesi en güç kategorilerden biri En İyi Uluslararası Film. Çünkü Akademi son 10 yılda buradaki kurallarını defalarca değiştirdi ve her daim de bildiğini yapmayı seçti. İlla ki 1 ya da 2 sürprize rastladığımız, finalistlerden kesin aday olur dediğimiz yapımlardan birinin dışarıda kaldığı bir dal burası. Popülerlik yarışı bile diyemiyorum artık. Daha çok oylama dönemine yakın zamanda en çok gösterim yapan ve konuşulanların borusu ötüyor. Tabii ki de birkaç favori var. The Zone of Interest, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dalındaki iddialarına ek olarak buradaki yarışın lideri. Society of the Snow’un da bir noktaya kadar ödülü alacağına emin gibiydik. Fakat BAFTA’nın listelerinde doğru düzgün varlık gösteremeyince biraz geriye düştü. Ben üçüncü sırada da İlker Çatak’ın seyirci dostu diyebileceğimiz, güçlü filmi The Teachers’ Lounge’ın yer alacağına emin gibiyim. Tahminlerin devamı için ise biraz kafalar karışık.

Eleştirmenler pek beğense de Fallen Leaves, çok Akademi’ye göre değil açıkçası. The Taste of Things’in de esamesi okunmadı. Fransa, Anatomy of a Fall’u göndermeyerek büyük hata yaptı bana kalırsa. Perfect Days sürpriz yapabilir mi? Elbette. Governors gecesine bile katılan Wim Wenders belli ki vazgeçmiş değil bu sevdadan. Üstelik Neon’un diğer filmi Anatomy of a Fall dışarıda kalınca bu dal için Perfect Days’e odaklanma imkanına da eriştiler. Yalnız 20 Days in Mariupol’un önemli hissettiren bir tarafı var. Ve Akademi’nin son yıllarda alışkanlık hâline getirdiği animasyon ya da belgesel adaylığıyla çifte mükafat profiline de bir hayli uyuyor. Bunlarla birlikte önemli Oscar tahmincileri Anne Thompson ve Pete Hammond, Akademi üyelerine de yakın olmayı fırsat bilerek Amerikatsi’yle ilgili çok güzel şeyler duyduklarını dile getirdiler. Bizi daha evvel Lunana ve Honeyland konusunda da uyarıp haklı çıktıkları için onlara güveneceğim. Gerçi Butan’ın bir kez daha basit anlatısıyla gönüllere taht kurabileceğini de düşünüyorum The Monk and the Gun’la. Ancak bu sene Lunana’ya çalıştıkları kadar çalışmadılar sanki.

Bir ihtimal daha var: Perfect Days (Japonya), The Taste of Things (Fransa), Fallen Leaves (Finlandiya)


ANİMASYON

[one_fifth]

1 THE BOY AND THE HERON

[/one_fifth]

[one_fifth]

2 SPIDER-MAN: ACROSS THE SPIDER-VERSE

[/one_fifth]

[one_fifth]

3 NIMONA

[/one_fifth]

[one_fifth]

4 TEENAGE MUTANT NINJA TURTLES: MUTANT MAYHEM

[/one_fifth]

[one_fifth_last]

5 ELEMENTAL

[/one_fifth_last]

En İyi Animasyon kategorisi için elimizde çok fazla done olduğundan kafaların karışması normal. Bütün meslek birliklerinin animasyon kategorilerini bir kenara bırakıp yalnızca Annie ve PGA adaylarını ele almaya dikkat edeceğim ben. Çünkü Akademi’nin animasyon branşının en yakın durduğu iki grup burası. Dolayısıyla havuz bir anda 10-12 film bandına düşüyor. The Boy and the Heron ile Spider-Man: Across the Spider-Verse’ün favori olduğunu zaten Sağır Sultan bile duydu. Bu ikiliyi listenize alarak başlamanız gerekiyor yola. Ben Nimona’nın çok ama çok iyi bir sene geçirdiğini düşünüyorum. Netflix de son yıllarda bu kategori için sarf ettiği emeklerin karşılığını alır oldu hep. Sonra birkaç film var gözüme çarpan. Birisi Teenage Mutant Ninja Turtles. Neredeyse hiçbir durağı ıskalamadan geldiler buraya. Seth Rogen ve yapım ekibi de kampanya için dört bir koldan çalışıyor. Tek korkum Spider-Man’le aynı kitleye hitap ediyor olmaları. Oyların bölünmesi hâlinde yerini ne alır sorusu geliyor aklıma.

Bu branşla alakalı en önemli bilgi 2011’den bu yana her daim bir Disney/Pixar filmini aday etmiş olmaları. Dolayısıyla Annie listesinde gözükmeyen Elemental’ın bir şansı olduğunu söyleyebiliriz. Neticede Annie’nin Disney yapımlarıyla pek arası olmadığı da aşikar. Ancak gişede uğradıkları hezimetten hareketle bir risk alınabilir. Suzume bu noktada en mantıklı alternatif gibi gözükse de AMPAS’ın aynı anda hem The Boy and the Heron’ı hem de Suzume’yi aday edeceğine inanmakta güçlük çekiyorum ben açıkçası. Harika bir istatistik olarak şu eklenebilir belki: Annie, 2015 yılında En İyi Bağımsız Animasyon dalını açtığından beri bu kategoriyi kazanan yapım her sene Oscar’a aday olmuş. Ve şimdi de favori Robot Dreams gibi gözüküyor. Eğer risk alasınız varsa Elemental yerine Robot Dreams’i yerleştirmek en mantıklısı. Akademi’nin bu daldaki oylamayı bütün üyeleri açtığını unutmadan tabii…

Risk diye siz: Robot Dreams, Suzume


BELGESEL

[one_fifth]

1 20 DAYS IN MARIUPOL

[/one_fifth]

[one_fifth]

2 AMERICAN SYMPHONY

[/one_fifth]

[one_fifth]

3 BEYOND UTOPIA

[/one_fifth]

[one_fifth]

4 STILL: A MICHAEL J. FOX MOVIE

[/one_fifth]

[one_fifth_last]

5 THE ETERNAL MEMORY

[/one_fifth_last]

En İyi Belgesel kategorisi için öncü bir ödül bulmak bir hayli zor doğrusu. Altın Küre’den BAFTA’ya, IDA‘dan Cinema Eye‘a pek çok belgesel ödülü dağıtılsa da Akademi’nin bu branşı kendi borusunu öttürmeyi seviyor. Duyurdukları 15 filmlik kısa listeden öne çıkan ve sezonu da çok iyi geçirmiş üç yapım var: Uluslararası film listesinde de gördüğümüz 20 Days in Mariupol, inanılmaz bir kampanya süreci yürüten Jon Batiste’in belgeseli American Symphony ve sırf propaganda film olması sebebiyle bile aday edebilecekleri Beyond Utopia. Üçü de PGA adayı olmayı başardı, ancak American Symphony DGA’in listesinin dışında kaldı. Onun yerine çok da Akademi’ye göre durmayan Still: A Michael J. Fox Movie’i aday etti Yönetmenler Birliği. Hem Jon Batiste’in hem de Michael J. Fox’ın böylesine “kişisel” duran ve neredeyse aynı damara oynayan yapımlarla aynı sene aday olması mümkün mü? Açıkçası pek inandırıcı gelmiyor. Yalnız onlar kadar iddialı bir aday bulmak da zorluyor.

Stamped from the Beginning diyerek bir atakta bulunmak mümün. AMPAS bu dalda sürpriz yapmayı seviyor neticede ve filmin yönetmeni Roger Ross Williams, belgesel branşının eski başkanı. Ancak gişede harika rakamlara ulaşan The Eternal Memory’e dikkat etmek şart. Sadece Michael J. Fox’ın belgeseliyle tematik olarak çok benzeştiklerini, hatta bir yerden American Symphony’i de andırdığını düşünüyorum. Uluslararası film listesine kalan bir diğer yapım Four Daughters’la birlikte ses tasarımı sayesinde meslek birliklerinin aday etmekten kendini alıkoyamadığı 32 Sounds da Salı gününün sürprizleri arasında yer alabilir.

Hadi biraz alternatifler: Four Daughters, Stamped from the Beginning, 32 Sounds

Yarın: Son Aday Tahminleri Part II (Kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, makyaj & saç tasarımı, görsel efekt, ses, kısalar)
Exit mobile version